MEVZUATTAKİ SON
DEĞİŞİKLİKLER

R.Gazete No: 32856

R.G. Tarihi: 29.3.2025

 

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinden:


TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY İLÂMI

 

Esas No: 2025/93

Karar No: 2025/595

 

 

İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİH : 08.02.2024

SAYISI : 2023/441 E., 2024/64 K.

DAVALI : ...

DAVACI : ...

DAVA TARİHİ : 06.09.2023

 

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının müvekkili ile anlaşarak avukat olan müvekkilini devre dışı bıraktığım, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi uyarınca avukata karşı yan vekalet ücreti ödenmesinin gerektiğini, müvekkili tarafından haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davalı/borçlunun aleyhine açılmış Aliağa İcra Müdürlüğünün 2022/2446 E. sayılı dosyasında şimdilik 12.107,91 TL asıl alacak (karşı yan vekalet ücreti) ve 53,74 TL faiz olmak üzere toplam 12.161,65 TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafın asıl muhatabı olan, arasında vekalet ilişkisi olan T… Şirketinden vekalet ücretini tahsil etmek yerine kötü niyetli olarak müvekkili şirket aleyhine işlemler gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin davacının icra takibine konu ettiği alacakların tamamını davacının müvekkili olan asile eksiksiz ödediğini, müvekkilinin de haricen yapılan ödemelere ilişkin icra takibi dosyalarına bildirimde bulunduğunu, bu sebeple davacı tarafın müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III.    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra vekalet ücreti, vekil ile asil arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirdiği ve icra vekalet ücreti alacağı, takip konusu alacak kapsamında olduğu, takip alacaklısı asile ait olduğu, somut olayda alacağın haricen tahsil edildiğine ilişkin beyan karşısında vekilin, icra vekalet ücretini tahsili, alacaklı (müvekkili) ile arasındaki iç ilişki gereğince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 05.07.2024 tarihli ve 2024/1529 E., 2024/1563 K. sayılı ilamıyla; davacı tarafından istinafa konu edilen dava değerinin kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle davacının istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine, karar verilmiştir.

IV.   KANUN YARARINA TEMYİZ

A.   Kanun Yararına Temyiz Sebepleri

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararma yönelik Adalet Bakanlığınca; Mahkemece davacının talebinin, akdi vekâlet ücretine ilişkin olmadığı, sulh olarak tahsil edilmek suretiyle kapatılan icra dosyaları nedeniyle hak edilen yasal-karşı taraf vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin olduğu dikkate alınıp dosyanın esası hakkında yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya olduğu ileri sürülerek kanun yararına temyiz isteminde bulunulmuştur.

B.    Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacı vekilin takip ettiği icra dosyasında müvekkilinin davalı tarafla anlaşıp davacı vekili devre dışı bırakması nedeniyle ödenmeyen karşı yan vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, kanun yararına temyiz yolunda uyuşmazlık, karşı yan vekalet ücretinin davalı tarafta talep edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 164. maddesinde "Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.

Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.

İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.

Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. (Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13/1/2004 - 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para, ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarım incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez." ve yine aynı Kanun'un 165. maddesinde "İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar." hükümleri düzenlenmiştir.

1136 sayılı Kanun'un 164. maddesinden de anlaşılacağı üzere avukatın iki çeşit ücret alacağı bulunmaktadır. Bunlar, avukat ile iş sahibi arasındaki sözleşme ilişkisinden doğan avukatlık ücreti (akdi vekâlet ücreti) ile yargılama sonunda haklı çıkan taraf yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre hükmedilen ve yargılama gideri niteliğinde olan avukatlık ücretidir (yasal vekâlet ücreti ya da karşı taraf vekâlet ücreti).

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı ilamıyla Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dalaşıyla müteselsil sorumluluk" hâllerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekâlet ücretinin dâhil olmadığına" karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinde; davacı avukatın müvekkili ile davalının kendisini devre dışı bırakıp haricen anlaşarak borcu kapattığı, sulh olduğu iddiası ile karşı yan vekalet ücreti yönünden davalının itirazının iptalini talep ettiği, Mahkemece talebin davacı ile müvekkili arasındaki iç ilişki gereğince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

O halde Mahkemece, davacının talebinin, akdi vekâlet ücretine ilişkin olmayıp haricen tahsil edilmek suretiyle kapatılan icra dosyaları nedeniyle hak edilen (yasal) karşı yan vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, karşı yan vekalet ücreti bakımından ise tarafların müteselsil sorumlu olduğu dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmektedir.

V.   KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


 

----------o----------

E-Bültenimizi İnceleyin