MEVZUATTAKİ SON
DEĞİŞİKLİKLER

R.Gazete No: 32926

R.G. Tarihi: 14.6.2025

 

DANIŞTAY KARARI

 

Danıştay Onuncu Daire Başkanlığından:

 

Esas No : 2024/6575

Karar No: 2025/1374

KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN : Danıştay Başsavcılığı / ANKARA

DAVACI: ...

VEKİLİ: Av. ...

UETS: 16510-15054-71253

DAVALI: Manisa Valiliği

VEKİLİ; Av. …

UETS: 35756-86578-59710

 

İSTEM İN ÖZETİ: Manisa 2. İdare Mahkemesinin 18/05/2023 tarih ve E:2023/34, K:2023/442 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun'un 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

 

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı tarafından, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 54. maddesinin ikinci fıkrasına aykırılık nedeniyle aynı Kanunu'nun 77. maddesi uyarınca 615,00 TL idari para cezası verilmesine dair Manisa Valiliği II Ticaret Müdürlüğü'nün 24/10/2022 tarih ve 2022-38 sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

Kanun yararına temyiz edilen kararın özeti: Manisa 2. İdare Mahkemesince, davacının işyerinde normal simit ürünün tarifede belirtilen fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark olduğu, tüketici lehine olan fiyatın uygulanmadığı ve 6502 sayılı Kanunun 54/2. maddesine aykırı davran ildiğinin tespit edildiği, 6502 sayılı Kanun'da bu madde hükmüne aykırılığın yaptırımının 200,00 TL idari para cezası olarak düzenlendiği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda verilen idari para cezalarının her yıl yeniden değerleme oranında artırım yapılacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmediği, sadece temel ceza tutarınca ceza verilebileceğinin düzenlendiği, yeniden değerleme oranında artırım yapılmak suretiyle davacıya uygulanan 615,00 TL tutarında para cezasının 6502 sayılı Kanunla belirlenen temel ceza tutarını aşan 415,00 TL'lik kısmında hukuka uyarlık, temel para cezası olan 200,00 TL'lik kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak, idari para cezasının 415,00 TL'lik kısmı yönünden iptaline, geriye kalan 200,00 TL'lik kısmı yönünden ise davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.

 

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...

 

DÜŞÜNCESİ: Kanun yararına temyiz istemi kabul edilerek kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.

 

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: ...

 

DÜŞÜNCESİ: Simit satış fiyatının, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 54. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak tarife fiyatından farklı olduğunun

tespit edilmesi üzerine aynı Kanunun 77. maddesinin birinci fıkrası uyarınca 615 Türk Lirası idarî para cezası verilmesine dair işlemin iptali istemiyle açılan dâvanın kısmen reddine ve kısmen dâva konusu işlemin iptaline ilişkin olarak Manisa 2. İdare Mahkemesince verilen 18/05/2023 tarihli ve E:2023/34, K:2023/442 sayılı kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının, kanun yararına temyiz edilmesi talebiyle Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren dilekçe üzerine konu incelendi.

İdare Mahkemesi kararında, davacıya İzafe edilen fiilin, 6502 sayılı Kanunun 54. maddesinde düzenlendiği, aynı Kanunun 77. maddesinin 1. bendinde 54. maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 200 Türk Lirası idârî para cezası verileceğinin belirtildiği, davacıya uygulanan para cezasının tutarının hesaplanmasında 6502 sayılı Kanun ile belirlenen ceza tutarının yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle 615 Liraya ulaşıldığı, ancak 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra işlenen fiillerle ilgili olarak yeniden değerleme oranında artırım yapılmaksızın ceza verilebileceği, 6502 sayılı Kanunda idârî para cezalarının her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmediğinden, davacıya uygulanan 615 Türk Lirası tutarındaki para cezasının 6502 sayılı Kanunla belirlenen ceza tutarı olan 200 Türk Lirasını aşan 415 Liralık kısmında hukûka uygunluk bulunmadığı belirtildiğinden, 6502 sayılı Kanunla belirlenen idârî para cezası tutarının yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanıp uygulanamayacağının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

6502 sayılı Kanunun 54. maddesinin ikinci fıkrasında, "Etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat İle kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır." kuralına yer verilmiş, 77. maddesinin birinci fıkrasında, 54. maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında iki yüz Türk Lirası idârî para cezası uygulanacağı belirtilmiş, Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasında ise İdârî para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için Vergi Usûl Kanununun 298. maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

5326 sayılı Kabahatler Kanununun; "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesinde; "(1)Bu Kanunun; a) İdâri yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, İdârî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır." kuralına yer verildiğinden, Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin hükümleri dışındaki genel hükümleri idârî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır.

Başka bir anlatımla, kabahat içeren diğer kanunlar karşısında genel kânun niteliğinde olan Kabahatler Kanununda yer alan bu hükümlerin kabahatlere ilişkin düzenlemelerin yer aldığı diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde o kabahatler bakımından da uygulanması gerekmektedir.

Kabahatler Kanûnunun genel gerekçesinde ekonomik hayata ilişkin düzenlemeler kapsamında oldukça sık bir şekilde idârî nitelikte ceza yaptırımlarına yer verildiği, bu bağlamda yürürlüğe konulan kânunlarda veya kânun hükmünde kararnamelerde kazuistik hükümlere yer verildiği, bu kazuistik düzenlemeler arasında bir sistem birliğinin varlığından söz edilemeyeceği, bunlar arasında bir ahenksizliğin hâkim bulunduğu, bu nedenle idârî nitelikteki yaptırımlarla ilgili olarak "genel bir kanuna" ihtiyaç bulunduğu için Tasarının hazırlandığı, kabahatler açısından kanunîlik ilkesi, zaman bakımından uygulama ve sorumluluk esasları, zamanaşımı, idârî yaptırımların hukûkî niteliği, çeşitleri ve sonuçları, bu yaptırımların yerine getirilmesi rejimi gibi konuların bir sistematik çerçevesinde düzenlendiği vurgulanmıştır.

Aynı Kanunun 1. madde gerekçesinde 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer almasına rağmen 5237 sayılı Kanunda suç olarak tanımlanmayan çeşitli haksızlıkların özel kabahatler olarak tanımlandığı, bu özel kabahatlerin sınırlayıcı olmadığı, 3. madde gerekçesinde ise özel kanunlarda çeşitli fiiller karşılığında idârî yaptırımlar öngörülürken bu yaptırımların yerine getirilmesi, bunlara bağlanan hukûkî sonuçlar, zamanaşımı, tekerrür, idârî para cezası türündeki yaptırımın yerine getirilmesi gibi hususlarda kazuistik hükümlere yer verildiğinden, sistemden yoksun bu kazuistik düzenlemelerin önüne geçebilmek bakımından, ayrıca hukuk uygulamasında birliği ve hukuk güvenliğini sağlamak için; özel kanunlarda sadece kabahat türünden fiillerin tanımlanması ve bu fiiller karşılığında öngörülen yaptırımların belirlenmesiyle yetinilmesi gerektiği, bu itibarla Tasarıda belirlenen genel ilkelerin, özel kânunlarda tanımlanan kabahatler hakkında da uygulanmasının temin edilmesinin gerektiği belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesince bu maddenin idârî yargının görev alanı gözetilmeden düzenlenmesinin Anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptal edilmesi üzerine 5560 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 3. madde gerekçesinde Kabahatler Kanununun 3. maddesinin yürürlükte olan metnine göre bu Kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı, bunun sonucu olarak Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin hükümlerinin diğer kanûnlarda yer alan idârî para cezasını gerektiren bütün fiiller açısından da uygulanabileceği, ancak bu uygulamanın üst kurullar tarafından verilen idârî para cezalarına ilişkin olarak yargı yolu bakımından tartışmaya neden olduğu, bu itibarla madde metninde özellikle üst kurullara ilişkin kanunlarda bu kurulların vereceği yüksek meblağlı idârî para cezalarına karşı ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'a gidilebilmesine imkân tanıyan bir düzenleme yapıldığı ifade edilmiştir.

Bu gerekçelerle hazırlanarak yürürlüğe konulan Kabahatler Kanununda sadece bu Kanunda yer alan sınırlı sayıdaki kabahat hakkında değil, diğer kanunlarla düzenlenen kabahatler bakımından da uygulanmak üzere genel hükümlere yer verilmiştir. Diğer kanunlarla düzenlenen İdarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında Kabahatler Kanununun kanun yoluna ilişkin, hükümleri dışındaki genel hükümleri uygulanacağından, idari para cezalarının yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağına ilişkin olarak Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasında yer alan genel hükmün, 6502 sayılı Kanunda idari para cezası yaptırımını gerektirdiği belirtilen fiiller hakkında da uygulanması gerekmektedir.

Bu nedenle, etikette belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyatın dikkate alınması yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi hâlinde 6502 sayılı Kanunun 77. maddesinin birinci fıkrası uyarınca iki yüz Türk Lirası idârî para cezası verileceğine dair kural ile belirlenen tutarın yeniden değerleme oranında arttırılarak uygulanması zorunludur.

Bu itibarla, 07/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Kanunla belirlenen 200 Türk Lirası İdarî para cezasının, kabahat oluşturan fiilin işlendiği 2022 yılı için tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle 615 Türk Lirası idârî para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Manisa 2. İdare Mahkemesinin 18/05/2023 tarihli ve E:2023/34, K:2023/442 sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının, niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade etmesi nedeniyle kanun yararına temyizen incelenerek bozulması 2577 sayılı Kanunun 51. maddesi uyarınca talep olunur.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

 

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Davacının işlettiği Manisa ili, Şehzadeler ilçesi, Utku Mah. I, Gökçen Bulvarı No:32 adresindeki işyerinde 14/10/2022 tarihinde yapılan denetimde; simit satışı için belirlenen tarife fiyatına uyulmadığının, 100 gr. normal simitin 5,00TL'den satıldığının tespit edildiğinden bahisle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 54/2. maddesine aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle aynı Kanunu'nun 77/1. maddesi uyarınca 615,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin Manisa Valiliği İl Ticaret Müdürlüğü'nün 24/10/2022 tarih ve 2022-38 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda Manisa 2. İdare Mahkemesince tek hakimle verilen 18/05/2023 tarih ve E:2023/34, K:2023/442 sayılı kararıyla idari para cezasının 415,00 TL'lik kısmı yönünden iptaline, geriye kalan 200,00 TL'lik kısmı yönünden ise davanın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.

Davalı idare vekili tarafından, Danıştay Başsavcılığına sunulan 23/06/2023 tarihli dilekçe ile 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi ve "İdari para cezası" başlıklı 17. maddesine göre 6502 sayılı Kanun'un 77. maddesi uyarınca verilecek idari para cezalarının yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağının açık olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozulması talebinde bulunulmuştur.

Danıştay Başsavcılığı tarafından, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan mahkeme kararının yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade ettiği belirtilerek kanun yararına bozulması istenilmektedir.

 

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun yararına temyiz" başlıklı 51. maddesinde, idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı, bozma kararının bir örneğinin ilgili bakanlığa gönderileceği ve Resmî Gazete'de yayımlanacağı hükümleri yer almaktadır.

6502 sayılı Kanunun 54. maddesinin ikinci fıkrasında, "Etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır." kuralına, "Ceza hükümleri" başlıklı 77'nci maddesinde; "(1) Bu Kanunun 4 üncü, 6 ncı, 7 nci, 18 inci, 19 uncu, 20 nci, 21 inci, 26 ncı, 30 uncu, 35 inci, 49 uncu, 51 inci, 52 nci, 54 üncü ve 57 nci maddeleri ve 48 inci maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü, altıncı ve yedinci fıkralarında belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler ile 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca malları süresinde teslim veya monte etmeyenler hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için iki yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır..." hükmüne yer verilmiştir.

5326 sayılı Kabahatler Kanununun; "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesinde; "(1)Bu Kanunun; a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır."

Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasında ise idari para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için Vergi Usul Kanununun 298. maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı kurala bağlanmıştır.

"6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci Maddesine Göre 2022 Yılında Uygulanacak Olan İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ" in "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde; " (1) Bu Tebliğin amacı 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci maddesinde düzenlenmiş olan idari para cezalarının, 27/11/2021 tarihli ve 31672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 533)'nde 2021 yılı için yeniden değerleme oranı olarak tespit edilen % 36,20 (yüzde otuzaltı virgül yirmi) oranında artırılarak yeniden belirlenmesidir." düzenlemesine,

"Dayanak" başlıklı 2. maddesinde; "(1) Bu Tebliğ, 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci maddesi ile 84 üncü maddesinin birinci fıkrasına ve 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır." düzenlenmelerine yer verilmiştir.

 

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Kanun yararına temyiz isteminin özünü, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 77. maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilen idari para cezasının yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanıp uygulanamayacağının tespiti oluşturmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; genel kanun niteliğinde olan Kabahatler Kanununda yer alan idari para cezasına ilişkin hükümlerin kabahatlere ilişkin düzenlemelerin yer aldığı diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde uygulanacağından idari para cezalarının yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağına ilişkin olarak Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasında yer alan genel hüküm, 6502 sayılı Kanunda idari para cezası yaptırımını kapsayan fiiller hakkında da uygulanacağından, İdare Mahkemesince 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda verilen idari para cezalarının her yıl yeniden değerleme oranında artırım yapılacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmediği, sadece temel ceza tutarınca ceza verilebileceği gerekçesiyle verilen kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

 

KARAR SONUCU

Açıklanan nedenlerle;

1. Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin KABULÜNE,

2. Manisa 2. İdare Mahkemesinin 18/05/2023 tarih ve E:2023/34, K:2023/442 sayılı kararının 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca, hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3. Kararın birer örneğinin taraflara ve Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 05/03/2025 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

 

----------o----------

E-Bültenimizi İnceleyin