MEVZUATTAKİ SON
DEĞİŞİKLİKLER

R.Gazete No: 32613

R.G. Tarihi: 26.7.2024

 

Yargıtay 5. Hukuk Dairesinden:

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY İLÂMI

 

Esas No : 2024/3682

Karar No : 2024/5534

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 15.11.2023

SAYISI : 2022/2252 Esas, 2023/1136 Karar

DAVACI

DAVALI

DAVA TARİHİ : 13.11.2022

KARAR : Ret

KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN : Adalet Bakanlığı

 

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen ortak gider alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, Ankara ili, Altındağ ilçesi, Solfasol Mahallesi 90066 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine kurulu Kuzey Ankara 12. Etap 1.Kısım Toplu Konutlarındaki T3B-1 Blok, 10 Numaralı Bağımsız Bölümün devamlı faydalanıcısı olduğunu, dava konusu icra takibin ödeme emrinde detaylı gösterilen aylara ilişkin ısınma giderlerine, sigorta giderlerine, genel giderlere ve kazan bakımı, asansör tamiratı, güvenlik kamera sistemleri gibi zorunlu giderlere ilişkin belirlenen avansları ödemediğini, bunun üzerine Ankara 24. İcra Müdürlüğü 2022/16725 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya da 22.10.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun icra dosyasına sunduğu 26.10.2022 tarihli itiraz dilekçesi ile müvekkili site yönetimine herhangi bir borcu olmadığını ifade ederek borca itiraz ettiğini ve böylelikle takibin durduğunu, ancak aynı borçlunun takip tarihinden bir gün sonra 19.10.2022 tarihinde müvekkili site yönetimine gelerek borcun asıl tutarına karşılık gelen 6.628,09 TL bedeli kredi kartı ile ödediğini, daha sonra icra takibine borcu olmadığı gerekçesiyle itirazda bulunduğunu, ödenen kısım aynı tarihte icra dosyasına haricen tahsil olarak bildirildiğini, dosyaya tahsilat olarak da işlendiğini, iş bu sebeple taleplerinin kabulü ile alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalarının kabulüne, Ankara 24. İcra Müdürlüğü 2022/16725 Esas sayılı takibin fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik sadece 1.000 TL'lik kısmına yapılan itirazın iptaline, kötü niyetli borçlular aleyhine alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin taraflarına tebliğ ettiği Ankara 24. İcra Müdürlüğünün 20227/16725 Esas sayılı dosyasındaki ödeme emrine süresinde borçları olmadığından itiraz ettiklerini, belirtilen takip dosyasında talep edilen borcun 6.628,09 TL olup belirli bir borç tebliğ edildiğini, kendilerinin talep edilen borcu ödediği için ayrıca aynı tarihte alacaklı görünen Site Yönetiminden borçlarının olmadığına dair belge aldıklarını, davacı Site Yönetimi vekilinin bu durumları bilmesine rağmen takip başlattığını, davacı vekilinin kötü niyetli bir takip başlattığı için, taraflarına 22.10.2022 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrindeki 6.628.09 TL'lik belirli alacağa tebliğ tarihinden 3 gün önce borçlu olmadıklarını itirazen icra dairesine süresinde itiraz ettiklerini, hal böyle olmasına rağmen alacaklı vekilinin itirazın kaldırılmasını belirsiz davası ile başvurduğunu, davanın kötü niyetli açıldığını, haksız ve kötü niyetli açılan ve konusu kalmayan davanın reddine, kötü niyet tazminatı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine kesin olarak karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı davalının 20.07.2017 tarihinden itibaren borcu bulunan bağımsız bölümde ikamet ettiği, kat maliki ....in davalının eşi olduğunun iddia edildiği anlaşılmaktadır. Şu hâlde mahkemece, davalının kat malikinin eşi olması nedeniyle bağımsız bölümü devamlı surette kullanan kişi olarak takibe konu borçtan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu dikkate alınarak davanın esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı bulunduğundan kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak gider alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının sürekli faydalanan olarak bağımsız bölüm ortak gider borcundan sorumlu olup olmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. Değerlendirme

1.6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin gerekçesinde de karar verilirken yürürlükteki hukukun yanlış uygulanmasının her an için söz konusu olabileceği, kanım yararına temyizin, yanlışlık tespit edilip daha sonra benzer işlemlerden kaçınmak için kabul edilen bir sistem olduğu, Yargıtayın yaptığı incelemede uygulamanın yanlış olduğu sonucuna ulaşırsa kararı kanun yararına bozacağı ifade edilmiştir.

2. Temyiz yolu ise olağan kanun yollarından birisidir. Bozma sebepleri, 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde sayılmıştır. Bunlar; hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması, dava şartlarına aykırılık bulunması, taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi ve karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikler bulunmasıdır. Temyiz yolunda, hüküm mahkemesinin kararı sadece hukuka uygunluk bakımından inceleme konusu yapılır. Madde gerekçesinde bu husus "Temyiz incelemesini, istinaf incelemesinden ayıran temel özellik, temyiz incelemesinin usûl hukuku veya maddî hukuk yönünden incelemeyi gerektirmesi, maddî vakıaların denetimi ile delil değerlendirmesine girmemesidir. Maddede bu hukukî denetimin hangi sebeplerle yapılacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Bugüne kadar istinaf yolunun olmamasından dolayı zaman zaman Yargıtay maddî vakıalara ve delil değerlendirmesine de girmek zorunda kalabilmekteydi, istinafla birlikte artık bu ihtiyaç ortadan kalkmış ve Yargıtay tamamen bir hukukî denetim ve içtihat mercii olmuştur." şeklinde vurgulanmıştır.

3. Belirtilen bu yasal düzenlemeler ve 6100 sayılı Kanun döneminde temyiz yolu ile ilgili özellikler dikkate alındığında, kanun yararına temyiz ile temyiz yolu arasında bir ayrım yapılması gerekmektedir. Kanun yararına temyiz başvurusunda, başvuru konusu kararın sadece yürürlükteki hukuka aykırı olup olmadığı denetlenir. Bu denetim ise, temyiz incelemesinin aksine, kanun yararına temyizde görece sınırlı bir inceleme yapılmasını gerektirir. Kanun yararına temyize ilişkin madde gerekçesinde de belirtildiği gibi yürürlükteki hukukun yanlış uygulanması söz konusu olduğunda, kararın kanun yararına bozulması gerekir.

4. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) 20 nci maddesi gereğince tüm kat malikleri ana taşınmazın bakım ve onarım giderlerine katılmak zorundadır. 634 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi gereğince bu giderlerden bağımsız bölümden devamlı surette faydalananlar da müştereken ve müteselsilen sunulmuştur.

5. Somut olayda, davalının dava konusu gideri ödediğine yönelik itirazı olup, sürekli faydalanan olmadığı yönünde bir iddiası mevcut değildir. Mahkemesince davalının kat maliki olmaması sebebiyle ortak gider alacağından sorumlu olmayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesi bu nedenlerle doğru görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

----------o----------

E-Bültenimizi İnceleyin