R.Gazete No: 31888
R.G. Tarihi: 6.7.2022
DANIŞTAY KARARI
Danıştay Onuncu Daire Başkanlığından:
Esas No: 2018/5076
Karar No : 2022/968
KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN : Danıştay Başsavcılığı / ANKARA
DAVACI : Osman Karaca
VEKİLİ : Av. Mehmet Ali Aydoğan CevizlidereMah. 1236 Sok. No:1/15 Çankaya / ANKARA
DAVALI : Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (TOKİ) / ANKARA
İSTEM İN ÖZETİ : Sivas idare Mahkemesi Hakimliği'nin 02/07/2018 tarih ve E:2018/560, K:2018/537 sayılı kararının; Danıştay Başsavcılığı tarafından 2577 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca kanun yararına temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, 23/04/2017 tarihinde çıkan fırtına sırasında davalı idarece ihale suretiyle yaptın lan Sivas Merkez Kılavuz Toplu Konutları C blok çatısının uçması nedeniyle blok önünde park halinde bulunan 58 NR 340 plakalı aracında oluşan değer kaybı karşılığı 4.420,00 TL ve değer kaybının tespiti için düzenlenen ekspertiz raporu için ödenen 237,77 TL olmak üzere toplam 4.657,77 TL maddi tazminatın Ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
Kanun yararına temyiz edilen kararın özeti: İstanbul 11. İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 02/07/2018 tarih ve E:2018/560, K:2018/537 sayılı kararıyla; davacının aracında meydana gelen zararın giderilmesi istemiyle 06/02/2018 tarihinde yaptığı başvurunun, davalı idarenin 14/02/2018 tarihinde davacıya tebliğ edilen işlemiyle reddedildiği, buna göre en son 16/04/2018 Pazartesi gününe kadar açılması gereken davanın, bu süre geçtikten sonra 07/05/2018 havale tarihli dilekçe ile açıldığı anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : Hülya Hurma Ustra
DÜŞÜNCESİ : Kanun yararına temyiz isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY BAŞSAVCISI : Abdüikadir Atalık
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından; 23/04/2017 tarihinde çıkan kasırga sırasında çatının uçması nedeniyle Sivas Kılavuz Toplu Konutları C Blok önünde park halinde olan Volkswagen Passat CC 2014 model 58 NR 340 plakalı aracında oluşan hasara karşılık toplam 4.657,77 TL tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda Sivas İdare Mahkemesince verilen 02.07.2018 tarih ve E:2018/560, K:2018/537 sayılı kararın, kanun yararına temyiz edilmesine ilişkin verilen dilekçe üzerine konu incelendi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51 inci maddesinde; idare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelenmesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği; temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde kararın, kanun yararına bozulacağı; bu bozma kararın, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldıramayacağı hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde, "Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahahkuku tahsilen bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;
Tarihi izleyen günden başlar.
3. Adresleri belli olmayanlara özen kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının İncelenmesinde, davacının 23/04/2017 tarihinde çıkan kasırga sırasında çatının uçması nedeniyle Sivas Kılavuz Toplu Konuttan C Blok önünde park halinde olan Volkswagen Passat CC 2014 model 58 NR 340 plakalı aracında oluşan hasara karşılık tazminat ödenmesi talebiyle 06,02.2018 tarihinde davalı idareye başvurduğu, bu başvurusunun kendisine 14.04.2018 tarihinde tebliğ edildiğini belirttiği, 13.04.2018 tarihli işlemler reddi üzerine 05.05.2018 tarihinde açtığı davanın, idare mahkemesince, "06.02.2018 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, bu başvuruya verilen cevabın 14.02.2018 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine kayıtlara 07.05.2018 tarihinde giren dilekçe ite dava açıldığının anlaşıldığı, bu hale göre, 14.02.2018 tarihinde tebellüğ edilen işleme karşı en son 16.04.2018 Pazartesi gününe kadar dava açılması gerekir İken, bu süre geçirildikten sonra 07.05.2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu" gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı dava dilekçesi içeriğinde başvurusunun reddine ilişkin işlemin kendisine 14.02.2018 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmiş ve mahkemece bu tarih esas alınarak davada süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmış ise de; dava dilekçesinin giriş kısmında işlemin tebliğ tarihi olarak 14.04.2018 tarihînin gösterildiği, aynı dava dilekçesine ekli olan söz konusu işlemin 13.04.2018 tarihli olduğu görülmüştür.
Belirtilen durumda, davacının tazminat ödenmesi talebiyle 06.02.2018 tarihinde davalı idareye başvurduğu, bu başvurunun kendisine 14.04.2018 tarihinde tebliğ edildiğini belirttiği 13.04.2018 tarihli işlemle reddi üzerine 05.05.2018 tarihinde açtığı davanın süresi içinde olduğu idare mahkemesi kararının hukuka aykırı bir sonucu ifade ettiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, Sivas İdare Mahkemesinin 02.07.2018 tarih ve E:2018/560, K;2018/537 sayılı karan 2577 sayılı yasanın 5Tinci maddesi uyarınca yürürlükteki hukuka aykırı sonucu ifade ettiğinden, kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
23/04/2017 tarihinde çıkan fırtına sırasında çatının uçması nedeniyle Sivas Kılavuz Toplu Konutları C Blok önünde nizami şekilde park halinde olan davacıya ait araçta oluşan 2.593,69 TL hasar, sigorta şirketinden tahsil edilmiştir. Davacı, aracında oluşan değer kaybının ve ekspertiz raporu düzenlenmesi bedelinin tazmini talebiyle 06/02/2018 tarihinde davalı idareye başvurmuştur.
Davacının söz konusu başvurusunun, davalı idarenin 13/04/2018 tarihli ön kararıyla reddedilmesi üzerine olay nedeniyle uğranılan zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada; Sivas İdare Mahkemesince, davacı tarafından 06/02/2018 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, bu başvuruya verilen cevabın davacıya 14/02/2018 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine kayıtlara 07/05/2018 tarihinde giren dilekçe ile bakılan dava açıldığı, bu hale göre, 14/02/2018 tarihinde tebellüğ edilen işleme karşı en son 16/04/2018 Pazartesi gününe kadar dava açılması gerekir iken, bu süre geçirildikten sonra 07/05/2018 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, Danıştay Başsavcılığına sunulan 27/08/2018 tarihli dilekçe ite davalı idarenin 13/04/2018 tarihli ön kararının tarafına 14/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla davanın süresinde açıldığı belirtilerek, Sivas İdare Mahkemesi Hakimliğine kesin olarak verilen kararın kanun yararına bozulması talebinde bulunulmuştur.
Danıştay Başsavcılığı tarafından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan mahkeme kararının yürürlükteki hukuka aykırı sonuç ifade ettiği belirtilerek kanun yararına bozulması istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde, "Dava açma süresi, öze! kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen halterde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz göndür. 2. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,(...) Tarihi izleyen günden başlar." hükmü; "Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması" başlıklı 13. maddesinin, ön karar başvurusu tarihinde yürürlükte olan halinin 1. fıkrasında, idari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihînden itibaren beş yıl içinde İlgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir." hükmü; "Kanun yararına temyiz" başlıklı 51. maddesinde, "1 .İdare ve vergi mahkemeleri ite bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelenmesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. 2.Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma karan, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldıramaz." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idarenin çatısı uçan binanın yapımı sırasında gerekli denetim yükümlülüğünü, dikkat ve özeni göstermediğinden, başka bir ifadeyle idari eylemden dolayı uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini isteminden doğan uyuşmazlıkta, dava açma süresinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca hesaplanması gerektiğinde ihtilaf bulunmamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca zararının giderilmesi istemiyle 06/02/2018 tarihinde yaptığı başvurunun davalı idarece 13/04/2018 tarihli ön karar ite reddedildiği, Mahkeme kaydına 07/05/2018 tarihinde giren dava dilekçesinin içerisinde ön kararın taraflarına 14/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği yönünde ifadeye yer verilmiş ise de, dilekçenin giriş kısmında tebliğ tarihi olarak 14/04/2018 tarihinin bildirildiği, esasen ön kararın dosyada mevcut nüshasından giden evrak kaydının davalı idarece 13/04/2018 tarihinde yapıldığının anlaşıldığı, bu haliyle davacıya 14/02/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına da fiili olanak olmadığı ve dava dilekçesinin içeriğindeki 14/02/2018 tarihinin maddi hata sonucu yazıldığı, dolayısıyla ön kararın davacıya 14/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve 07/05/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, dava konusu uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, başvurunun reddine ilişkin ön kararın tebliğ tarihi hususunda yapılan maddi hata sonucunda davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının. hukuka aykırı bir sonucu ifade ettiği görüldüğünden, kanun yararına bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Danıştay Başsavcılığının kanun yararına temyiz isteminin KABULÜNE,
2. Sivas İdare Mahkemesi Hakimliği'nin 02/07/2018 tarih ve E:2018/560, K:2018/537 sayılı kararının, 2577 saydı idari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesi uyarınca, hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
3. Kararın birer örneğinin taraflara ve Danıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve bu kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasına, 23/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
----------o----------