R.Gazete No: 32878
R.G. Tarihi: 22.4.2025
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinden:
Esas No: 2025/830
Karar No: 2025/1266
îlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekili; dava dışı Cevat Koçak'ın Hollanda Devleti Sosyal Güvenlik Kuruluşu olan Sociale Verzekeringsbank'ın Hollanda hükümetinden emekli olmaya hak kazandığını, Türk vatandaşlarının emekli aylıklarının, hak sahiplerinin bildirdiği banka hesaplarına yatırmak suretiyle ödendiğini, davaya konu emekli maaşı almakta olan Cevat Koçak'ın 13.11.2018 tarihinde vefat ettiğini, vefat etmesinden sonra toplam 793,78 Euro fazladan ödeme yapıldığını, davalıdan fazla ödenen aylıkların iadesi için ihtarname gönderildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını beyan ederek, vefat tarihinden sonra fazladan ödenen 793,78 Euro emekli aylıklarının hak sahiplerinin hesaplarında kalan miktarın temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin müşterisi müteveffanın 13.11.2018 tarihinde vefat ettiğini ve o tarihten sonra masraf kesintileri dışında herhangi bir kesinti yapılmadığını, murisin hesabına yatırılan paranın artık murisin mirasçılarının mamelekinde yer aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. ÎLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
îlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karan ile fazla yapılan ödemenin davalı bankadan değil murisin mirasçılarından talep edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Sebepleri
îlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararma yönelik Adalet Bakanlığınca; Mahkemece, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.05.2022 tarihli ve 2022/2690 E., 2022/4299 K. sayılı ilâmında da belirtildiği üzere mirasbırakanm vefatından sonra yatırılan maaşların çekilmediğinin sabit olduğu, mirasçıların uhdesine giren herhangi bir paranın bulunmadığı, Kurumun yatırdığı paranın hâlen mirasbırakanm hesabında bulunduğu, Kurumun mirasbırakanm vefat ettiğini bildirmek suretiyle paranın bankadan iadesini isteyebileceği değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının ve kabule göre de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesine aykırı olarak reddedilen miktarı geçecek şekilde davalı lehine vekâlet ücretine hükmolunmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, murisin vefatından sonra murisin hesabına yatırılan maaşların davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olup kanun yararına temyiz aşamasında uyuşmazlık, murisin vefatından sonra murisin hesabına yatırılan maaşların davalıdan tahsili istenip istenmeyeceği ve davada davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
1. Murisin hesabına yatırılan maaşın bankadan tahsilinin talep edilip edilmeyeceği konusunda Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz isteminin incelenmesinde;
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) mirasın açılması başlıklı 575. maddesinde "Miras, mirasbırakanm ölümüyle açılır. Mirasbırakanm sağlığında yapmış olduğu mirasla ilgili kazandırmalar ve paylaştırmalar, terekenin ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir.", 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun Yersiz ödemelerin geri alınması başlıklı 96. maddesinde "Kurıımca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. " ve yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Tl. maddesinde "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarhğından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur. " düzenlemeleri mevcuttur.
Somut olayda; murisin vefat ettiği 13.11.2018 tarihi itibariyle mirasın açıldığı, bu tarihten sonra 15.11.2018-16.09.2019 tarihi arasında Kurumdan murisin hesabına paralar yatırıldığı, dava dışı murisin mirasçıları tarafından murisin vefatından sonra herhangi bir para çekilmediği anlaşılmaktadır. Murisin vefatından sonra yatırılan maaşların çekilmediği sabit olduğundan Mahkemece, dava dışı mirasçıların uhdesine giren herhangi bir para bulunmadığı, Kurumun yatırdığı paranın halen murisin hesabında bulunduğu, Kurumun murisin vefat ettiğini bildirmek suretiyle parayı bankadan iadesini isteyebileceği değerlendirilmelidir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.05.2022 tarih ve 2022/2690 E., 2022/4299 K. sayılı ilamı).
O halde Mahkemece, mirasbırakanın vefatından sonra yatırılan maaşların çekilmediğinin sabit olduğu, mirasçıların uhdesine giren herhangi bir paranın bulunmadığı, Kurumun yatırdığı paranın hâlen mirasbırakanın hesabında bulunduğu, Kurumun mirasbırakanın vefat ettiğini bildirmek suretiyle paranın bankadan iadesini isteyebileceği değerlendirilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerekmiştir.
2. Kabule göre, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin doğru olup olmadığı konusunda Adalet Bakanlığının kanun yararına temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte olan 2024 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinde; "(l)Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hııkııki yardımların konusu para veya para ile değerlendinilebiliyor ise, avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (1 inci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
3. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez, "düzenlemesi mevcuttur.
Dava dosyası incelendiğinde; davacı vekilinin 793,78 Euro (harca esas değer: 14.792,72 TL) üzerinden talepte bulunduğu, davanın reddine karar verildiği, kabule göre de karar tarihinde yürürlükte olan 2024 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesine göre hükmedilen vekalet ücretinin reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlendiği, davalı lehine davada reddedilen miktarı geçecek şekilde 17.900,00 TL maktu vekalet ücretine hüknıedildiği anlaşılmaktadır.
O halde Mahkemece, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesine aykırı şekilde reddedilen miktarı geçecek nitelikte davalı lehine maktu vekâlet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekir.
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
----------o----------