R.Gazete No: 32119
R.G. Tarihi: 1.3.2023
Danıştay İkinci Daire Başkanlığından:
Esas No: 2021/17831
Karar No : 2022/5828
KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN ; Danıştay Başsavcılığı - ANKARA
DAVACI: Sedat Doğan
Pembecik Mah. Değirmendere Küme Evleri No:30/A
Aydıncık / MERSİN
DAVALI VEKİLİ: Sahil Güvenlik Komutanlığı
Av. Sümeyye Çolak
Devlet Mah. Dikmen Cad. Merasim Sok. No:10
Çankaya / ANKARA
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu istem: Bozyazı Limanı İskele Mendireği içerisinde su altı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yaptığından bahisle 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca 500,00 TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 01/08/2020 günlü, 019042 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
Kanun yararına temyiz edilen kararın özeti: Mersin 1. İdare Mahkemesinin 16/03/2021 günlü, E:2020/950, K:2021/309 sayılı kararıyla; davacının dalış yaptığı yerin gösterildiği kroki incelendiğinde, Bozyazı Limanının Bozyazı İskele Mendireği'nin açık denize bakan kısmında dalış yaptığının anlaşıldığı, 412 Numara:) Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ hükmü uyarınca limanlarda, balıkçı barınak, barınma vs çekek yerlerinde dalış yapılarak su ürünleri avcılığının yasak olduğu, her ne kadar davacı tarafından liman içinde dalış yapmadığı iddia edilmiş ise de dalış yaptığı yerin liman girişine çok yakın olduğu, tehlike arz ettiği, dalış ve avcılık faaliyetinin tek bir noktada sınırlı kalamayacağı, liman kavramından sadece liman içinin düşünülemeyeceği, limanı çevreleyen mendireklerin de dahil olduğu, deniz araçlarının giriş çıkışlarını da kapsayan bölgeyi ifade edeceği göz önüne alındığında dava konusu işlemce hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
DANIŞTAY BAŞSAVCISI : Abdulkadir Atalık
DÜŞÜNCESİ : Bozyazı Limanı İskele Mendireği çevresinde su artı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yaptığından bahisle 1380 sayılı Kanunun ve 4/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğin 18/4. maddesinin ihlali nedeniyle davacı adına düzenlenen 500.00TL idari para cezası verilmesine ilişkin 01/08/2020 günlü, 019042 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada: Mersin 1. İdare Mahkemesi Hakimliği'nce, davanın reddine ilişkin olarak verilen 18/03/2021 günlü, ve E:2020/950, K:2021/309 sayılı kararın, kanun yararına bozulması istemiyle Danıştay Başsavcılığını bilgilendiren 16/04/2021 tarihli dilekçe üzerine konu incelendi:
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51'inci maddesinde; İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği: temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı; bu bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçların; kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık, su altı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yapan davacının bu fiili gerçekleştirdiği yerin, avlanma yasağı kapsamında olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulmasını gerekli kılmaktadır.
Olay yeri tespit tutanağı ile, 309-Sahil Güvenlik Komutanlığınca 01/08/2020 tarihinde, saat 17:50'de Bozyazı Limanı İskele Mendireği içerisinde Su altı tüfeği ile avcılık suçu işlendiği tespit edilmiş ve idari para cezası düzenlenmiştir. Sahil Güvenlik Komutanlığınca; davacının deniz yüzeyinde tespit edildiği noktanın krokide gösterildiği, Liman Bölgesinde olduğu, dalış ile avcılık faaliyetinin sabit ve tek bir noktada yapılamayacağı, dalan kişinin bir bölgede gezineceği, bu sebeple balıkçı barınağının içerisinde ve etrafında bu avcılık faaliyetini yerine getirdiği, liman bölgesinde bulunmanın özellikle de dalış yapmanın mevzuatça yasaklandığı, açıklamasına yer verildiği görülmektedir.
Dava konusu işleme dayanak oluşturan 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun 3, maddesinin 2. fıkrasında; "Ruhsat tezkerelerinin veya izinlerin verilmesine, yenilenmesine, süresine, iptaline ve ruhsat kod numarasının gemiye yazılışına, türlerin avlanma miktarlarına, bölgesel avcılığa ve av araçlarına göre verilecek izinlere, amatör amaçlı avcılık faaliyetlerinde türlere, yerlere ve yöntemlere göre belirlenen esaslar dahilinde getirilecek sınırlamalar veya ruhsata tabi olacaklar ile yeril ve yabana uyruklu kişilerce yapılacak amatör avcılığa ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir." hükmü getirilmiş, İdari yaptırımların düzenlendiği 36. maddesinin 3. fıkrasında: "İkinci fıkrasına göre çıkarılan yönetmelikteki amatör avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket eden kişilere iki yüz elli Türk lirasından beş yüz Türk lirasına, amatör avcılıkta kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına beş yüz Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, ticari avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Su Ürünler Yönetmeliğinin 35. maddesinde; Sahil Güvenlik Komutanlığı bot komutanlarının, Türk Karasuları ile münhasır ekonomik bölgeler içinde kalan denizlerde, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında, liman ve körfezlerde idari para cezası kesmeye yetkili olduğu, 37. maddesinde; Kanunda belirtiler hususlara aykırılığın tespitinde, mümkün olduğu durumlarda fotoğraf, kamera ve diğer teknik cihazlardan da yararlanılabileceği, (...), Suçun tespiti için fotoğraf, kamera veya diğer teknik cihazlardan yararlanılması veya numune alınması işleminin fiili imkansızlıklar yahut sanıkların suç mahallinden ayrılması nedenleriyle yapılamadığı hallerde, suçun tespiti için suç tespit tutanağının tanziminin yeterli olduğu, 38. maddesinde de; idari yaptırımların, Kanunun 36 ncı maddesi hükümlerince uygulanacağı, kuralı yer almıştır.
4/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğin 3. maddesinde; Liman: yükleme, boşaltma ve barınma amacı ile kullanılan, dalga hareketlerinin olumsuz etkisinden korunmak için mendireklerle çevrilmiş korunaklı su alanı, olarak tanımlanmış. Amatör Sualtı Avcısı ise; gün doğumundan gün batımına kadarki sürede bu Tebliğ kapsamında ve güvenlik nedeni ile yasaklanmamış karasularımızda, Kendi nefesi dışında ek bir hava kaynağı kullanmadan dalarak su altı tüfeği ve yardımcı ekipmanla su ürünleri avcılığı yapan kişiyi ifade edeceği belirtilmiştir. Denizlerdeki yer yasakları ve sınırlamaların düzenlendiği 18. maddesinin 4. fıkrasında da; Limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde dalış yapılarak su ürünleri avcılığının yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
Ayrıca Limanlar Yönetmeliği'nin 4. maddesinde; s) Liman sahası: Her türlü limancılık iş ve işlemleri ile faaliyetlerinin yapıldığı, gümrük ve acentecilik ve benzeri hizmetlerin sunulduğu tüm kıyı tesislerini ve demirleme sahalarını kapsayan deniz ve kıyı alanları olarak tanımlanmış, "Yasak faaliyetler başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında ise: kıyı tesislerinin yaklaşım kanallarında, mendirek ağızlarında, yanaşma ve bağlama yerlerinde ve demirleme sahalarında; her türlü su ürünleri avcılığı yapmak, yelkenle seyretmek, kürek çekmek veya diğer su sporları faaliyetlerinde bulunmak ve yüzmenin yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
Anılan mevzuat hükümleriyle, her türlü limancılık iş ve işlemleri ile faaliyetlerinin yapıldığı, gümrük ve acentecilik ve benzeri hizmetlerin sunulduğu tüm kıyı tesislerini ve demirleme sahalarını kapsayan mendireklerle çevrili liman sahası içerisinde ve mendirek ağızlarında su ürünleri avcılığı yapılması yasaklanmıştır.
Dosya içerisinde mevcut olan bilgi ve belgeler ile CD kaydının incelenmesinden, davacının liman sahası içerisinde su ürünleri avcılığını gerçekleştirmediği, Bozyazı Limanı iskele mendireğin dış tarafında, liman girişinden uzakta ve mendirek ağzında bulunmadığı halde su altı avcılığı yapan kişinin geniş bir bölgede gezineceğinin kabulü ile tespitin yapıldığı noktanın Balıkçı Barınağının içerisi ve etrafı olarak değerlendirilmek suretiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işleme dayanak alınan mevzuatta, limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde, dalış yapılarak, sualtı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yapılmasının yasaklanmış olduğu dikkate alındığında, davalı idarece yapılan tespitle, yasaklama koşullarının davacı yönünden gerçekleştiğinin tartışmasız olarak ortaya konulmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenle, Mersin 1. İdare Mahkemesinin 16/03/2021 günlü, E:2020/950. K:2021/309 sayılı kararının, 2577 sayılı Yasanın 51. maddesi uyarınca yürürlükteki hukuka aykırı sonucu ifade ettiğinden, kanun yararına temyiz edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : Dr. Gülşen Köse
DÜŞÜNCESİ : Danıştay Başsavcılığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabul edilerek, İdare Mahkemesi kararının 2577 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca, hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak hükümler" Kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
TCSG-309 Komutanlığı personeli tarafından 01/08/2020 tarihinde 18.50 saatinde yapılan denetimde davacının Bozyazı Liman İskele Mendireği dış kısmında amatör olarak su altı tüfeği ile dalış yaparken görülmesi üzerine aynı tarihli olay tespit tutanağının tutulduğu ve davacı tarafından imzalandığı, akabinde 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa muhalefet ettiğinden bahisle 500,00 Tl idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 01/08/2020 günlü, 019042 sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun yararına temyiz" başlıklı 51. maddesinde; idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bu bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır.
1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun 3. maddesinin 2. fıkrasında; "Ruhsat tezkerelerinin veya izinlerin verilmesine, yenilenmesine, süresine, iptaline ve ruhsat kod numarasının gemiye yazılışına, türlerin avlanma miktarlarına, bölgesel avcılığa ve av araçlarına göre verilecek izinlere, amatör amaçlı avcılık faaliyetlerinde türlere, yerlere ve yöntemlere göre belirlenen esaslar dahilinde getirilecek sınırlamalar veya ruhsata tabi olacaklar ile yerli ve yabancı uyruklu kişilerce yapılacak amatör avcılığa ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir." hükmüne, 36. maddesinin 3. fıkrasında: "ikinci fıkrasına göre çıkarılan yönetmelikteki amatör avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket eden kişilere iki yüz elli Türk lirasından beş yüz Türk lirasına, amatör avcılıkta kullanılan gemiler için sahip veya donatanlarına beş yüz Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, ticari avcılıkla ilgili usul ve esaslara aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir." hükmüne yer verilmiştir.
Su Ürünler Yönetmeliğinin 35. maddesinde: Sahil Güvenlik Komutanlığı bot komutanlarının, Türk Karasuları ile münhasır ekonomik bölgeler içinde kalan denizlerde, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarında, liman ve körfezlerde idari para cezası kesmeye yetkili olduğu, 37. maddesinde; Kanunda belirtilen hususlara aykırılığın tespitinde, mümkün olduğu durumlarda fotoğraf, kamera ve diğer teknik cihazlardan da yararlanılabileceği, suçun tespiti için fotoğraf, kamera veya diğer teknik cihazlardan yararlanılması veya numune alınması işleminin fiili imkansızlıklar yahut sanıların suç mahallinden ayrılması nedenleriyle yapılamadığı hallerde, suçun tespiti için suç tespit tutanağının tanziminin yeterli olduğu, 38. maddesinde de; idari yaptırımların, Kanunun 36 ncı maddesi hükümlerince uygulanacağı belirtilmiştir.
4/2 Numaralı Amatör Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'in 3. maddesinde; Liman: yükleme, boşaltma ve barınma amacı ile kullanılan, dalga hareketlerinin olumsuz etkisinden korunmak için mendireklerle çevrilmiş korunaklı su alanı, olarak tanımlanmış, Amatör Sualtı Avcısı ise; gün doğumundan gün batımına kadarki sürede bu Tebliğ kapsamında ve güvenlik nedeni ile yasaklanmamış karasularımızda, kendi nefesi dışında ek bir hava kaynağı kullanmadan dalarak su altı tüfeği ve yardımcı ekipmanla su ürünleri avcılığı yapan kişiyi ifade edeceği belirtilmiştir. Denizlerdeki yer yasaklan ve sınırlamaların düzenlendiği 18. maddesinin 4, fıkrasında da; Limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde dalış yapılarak su ürünleri avcılığının yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
Ayrıca Limanlar Yönetmeliği'nin 4. maddesinde; s) Liman sahası: Her türlü limancılık iş ve işlemleri ile faaliyetlerinin yapıldığı, gümrük ve acentecilik ve benzeri hizmetlerin sunulduğu tüm kıyı tesislerini ve demirleme sahalarını kapsayan deniz ve kıyı alanları olarak tanımlanmış, "Yasak faaliyetler" başlıklı 21. maddesinin 1. fıkrasında ise; kıyı tesislerinin yaklaşım kanallarında, mendirek ağızlarında, yanaşma ve bağlama yerlerinde ve demirleme sahalarında; her türlü su ürünleri avcılığı yapmak, yelkenle seyretmek, kürek çekmek veya diğer su sporları faaliyetlerinde bulunmak ve yüzmenin yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının, Bozyazı Liman İskele Mendireği içerisinde su altı tüfeği ile avcılık yapma suçunu işlediğinden bahisle idari para cezası uygulanmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının dalış yaptığı yerin krokisi incelendiğinde, davacının Bozyazı Limanının Bozyazı iskele Mendireği'nin açık denize bakan kısmında dalış yaptığının anlaşıldığı, yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca Limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde dalış yapılarak su ürünleri avcılığının yasak olduğu, her ne kadar davacı tarafından liman içinde dalış yapmadığı iddia edilmiş ise de dalış yaptığı yerin liman girişine çok yakın olduğu, tehlike arz ettiği, dalış ve avcılık faaliyetinin tek bir noktada sınırlı kalamayacağı liman kavramından sadece liman içinin düşünülemeyeceği, liman çevreleyen mendireklerin de dahil olduğu, deniz araçlarının giriş çıkışlarını da kapsayan bölgeyi ifade edeceği göz önüne alındığında dava konusu işlemde hukuk ve mevzuata aykırılık görülmediğinden davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Dosya içerisinde mevcut olan bilgi ve belgeler ile CD kaydının incelenmesinden davacının liman sahası içerisinde su ürünleri avcılığını gerçekleştirmediği, Bozyazı Limanı İskele mendireğin dış tarafında, liman girişinden uzakta ve mendirek ağzında bulunmadığı halde su altı avcılığı yapan kişinin geniş bir belgede gezineceğinin kabulü ile tespitin yapıldığı noktanın Balıkçı Barınağının içerisi ve etrafı olarak değerlendirilmek suretiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu işleme dayanak alınan mevzuatta, limanlarda, balıkçı barınak, barınma ve çekek yerlerinde, dalış yapılarak, sualtı tüfeği ile su ürünleri avcılığı yapılmasının yasaklanmış olduğu dikkate alındığında, davalı idarece yapılan tespitle, yasaklama koşullarının davacı yönünden gerçekleştiğinin tartışmasız olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla; davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca Danıştay Başsavcılığı tarafından yapılan KANUN YARARINA TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle, davanın reddi yolunda verilen Mersin 1. İdare Mahkemesinin 16/03/2021 günlü, E:2020/950, K:2021/309 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51, maddesi uyarınca, hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. Kararın birer örneğinin Danıştay Başsavcılığı'na, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ve davacıya gönderilmesine ve kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 22/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
----------o----------