MEVZUATTAKİ SON
DEĞİŞİKLİKLER

R.Gazete No: 33021

R.G. Tarihi: 18.9.2025

 

Yargıtay 5. Hukuk Dairesinden:

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY İLÂMI

 

İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 15.10.2024

SAYISI : 2022/1803 Esas, 2024/1764 Karar

DAVACILAR :.... vekili Avukat....

DAVALI :.... vekili Avukat....

DAVA TARİHİ : 21.09.2022

KARAR : Kabul

KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN : Adalet Bakanlığı

 

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen ortak gider alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

 

I. DAVA

Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; davalı aleyhine ortak gider alacağını ödememesi üzerine başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, haksız olarak yapılan itirazın iptali için bu davaların açıldığını, .... Sitesi Geçici Site Yönetimi'nin çağrısı ile 24.12.2017 tarihinde 1. olağan genel kurul toplantısı yapıldığım, bu toplantının 5. maddesi gereği 21.01.2018 tarihinde toplanan site temsilciler meclisinin 2018 yılı tahmini bütçesini oluşturduğunu ve aidatları 70,00 TL olarak belirlediğini, her ne kadar davalı tarafça böyle bir borcun olmadığı iddia edilmişse de, aidatların toplanmasına ilişkin genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının yasal mevzuata uygun olarak alındığını, davalı borçlunun usulüne uygun olarak toplantılara davet edildiğini, toplantılarda alman kararların davalı borçluya tebliğ edildiğini, bu kararlara borçlunun itiraz etmediğini, karar iptali yoluna da gitmediğini, bu nedenlerle her türlü dava açma ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

 

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmazın üzerine inşa edilmiş bütün bağımsız bölümlerin halen tapu kaydında müvekkili adına kayıtlı olduğunu, tüm bağımsız bölümler davalı adına kayıtlı olduğundan yönetici olarak anılabilecek tek kişinin davalı olduğunu, öncelikle davacıların yönetici vasıflarının ve aktif husumet ehliyetlerinin olmadığı gözetilerek davanın aktif husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davaya konu takibe dayanak yapılan kararların yok hükmünde olduğuna dair Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/2106 Esas sayılı davasının açılmış olup verilecek nihai kararın neticesinin ön sorun/bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerim, davacıların yönetici adı altında aldıkları kararların hükümsüz olduğunu, karar alma yetkisi olmayan davacılar tarafından alman kararlara dayalı olarak talepte bulunulan aidatlardan dolayı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu ve aidat vb. borcunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyet tazminatı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

 

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davaların kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

 

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

 

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

 

B. Temyiz Sebepleri

Kanun yararına temyiz başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu icra takiplerine konu alacağa dayanak olarak gösterilen 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, olmadığında iptali için açılan davanın Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.04.2024 tarih ve 2022/2106 Esas, 2024/505 Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile kararların yok hükmünde olduğunun tespitine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine henüz kesinleşmediği, şu hâlde mahkemece eldeki davayı etkisi olacağından Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.04.2024 tarih ve 2022/2106 Esas, 2024/505 Karar sayılı kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması ve bu davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı bulunduğundan kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.

 

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak gider alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine konu aidat borcunun doğumuna sebep olan kat malikleri kurulu ile temsilciler meclisi kurulu kararının iptaline ilişkin davanın, itirazın iptali davasında bekletici mesele yapılıp yapılmaması gerektiğine ilişkindir.

 

2. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin gerekçesinde de karar verilirken yürürlükteki hukukun yanlış uygulanmasının her an için söz konusu olabileceği, kanun yararına temyizin, yanlışlık tespit edilip daha sonra benzer işlemlerden kaçınmak için kabul edilen bir sistem olduğu, Yargıtayın yaptığı incelemede uygulamanın yanlış olduğu sonucuna ulaşırsa kararı kanun yararına bozacağı ifade edilmiştir.

2. Temyiz yolu ise olağan kanun yollarından birisidir. Bozma sebepleri. 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde sayılmıştır. Bunlar; hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması, dava şartlarına aykırılık bulunması, taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi ve karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikler bulunmasıdır. Temyiz yolunda, hüküm mahkemesinin kararı sadece hukuka uygunluk bakımından inceleme konusu yapılır. Madde gerekçesinde bu husus "Temyiz incelemesini, istinaf incelemesinden ayıran temel özellik, temyiz incelemesinin usûl hukuku veya maddî hukuk yönünden incelemeyi gerektirmesi, maddî vakıaların denetimi ile delil değerlendirmesine girmemesidir. Maddede bu hukukî denetimin hangi sebeplerle yapılacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Bugüne kadar istinaf yolunun olmamasından dolayı zaman zaman Yargıtay maddî vakıalara ve delil değerlendirmesine de girmek zorunda kalabilmekteydi, istinafla birlikte artık bu ihtiyaç ortadan kalkmış ve Yargıtay tamamen bir hukukî denetim, ve içtihat mercii olmuştur." şeklinde vurgulanmıştır.

3. Belirtilen bu yasal düzenlemeler ve 6100 sayılı Kanun döneminde temyiz yolu ile ilgili özellikler dikkate alındığında, kanun yararına temyiz ile temyiz yolu arasında bir ayrım yapılması gerekmektedir. Kanun yararına temyiz başvurusunda, başvuru konusu kararın sadece yürürlükteki hukuka aykırı olup olmadığı denetlenir. Bu denetim ise, temyiz incelemesinin aksine, kanun yararına temyizde görece sınırlı bir inceleme yapılmasını gerektirir. Kanun yararına temyize ilişkin madde gerekçesinde de belirtildiği gibi yürürlükteki hukukun yanlış uygulanması söz konusu olduğunda, kararın kanun yararına bozulması gerekir.

4. 6100 sayılı Kanun'un 165 inci maddesi gereğince bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararma kadar yargılama bekletilebilir.

5. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; itirazın iptaline konu icra takibinin dayanağını oluşturan ortak gider alacağının kaynağının 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5 inci maddesi gereğince 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alman aidat kararına ilişkin olduğu, alınan bu aidat kararına ilişkin olarak ortak gider alacağının ödenmediğinden bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı ve davalının söz konusu icra takiplerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ve davalı aleyhine itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafından 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alman kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, olmadığında iptali için açılan davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın istinaf aşamasında olup henüz İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, olmadığında iptaline ilişkin dosyanın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığının bu yerinde görülen temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

 

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesinin bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

07.07.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

----------o----------

× Popup Görseli

E-Bültenimizi İnceleyin