MEVZUATTAKİ SON
DEĞİŞİKLİKLER

R.Gazete No: 32107

R.G. Tarihi: 17.2.2023

 

DANIŞTAY KARARI

 

Danıştay Onuncu Daire Başkanlığından:

 

Esas No: 2019/6968

Karar No : 2022/4674

KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN : Danıştay Başsavcılığı / ANKARA

DAVACI: Günhar Yıldız

Dirsekkaya Köyü No:38 Çıldır / ARDAHAN

DAVALI: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı / ANKARA

VEKİLİ: Av. İlknur Şahin

SGK İl Müdürlüğü / ARDAHAN

İSTEMİN-ÖZETİ: Erzurum 2. İdare Mahkemesinin 22/06/2018 tarihli ve E:2017/3280, K:2018/1145 sayılı kararının vekalet ücreti yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ

Dava konusu istem: Davacı tarafından; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca işe giriş bildirgesinin, 9. maddesi uyarınca da işten ayrılış bildirgesinin süresi içinde Kuruma verilmediğinden bahisle aynı Kanun'un 102. maddesi gereğince 3.732,00 TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin 09/11/2017 tarihli ve 13.610.538 sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair 23/11/2017 tarihli ve 2017/33 sayılı idari Para Cezası İtiraz Komisyonu kararının iptali istenilmektedir.

Kanun yararına temyiz edilen kararın özeti: Erzurum 2. İdare Mahkemesinin tek hakimle vermiş olduğu kararda, Jandarma tarafından düzenlenen tutanak ve alınan ifadelerden, davacı tarafından işyerinde sigortasız olarak işçi çalıştırılıp, 5510 sayılı Kanun'un getirdiği mükellefiyetlere uyulmadığı, bunlara ilişkin beyannamelerin davalı Kuruma verilmediği, çalıştırdığı işçiye ait bildirimlerin yapılmadığı anlaşıldığından, söz konusu ihlallerin karşılığında Yasada öngörülen para cezalarının verilmesine ilişkin tesis olunan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına kesin olarak karar verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : Muhammet Elmalı

DÜŞÜNCESİ: 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınarak avukatlık ücretine hükmedileceği kurala bağlanmıştır. Davalı idarenin, vekil vasıtasıyla temsil edilmesine karşın davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında vekâlet ücretine hükmedilmediğinin görüldüğü, vekil ile temsil edilen ve dava sonunda haksız çıkan davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde isabet bulunmadığından, kanun yararına temyiz istemi kabul edilerek kararın vekâlet ücreti yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: Abdülkadir Atalık

DÜŞÜNCESİ: Davacı adına, 5510 sayılı Yasanın 102. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, davanın reddine dair Erzurum 2. İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 22/06/2018 gün ve E:2017/3280, K:2018/1145 sayılı kararının, vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yürürlükteki hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek davalı idare vekili tarafından, kanun yararına temyiz edilmesinin istenmesi üzerine konu incelendi.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51'inci maddesinde, "niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade eden" kararların kanun yararına temyiz olunabileceği belirtilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31 inci maddesinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda, hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların, davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükununu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323/ğ maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.

Anılan düzenlemelere göre; yargılama sonucu taraflardan birine yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, haksız olarak dava açmak ya da hukuka aykırı bir işlem yapmak suretiyle karşı tarafın giderine katlanmasına neden olunmasıdır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164 üncü maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği hüküm altına alınarak avukatlık ücretinin davaya katkısı bulunan avukata ödenmesi öngörülmüş, anılan Kanunun 168 inci maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.

Olayda, avukat marifetiyle takip edilen davada idarenin avukatına dosyaya katkısından dolayı yukarıda sözü edilen yasa hükümleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesinde yürürlükteki hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, aksi yolda verilen ve vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı olan Erzurum 2. İdare Mahkemesi Hakimliği'nce verilen 22/06/2018 gün ve E:2017/3280, K:2018/1145 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51'inci maddesi uyarınca kanun yararına temyiz edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:

Davacı tarafından, 5510 sayılı Kanun'un 102. maddesi uyarınca 3.732,00 TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 09/11/2017 tarihli ve 13.610.538 sayılı işlem ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair 23/11/2017 tarihli ve 2017/33 sayılı İdari Para Cezası İtiraz Komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davada, savunma dilekçesi davalı idareyi temsilen vekili marifetiyle sunulmuş, dosyanın bu surette tekemmülü üzerine, Erzurum 2. İdare Mahkemesinin 22/06/2018 tarih ve E:2017/3280, K:2018/1145 sayılı kararıyla davanın reddine kesin olarak karar verilmiş, ancak davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

Davalı idare tarafından, Danıştay Başkanlığına sunulan 09/08/2018 tarihli dilekçe ile dava sonucunda Mahkemece yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği halde Kurumlan lehine vekalet ücretine karar verilmemesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kesin olarak verilen söz konusu kararın kanun yararına bozulması talebinde bulunulmuştur.

Danıştay Başsavcılığı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade ettiği belirtilerek kanun yararına bozulması istenilmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun yararına temyiz" başlıklı 51. maddesinde, idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği, temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı, bozma kararının, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmayacağı, bozma kararının bir örneğinin ilgili bakanlığa gönderileceği ve Resmi Gazete'de yayımlanacağı hükümleri yer almaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller" başlıklı 31. maddesinin 1. fıkrasında,"Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygunlanır." hükmü yer almaktadır.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler" başlıklı 447. maddesinde yer alan "mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmü gereğince uyuşmazlıkta uygulanması gereken 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde, "vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti" yargılama giderleri arasında sayılmış; "Yargılama giderlerinden sorumluluk" başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında, "Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir." hükmüne yer verilmiştir.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun "Avukatlık ücreti" başlıklı 164. maddesinin 1. fıkrasında, "Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder." hükmü; "Avukatlık ücret tarifesinin hazırlanması" başlıklı 168. maddesinin 3. fıkrasında, "Avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Kanun yararına temyiz isteminin özünü, yargılama sonucunda lehine karar verilen tarafın vekille temsil edilmesi halinde vekalet ücretine hak kazanıp kazanmayacağının tespiti oluşturmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; davada davalı idarenin vekil vasıtasıyla temsil edildiği, söz konusu vekil tarafından savunma dilekçesinin süresinde dosyaya sunulduğu ve yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, buna karşın İdare Mahkemesince davah idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmediği görülmektedir.

Buna göre, davalı idarenin, davayı avukatı aracılığıyla takip ettiği, avukat tarafından verilen savunma dilekçesi ile yargılamaya katkıda bulunulduğu ve Mahkemece davanın reddine karar verildiği açık olup, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri uyarınca karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.

Bu durumda, ret ile sonuçlanan davada davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, İdare Mahkemesi kararında vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU                        :

Açıklanan nedenlerle;

1.    Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin KABULÜNE,

2.   Erzurum 2. İdare Mahkemesinin 22/06/2018 tarih ve E:2017/3280, K:2018/1145 sayılı kararının vekalet ücreti yönünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca, hükmün hukuki sonuçlarına etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

3.   Kararın birer örneğinin taraflara ve Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 25/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

----------o----------

E-Bültenimizi İnceleyin