Maliye’nin Geçici Vergi Dönemlerinde Enflasyon Düzeltmesi Yaptırmaması Hukuken Tartışmalıdır

Maliye’nin Geçici Vergi Dönemlerinde Enflasyon Düzeltmesi Yaptırmaması Hukuken Tartışmalıdır

HALUK ERDEM - 24 Haziran 2025
Vergi     Vergi Usul Mevzuatı    

Anayasa’nın 73’üncü maddesine göre vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Her ne kadar geçici vergi kurumlar vergisinden ayrı ve nihai bir vergi olmayıp kurumlar vergisine mahsuben alınan vergi de olsa, devletin almaması gereken vergiyi önceden alması veya alması gereken bir vergiyi almakta gecikmesi sonucunu veren düzenleme Anayasa’nın bu hükmüne açıkça aykırıdır.

Enflasyon düzeltmesinin özvarlığı güçlü şirketlerin lehine, zayıf şirketlerin de aleyhine olduğu malumunuz. Dolayısıyla Maliye’nin 2025 yılının tüm geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmayacağına yönelik 582 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yaptığı düzenleme, özvarlığı güçlü şirketlerin aleyhine, zayıf şirketlerin de lehine oldu.

Şimdi özvarlığı güçlü şirketler 2025 yılının geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmadan geçici vergi matrahı tespit edecekler ve eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa 2025 yılı sonunda enflasyon düzeltmesi yapmak zorunda kalacaklar. Bu nedenle bu durumdaki mükellefler kurumlar vergisi matrahlarını geçici vergi matrahlarına göre çok daha az beyan edecek belki de zarar çıkacak ve yıl içinde ödedikleri geçici vergilerin kurumlar vergisinden mahsubundan arta kalan tutarları iade almakla uğraşacaklar

Özvarlığı zayıf şirketlerde ise durum tersine cereyan edecek, bunların yıl içinde kurtuldukları vergi yükleri yıl sonunda karşılarına çıkacak.

Bu noktada Maliye’nin özvarlığı güçlü şirketlere çok yüksek tutarda iade borçlusu çıkacağı belli. Özvarlığı zayıf şirketlerden ise büyük miktarda kurumlar vergisi alacağı çıkacak. Bunlar birbirini ne derece dengeler bilemem ama özvarlığı düşük şirketlerin çıkacak bu kurumlar vergilerini vadesinde ödeyeceklerini pek sanmıyorum. Haliyle Maliye’nin yüksek tutar olacağı belli olan geçici vergi iade borcu bütçe üzerinde büyük yük olacağa benziyor. Bu nedenle enflasyon düzeltmesinin 2025 yılı sonunda yapılmayacağına ve hatta Vergi Usul Kanunu’nun Mük. 298/A maddesinin kaldırılmasına yönelik kanuni düzenlemeler olursa hiç şaşırmam.

Gelelim yazımızın konusuna. Bahsettiğimiz üzere Bakanlık, 582’ nolu VUK Genel Tebliği ile 2025 yılı geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmayacağını bildirmiştir. Bakanlık bunu VUK’un mük. 298/A maddesinin 8/b bendinde yer alan “Maliye Bakanlığı mükellef veya meslek grupları ya da mükelleflerin aktif toplamları veya ciroları itibariyle hangi tür mali tabloların; enflasyon düzeltmesine tabi tutulup tutulmayacağını ve geçici vergi dönemlerinde düzeltilip düzeltilmeyeceğini belirlemeye yetkilidir” şeklindeki düzenlemeden aldığı yetkiye dayandırmıştır.

Bir kere bu yetki maddesi hangi tür mali tabloların düzeltilip düzeltilmeyeceğiyle sınırlıdır. Bakanlık bugüne kadar (gerek VUK Geçici 25. Md. uygulamasında gerekse VUK Mük.298/A uygulamasında) enflasyon düzeltmesinin yapıldığı 2003 ve 2004 yılları ile 2023 ve 2024 yıllarında mali tablolardan yalnızca bilançoyu düzelttirmiş, gelir tablosu ve nakit akım tablosunu düzelttirmemiştir. Zaten gelir tablosu ve nakit akım tablosu ile bilanço düzeltmesi aynı sonucu veren birbirini tamamlayan düzeltmelerdir. Bu konuda değerli dostum ve ortağım Erdal Güleç’in vergi yazı-yorum isimli kişisel platformundaki konuya ilişkin makalelerindeki yorum ve örneklere bakılmasını tavsiye ediyorum. Esasen Bakanlığın bilançoyu düzelttirip diğer mali tabloları düzelttirmemesi sadece mükellefleri iş yükünden kurtarmaktadır. Ama bu yetkinin hiçbir mali tabloyu düzelttirmeyerek enflasyon düzeltmesi yaptırmama noktasına getirme şeklinde kullanılması yetki düzenlemesine aykırıdır.

Yetki maddesi sadece hangi mali tabloların düzeltilip düzeltilmeyeceğiyle sınırlıdır. Bunu geçici vergi veya kurumlar vergisi olarak ayrı ayrı anlamamak gerekir. Zira VUK’un mük. 298/A maddesi bir değerleme düzenlemesidir ve Bakanlığın kanunla öngörülmüş kuralı geçici vergide de olsa uygulatmama yetkisinin olması düşünülemez. Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. maddesi “Geçici vergi matrahının hesaplanmasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunda düzenlenen indirim ve istisnalar dikkate alınır” hükmünü amirdir. Dolayısıyla, değerleme hükümleri açısından geçici vergi dönemleri ile yıl sonlarında bir farklılık yaratılamaz.

Anayasa’nın 73’üncü maddesine göre vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Her ne kadar geçici vergi kurumlar vergisinden ayrı ve nihai bir vergi olmayıp kurumlar vergisine mahsuben alınan vergi de olsa, bu enflasyonist koşullarda enflasyon düzeltmesinin yapılmaması dolayısıyla kurumlar vergisine yapılacak mahsup süresine kadar devletin almaması gereken vergiyi önceden alması veya alması gereken bir vergiyi almakta gecikmesi sonucunu veren düzenleme Anayasa’nın bu hükmüne açıkça aykırıdır. Bu uygulamanın idare eliyle mükellefine göre faiz kayıp veya kazancı yaratıyor olması Anayasa’nın bu hükmüne açıkça aykırılık teşkil eder. Kısacası maddenin "ve geçici vergi dönemlerinde düzeltilip düzeltilmeyeceğini" şeklindeki düzenlemesi idareye geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yaptırılmaması şeklinde anlaşılıyorsa bu yasal düzenleme Anayasa’nın 73’üncü maddesindeki düzenlemeye aykırıdır.

Bu nedenle Bakanlığın bu düzenlemesini tekrar gözden geçirmesini diliyor, bir değişiklik olmazsa bu uygulamadan zarar gören mükelleflere 2. ve 3. dönem geçici vergi beyannamelerini ihtirazî kayıtla vermeyi değerlendirmelerini öneriyorum.

Yazar: Haluk Erdem

Kaynak: https://t24.com.tr/

E-Bültenimizi İnceleyin