R.Gazete No: 32003
R.G. Tarihi: 4.11.2022
YARGITAY KARARI
Yargıtay Başkanlığından:
YARGITAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME
BÜYÜK GENEL KURULU KARARI
ESAS NO: 2019/5
KARAR NO: 2022/1
KARAR TARİHİ: 8.02.2022
ÖZET: İfa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılmış davada, mahkemece ifa zamanının henüz gelmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
1. GİRİŞ
A. İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KONUSUNDAKİ BAŞVURU
14.05.2018 tarihli dilekçe ile; henüz ifa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılan davalar hakkında mahkeme tarafından ne şekilde ve nasıl hüküm kurulması gerektiği, buradan vanlacak sonuca göre yargılama giderleri kapsamında olan avukatlık ücretinin (vekâlet ücretinin) tayininde nispi vekâlet ücretine mi yoksa tarifeye göre maktu vekâlet ücretine mi hükmedileceği konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Yargıtay Hukuk Daireleri arasında görüş ve uygulama farklılığı bulunduğu, dava şartı ve vadenin ifanın tamamlayıcı unsuru olduğu, borç ilişkisinde hukuka aykırılık veya borca aykırılığın kural olarak ifa zamanı geldiğinde tartışılabileceği, bu nedenle borcun ifasının imkânsız hâle geldiğinin vadeden önce belli olması veya borçlunun vadeden önce borcu ödemeyeceğinin anlaşıldığı durumlar hariç olmak üzere, ifa zamanı gelmemiş bir alacak için alacaklının ifayı talep etme hakkı bulunmadığı, buradan hareketle dava açmakta hukukî yararın olmadığı, ifanın tüm unsurları tamamlanmadan açılan davanın usulden reddiyle birlikte davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat ve uygulama farklılığı nedeniyle içtihatların birleştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
B. YARGITAY BİRİNCİ BAŞKANLIK KURULUNUN KARARI VE İÇTİHADI BİRLEŞTİRMENİN KONUSU
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.09.2019 tarihli ve 288 sayılı karan ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Hukuk Daireleri arasında, "Henüz ifa zamanı (vadesi) gelmemiş (müeccel) bir alacak için açılmış bir davada, mahkeme tarafından ne şekilde ve nasıl hüküm kurulacağı ve verilecek kararın niteliğine göre yargılama giderlerinden olan avukatlık (vekâlet) ücretinin tayininde davalı yararına maktu mu yoksa nispi mi vekâlet ücreti verileceği" konusunda görüş aykırılıkları ve farklı uygulamaların olduğu sonucuna varıldığından raportör üye görevlendirilmiş ve aykırılığın İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca giderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 01.02.2022 tarihli ve 26 sayılı karan ile İçtihadı Birleştirme Kararının konusu "İfa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılmış davada mahkemece ifa zamanının henüz gelmediği gerekçesiyle usulden mi yoksa esastan mı ret kararı verilmesi gerektiği" şeklinde oy birliğiyle düzeltilmiştir.
C. GÖRÜŞ AYKIRILIĞININ GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR
1- İfa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış davada esastan ret kararı verilmesi ve dolayısıyla yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretinin tayininde davalı yararına nispi vekâlet ücreti verilmesi gerektiği yönündeki kararlar:
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları; 13.11.2013 tarihli ve 2013/19-220 E., 2013/1573 K.; 13.11.2013 tarihli ve 2013/19-331 E., 2013/1562 K.; 13.11.2013 tarihli ve 2013/19-332 E., 2013/1563 K.; 30.04.2014 tarihli ve 2014/19-227 E., 2014/565 K.; 30.04.2014 tarihli ve 2014/19-262 E„ 2014/566 K.; 30.04.2014 tarihli ve 2014/19-595 E., 2014/567 K.; 30.04.2014 tarihli ve 2013/19-1375 E, 2014/563 K.; 30.04.2014 tarihli ve 2013/19-1437 E., 2014/564 K.; 30.04.2014 tarihli ve 2013/19-1609 E, 2014/562 K.; 05.11.2014 tarihli ve 2014/19-763 E., 2014/856 K.; 05.11.2014 tarihli ve 2014/19-952 E„ 2014/857 K.; 13.03.2015 tarihli ve 2014/19-1158 E„ 2015/1026 K.; 13.03.2015 tarihli ve 2014/19-1267 E., 2015/1027 K.; 16.09.2015 tarihli ve 2014/19-93 E, 2015/1777 K.; 16.09.2015 tarihli ve 2015/19-172 E., 2015/1778 K.; 29.11.2017 tarihli ve 2017/19-1305 E, 2017/1469 K.
- Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi Kararlan; 26.03.2014 tarihli ve 2014/2601 E., 2014/5830 K.; 14.04.2014 tarihli ve 2013/9398 E., 2014/7175 K.; 14.04.2014 tarihli ve 2013/9399 E, 2014/7176 K.; 27.05.2015 tarihli ve 2014/10405 E, 2015/7777 K.; 02.07.2015 tarihli ve 2015/5477 E„ 2015/9757 K.; 28.09.2015 tarihli ve 2015/7136 E, 2015/11412 K.; 19.09.2016 tarihli ve 2016/2991 E, 2016/12498 K.; 09.11.2016 tarihli ve 2016/4203 E, 2016/14485 K.; 08.03.2017 tarihli ve 2016/4989 E, 2017/1889 K.
2- İfa zamanı gelmemiş bir alacak için açılmış davada mahkemece usulden ret kararı verilmesi ve dolayısıyla hükmedilecek vekâlet ücretinin maktu olması gerektiği yönündeki kararlar:
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları; 25.05.2011 tarihli ve 2011/11-186 E, 2011/352 K.; 12.02.2014 tarihli ve 2013/14-385 E., 2014/100 K.
- Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Kararları; 26.03.2014 tarihli ve 2013/18492 E., 2014/5135 K.
- Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Kararları; 13.11.2014 tarihli ve 2014/3304 E., 2014/20720 K.; 24.03.2015 tarihli ve 2015/1730 E, 2015/6658 K.; 17.12.2015 tarihli ve 2014/15405 E, 2015/22723 K.; 24.01.2017 tarihli ve 2015/9786 E., 2017/676 K.; 21.02.2017 tarihli ve 2015/11794 E, 2017/2293 K.
- Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Kararları; 03.04.2014 tarihli 2012/6631 E., 2014/11355 K.; 24.02.2015 tarihli 2013/12200 E., 2015/7904 K, 07.04.2015 tarihli 2014/1248 E, 2015/13464 K.; 07.04.2015 tarihli ve 2014/1288 E, 2015/13467 K.; 29.04.2015 tarihli ve 2015/9637 E., 2015/15694 K.; 12.05.2015 tarihli ve 2014/4143 E, 2015/17462 K„ 16.11.2015 tarihli ve 2014/19368 E., 2015/32300 K„ 01.03.2016 tarihli ve 2014/28404 E, 2016/4394 K, 15.03.2016 tarihli ve 2014/30288 E, 2016/6176 K, 18.10.2016 tarihli ve 2015/4824 E, 2016/18167 K, 16.02.2017 tarihli ve 2015/7563 E, 2017/1975 K.; 12.06.2017 tarihli ve 2017/21929 E„ 2017/10221 K.
- Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararları; 13.04.2012 tarihli ve 2011/7152 E., 2012/6038 K.; 29.11.2016 tarihli ve 2015/14852 E, 2016/9205 K,; 24.04.2017 tarihli ve 2015/15132 E, 2017/2380 K.
- Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi Kararları; 09 04 2014 tarihli ve 2013/3196 E., 2014/2493 K.; 15.12.2014 tarihli ve 2014/1557 E., 2014/7257 K.
- Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi Kararları; 15.06.2015 tarihli ve 2014/12857 E., 2015/20531 K.; 12.05.2016 tarihli ve 2015/8007 E., 2016/14600 K.; 14.02.2017 tarihli ve 2015/14185 E., 2017/2197 K.
- Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi Kararları; 05.02.2015 tarihli ve 2014/7205 E., 2015/603 K.; 13.04.2015 tarihli ve 2014/5805 E., 2015/2541 K.; 29.09.2015 tarihli ve 2014/10497 E, 2015/6090 K.; 23.01.2017 tarihli ve 2015/6431 E, 2017/108 K.; 04.05.2017 tarihli ve 2015/2785 E., 2017/1326 K.; 10.12.2014 tarihli ve 2014/5957 E., 2014/8004 K.; 10.12.2015 tarihli ve 2015/3099 E, 2015/8028 K.; 02.12.2014 tarihli ve 2014/5948 E., 2014//7778 K.; 13.05.2014 tarihli ve 2014/388 E., 2014/3744 K.; 18.11.2014 tarihli ve 2014/6981 E., 2014/7334 K.
D. İÇTİHADIN BİRLEŞTİRİLMESİ TALEBİYLE İLGİLİ HUKUK GENEL KURULU VE İLGİLİ YARGITAY DAİRELERİNİN GÖRÜŞ ÖZETLERİ
İçtihatların birleştirilmesi talebinin ön değerlendirmesi safihasında kararlan arasında içtihat aykırılığı bulunan Hukuk Genel Kurulu ile Özel Dairelerin görüşlerine başvurulmuştur.
1. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
İfa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılan davada mahkemece ne şekilde ve nasıl hüküm kurulacağı, buradan varılacak sonuca göre yargılama giderlerinden vekâlet ücretinin davalı yararına maktu mu yoksa nispi mi tayin edileceği konusunda daireler arasında farklı içtihatların olduğu belirtilerek talep edilen içtihadı birleştirmeye ilişkin olarak yapılan değerlendirmede; konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Dairelerinin ve Hukuk Genel Kurulunun pek çok karan bulunmakla birlikte, bu kararlarda genel olarak davanın zamansız açılmış olması hâlinde dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (A.A.Ü.T.) 7/2. maddesinde yazılı olduğu şekilde maktu vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiği, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasının da bu yönde olduğu, talepte birbirinden farklı olduğu iddia edilen içtihatlar sunulmuş ise de esasen bu kararların değişik konularda verilen, dava sebebi ve somut olayların özelliklerine göre farklı kararlar olduğu, içtihatların birleştirilmesine gerek bulunmadığı bildirilmiştir.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
Vadesi gelmemiş alacak için açılan davanın reddi hâlinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114/1-h, 115/1,2. ve A.A.Ü.T. nin 7/2. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; hukukî yarar dava şartı olduğundan, davanın hukukî yarar yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi durumunda davalı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği bildirilmiştir.
3. Yargıtay 9. Hukuk Dâiresi Görüş Yazısında Özetle;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1. maddesinde hukukî yararın dava şartı olarak düzenlendiği, 115/2. maddesinde dava şartı eksikliğinin tespiti hâlinde davanın usulden reddine karar verileceğinin öngörüldüğü, bu düzenlemeler kapsamında örneğin; feshe bağlı kıdem, ihbar tazminatının tahsili istemlerinde davanın açıldığı tarihte fesih olayı gerçekleşmemiş ise açılan dava erken dava olarak nitelendirilip davanın usulden reddine karar verildiğinden A.A.Ü.T. nin 7/2. maddesi uyarınca davalı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği bildirilmiştir.
4. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
Henüz muaccel olmamış alacak için açılan davada nasıl hüküm kurulacağı, vekâlet ücretinin nasıl takdir edileceği hususunda Özel Dairenin görüşünün ve istikrarlı uygulamasının, HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına maktu vekâlet ücretine karar verilmesi şeklinde olduğu bildirilmiştir.
5. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca, vadesi henüz gelmemiş bir alacağın tahsili için dava açılması hâlinde, alacaklının bir hukukî yararının bulunmadığı kabul edilerek dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi ve bir vekil ile temsil edildiği takdirde davalı yararına A.A.Ü.T, nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği bildirilmiştir.
6. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
Müeccel (muaccel olmayan veya henüz vadesi gelmemiş) alacağın, taraflarca kararlaştırılan ödeme günü gelmemiş veya henüz taraflarca ödeme günü kararlaştırılmamış veya doğumu yada talep edilebilmesi için kararlaştırılan şartın gerçekleşmemiş olması durumlarında söz konusu olabileceği gibi, Özel Dairenin görev alanına giren bayilik sözleşmelerinde sürenin Rekabet Kurulu tarafından kısaltılması nedeniyle, kısaltılan süreye ilişkin önceden verilen bedelin iadesi istenildiğinde de söz konusu olabileceği, bu nedenle kısaltılan süreye ilişkin önceden ödenen bedelden doğan sebepsiz zenginleşme tazminatının tahsili için açılan davaların henüz sözleşmenin usulüne uygun feshedilmediği gerekçesiyle reddine ilişkin kararların esastan ret niteliğinde olduğu ve dolayısıyla ücreti vekâletin nispi olarak belirlenmesi gerektiğinin benimsendiği, keza bir alacağın doğumu ya da talep edilebilmesinin taraflarca şarta bağlanması durumunda da alacağın dava konusu yapılması hâlinde mahkemece şartın gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekeceğinden böyle bir davanın reddine karar verilmesinin esastan ret niteliğinde olduğu, diğer taraftan muaccel olmayan bir alacağın tahsili için başlatılan takip nedeniyle hem açılan menfi tespit davasının hem de itiraz üzerine açılan itirazın iptali davalarının reddine ilişkin kararların da esastan ret niteliğinde olduğu, zira bu tür davalarda takip tarihi itibariyle alacaklının talep edilebilir (muaccel) alacağının olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra karar verilebileceği, doktrin ve uygulamada da "zamansız açılan dava" olarak isimlendirilen böyle davaların reddine dair verilen kararların esastan ret niteliğinde olduğu ve dolayısıyla nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin benimsendiği, Daire görüşünün de bu yönde olduğu, bu görüşün Hukuk Genel Kurulunca da (HGK'nın 29.11.2017 tarihli ve 2017/19-1305 E., 2017/1469 K.) benimsendiği, böyle hâllerin HMK'nın 114/1-h maddesinde dava şartı olarak düzenlenen "hukukî yarar" kapsamında değerlendirilmediği, yine vadesi gelmemiş alacaktan dolayı ihtiyati haciz istenebileceğini düzenleyen İcra İflas Kanunu'nun 257/2. maddesinin de bu görüşü desteklediği bildirilmiştir.
7. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
Vadesi gelmemiş alacak için açılan davanın hukukî yarar yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi hâlinde, HMK'nın 114/1-h, 115/1,2 ve A.A.Ü.T. nin 7/2. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hukukî yarar dava şartı olduğundan davalı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği bildirilmiştir.
8. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesi Görüş Yazısında Özetle;
Bir hakkın henüz istenebilir hâle gelmediği durumlarda, açılan davanın erken dava olarak nitelendirildiği, bir davanın erken dava olup olmadığının her davanın özelliğine göre değerlendirileceği, bu nedenle belirtilen konuda genel bir kural koymanın mümkün olmadığı, davanın zamanından önce açıldığına yönelik değerlendirmenin kanundan kaynaklanabileceği gibi olayın kendisinden veya Yargıtay uygulamalarından kaynaklanabileceği, örneğin; kooperatif üyesinin, kooperatiften çıkma payı alacağının, genel kurul toplantı tarihinden bir ay sonra muaccel hâle geldiği, bu ödemelerin kooperatifçe üç yıl süreyle ertelenebileceği, kooperatiften çıkan ortağın bu sürelere uymadan açtığı davaların erken dava olması nedeniyle davanın reddine karar verilmekle birlikte kendisini bir avukat marifetiyle temsil ettiren davalı kooperatif lehine maktu vekâlet ücretine hükmedildiği, yerleşik uygulamanın da bu yönde olduğu bildirilmiştir.
9. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Görüş Yazısında Özetle;
Muacceliyetin; ifanın alacaklı tarafından istenebilir hâle gelmesini, muaccel bir borcun ise borcun ifa edilebilir hâle gelmesini ifade ettiği, müeccel yani henüz vadesi gelmemiş borçta ise borcun ifa edilebilir olması ve ifa edilmesinin talep edilebilmesi için belli bir sürenin geçmesi gerektiği, tarafların borcun muacceliyetini bir vadeye (ecele) bağlayabilecekleri, bu durumda vade gelene kadar borcun talep edilemeyeceği, henüz ifa zamanı (vadesi) gelmemiş bir borcun talep edilmesi hâlinde, davanın hukukî yarar yokluğu nedeniyle usulden reddedileceği, borçlunun borcunu ifa etmeyeceğini vadeden önce beyan etmesi, borcun ifasının imkânsızlığının vadeden önce belli olması hâllerinin bunun istisnası olduğu, Yargıtay Hukuk Dairelerinin kararlarında alacağın muaccel olmadan açılması hâllerinde "erken açılmış dava", "dava şartı yokluğu", "dava ön şartı gerçekleşmemesi", "hukukî yarar yokluğu" gibi gerekçelerle davanın reddi gerektiğinin kabul edildiği belirtilmiştir.
Bununla birlikte, içtihadı birleştirme talebinde bulunanın dilekçesine eklediği içtihatlardan da anlaşılacağı üzere, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin erken açılan davanın reddi veya sözleşme henüz ayakta ve taraflar arasında geçerli iken verilenlerin geri istenemeyeceğine ilişkin ret kararlarında mahkeme tarafından yapılan değerlendirmenin işin esasına yönelik olduğu, bu nedenle nispi vekâlet ücreti verilmesi gerektiğinin benimsendiği, bu kararlara mahkeme tarafından verilen direnme kararlarının Hukuk Genel Kurulunca yapılan incelenmesi sonucunda, nispi vekâlet ücreti verilmesi gerektiği yönünde çok sayıda karar bulunduğu gibi, maktu vekâlet ücreti verilmesi gerektiği yönünde de çok sayıda karar bulunduğu belirtilerek, buna göre Hukuk Genel Kurulunda direnme kararlarına karşı yapılan temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde maktu vekâlet ücreti verilmesine yönelik kararlar verildiği gibi nispi vekâlet ücreti verilmesine yönelik kararların da bulunduğu, bu konuda birbiriyle çelişen kararlar verildiğinin anlaşıldığı ve içtihatların birleştirilmesi gerektiği bildirilmiştir.
NOT: Tamamına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.
----------o----------