11. Yargı Paketi Yayımlandı
25 Aralık 20252004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
İcra ve İflas Kanunu'nda yapılan değişiklikle; ihalenin feshinin kanunun 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılan kişilerin dışında kalan kişilerce talep edilmesi halinde, mahkemece ihalenin feshi talebi dosya üzerinden ve kesin olarak reddedilecektir.
İhalenin feshi talebinde bulunan fakat nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin ihalenin feshini talep etmesi halinde, mahkeme tebliğ edeceği muhtırada, iki haftalık kesin süre içinde teminatın veya harcın ikmal edilmesini, aksi halde ihalenin feshi talebinin dosya üzerinden kesin olarak reddedileceğini bildirecektir. Mahkeme, süresi içinde teminat yatırılmadığı veya harç ikmal edilmediği takdirde derhal ihalenin feshi talebini reddedecek.
Alışılmış hediyeler dışında, geçici veya kesin aciz belgesinin ya da aciz belgesi niteliğinde olan haciz tutanağının düzenlendiği yahut iflasın açıldığı tarihten önceki bir yıl içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar iptale tabidir.
Kanunda hangi tasarrufların bağışlama sayılacağı belirtilmiştir.
Aynı Kanun'un "İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi" ile "Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi" başlıklı hükümlerindeki parasal sınırların uygulanmasında, şikayet başvurusunun yapıldığı veya davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Avukatlık Kanunu'nda yapılan değişiklik ile; avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında son soruşturma açılmasına karar verilirse, bu durum ve yargılama aşamalarında verilen nihai kararlar avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilecektir.
Avukatlara, avukatlık onur ve ünvanına, savunma hakkının kutsallığının gerektirdiği saygı ve güvene veya özen ve doğruluk yükümlülüklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine, ihlalin niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre Avukatlık Kanunu'nda yazılı disiplin cezalarından biri verilecektir.
Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda avukatlara verilecek disiplin cezaları yeniden düzenlenmiştir. Avukatlar hakkında uygulanacak disiplin cezaları, "uyarma", "kınama", "para cezası", "işten çıkarma" ve "meslekten çıkarma" olarak belirlenmiştir. Kanunda hangi hallerde hangi cezaların verileceği detaylı olarak düzenlenmiştir.
Hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen avukatın, bu cezanın kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde disiplin cezası gerektiren yeni bir fiil işlemesi halinde bu fiil için öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı, ilk defa verilen uyarma cezasının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde işten çıkarma cezası gerektiren bir fiilin işlenmesi halinde meslekten çıkarma cezası yerine işten çıkarma cezasının üst haddi uygulanacaktır.
Bir defa işten çıkarma cezası alan avukat, bu cezanın kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde en az kınama cezasını gerektiren bir fiil işlerse meslekten çıkarılacaktır.
Meslekten çıkarma cezasını gerektiren haller hariç olmak üzere, ilk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen avukata, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilecektir. Bu hüküm, hakkında verilen bir disiplin cezasının kesinleşmesinden itibaren beş yıl geçenler bakımından da geçerli olacaktır.
Baro Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde, kesinleşen mahkeme kararının ilgili baroya bildirilmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zaman aşımına uğrayacaktır.
Disiplin soruşturması veya kovuşturması sonucu tesis edilen idari işleme karşı dava açılması halinde zaman aşımı süresi kesilecektir. Mahkemenin idari işlemin iptaline ilişkin kararının ilgili baro veya Türkiye Barolar Birliğine bildirilmesinden itibaren mahkeme kararı uyarınca en geç iki yıl içinde yeniden yapılacak soruşturma veya kovuşturma sonucuna göre karar verilecektir. Mahkeme kararının ilgili baro veya Türkiye Barolar Birliğine ulaşmasından itibaren iki yıl geçtikten sonra disiplin cezası verilemeyecektir.
Meslekten çıkarma cezasından başka bir disiplin cezası verilen avukatlar, uyarma, kınama, para ve işten çıkarma cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra disiplin kuruluna başvurarak, bu disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini isteyebilecektir. Tekerrür uygulanarak verilen işten çıkarma cezaları, bu hükmün dışında olacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek ceza, yarısından bir katına kadar artırılacak.
Türk Ceza Kanunu’nun akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin düzenlemede değişiklik yapılmıştır. Buna göre, bu kişiler hakkında ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunacaktır. Ayrıca akıl hastalarının tedavi ve korunma amacıyla sağlık kurumunda geçirecekleri süre bakımından asgari süreler belirlenmiştir. Buna göre; ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda en az bir yıl, üst sınırı on yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda ise en az altı ay süreyle sağlık kurumunda kalınması öngörülmektedir.
Ön ödeme kapsamında yer alan “hakaret” suçunda değişiklik yapılmıştır. Düzenlemeye göre; kamu görevlisine, görevinden dolayı işlenen hakaret suçu ön ödeme kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Taksirle yaralama suçuna ilişkin hapis cezaları artırılmaktadır. Buna göre; taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı üç aydan dört aya, üst sınırı ise bir yıldan iki yıla çıkarılmaktadır. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması hâlinde ise hapis cezasının alt sınırı altı aydan dokuz aya, üst sınırı üç yıldan beş yıla yükseltilmektedir.
“Kurusıkı” olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar, “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçu kapsamına alınarak, bu tür silahların kullanımının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
Kanunla, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçuna ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmaktadır. Buna göre, Kanun’un suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuran veya yönetenler hakkında; örgütün yapısı, üye sayısı ile araç ve gereçleri bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması hâlinde verilecek hapis cezasının alt sınırı dört yıldan beş yıla, üst sınırı ise sekiz yıldan on yıla çıkarılmaktadır. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olanlar bakımından ise verilecek hapis cezasının üst sınırı dört yıldan beş yıla yükseltilmektedir. Ayrıca, örgütün silahlı olması durumunda uygulanacak ceza artırım oranı, “dörtte birinden yarısına kadar” yerine “yarısı oranında” olarak belirlenmektedir. Öte yandan, örgütün faaliyeti kapsamında işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması hâlinde, örgüt yöneticilerine ilgili hüküm uyarınca verilecek cezanın yarısından bir katına kadar artırılması öngörülmektedir.
Mevbank Neo e-bültenine kaydolun, mevzuattaki her güncellemeyi ilk siz öğrenin. Hemen kayıt olun!
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen nitelikli hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık ile banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarının işlendiğine dair makul şüphenin bulunması hâlinde, banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı nezdinde bulunan ya da bunlar aracılığıyla yapılan veya yapılmaya teşebbüs edilen işlemlere konu olan suçta kullanılan her türlü hesabın, ilgili kurum tarafından 48 saate kadar askıya alınmasına karar verilebilecektir. Askıya alma işlemi ve hesap hareketleri, ilgili mali kurum tarafından tüm bilgi ve belgelerle birlikte derhâl Cumhuriyet başsavcılığına bildirilecek; askıya alma kararı ayrıca hesap sahibine de tebliğ edilecektir. Hesap sahibi, askıya alma işleminin kaldırılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvurabilecektir. Cumhuriyet savcısı, bu başvuru hakkında 24 saat içinde karar verecektir. Askıya alma işlemi tamamlanmadan önce suça konu menfaatin başka bir mali kuruma transfer edildiğinin tespit edilmesi hâlinde, bu durum askıya alma işleminin yapılabilmesi amacıyla ilgili banka, ödeme hizmeti sağlayıcısı veya kripto varlık hizmet sağlayıcısı tarafından gecikmeksizin diğer mali kuruma bildirilecektir. Mali kurum tarafından askıya alınan ya da Cumhuriyet savcısının yazılı emri üzerine askıya alınan hesapta bulunan suça konu menfaate, askıya alma süresi içinde hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle el konulabilecektir. Hâkim kararı olmaksızın yapılan el koyma işlemi, 24 saat içinde görevli hâkimin onayına sunulacak; hâkim, el koymadan itibaren 48 saat içinde kararını açıklamazsa el koyma kendiliğinden kalkacaktır. Bu kapsamda el koyma işlemi için rapor alma şartı aranmayacaktır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da Yapılan Değişiklikler
Kamuoyunda “Kovid-19 düzenlemesi” olarak bilinen ve kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna, buradan da denetimli serbestliğe daha erken ayrılmayı öngören düzenlemenin kapsamı genişletilmektedir. Buna göre, 31 Temmuz 2023 tarihinden önce suç işleyenler de bu düzenleme kapsamına alınmaktadır.
Terör ve örgütlü suçlar ile üstsoy ve altsoya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişilere karşı kasten öldürme, deprem nedeniyle bina veya diğer yapıların yıkılması, çökmesi ya da hasar alması sonucu meydana gelen öldürme suçları, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçları hariç olmak üzere; 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenen suçlar nedeniyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden,
– Toplam hapis cezası 10 yıldan az olanların en az 1 ayını,
– Toplam hapis cezası 10 yıl ve daha fazla olanların ise en az 3 ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmiş olmaları ve
– Açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına 3 yıl veya daha az süre kalmış olması
şartlarıyla, bu koşulların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilmeleri öngörülmektedir.
Bu kapsamda yer alan hükümlüler ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle halen açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler, talepleri hâlinde ve en az üç ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla, ilgili mevzuat uyarınca cezalarının denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından üç yıl erken yararlandırılacaktır. Ayrıca, yapılan değişiklikler doğrultusunda uygulamaya ilişkin uyum düzenlemeleri de hayata geçirilecektir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
1 Ocak 2016 tarihinden önceki dönemlere ait olup ödenmemiş genel sağlık sigortası primleri ile bu primlere bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı dâhil tüm fer’î alacakların tahsilinden vazgeçilmiştir.
Bu hükmün yayımlandığı tarihe kadar söz konusu dönemlere ilişkin ödenmiş bulunan primler ise iade edilmeyecek ve herhangi bir mahsup işlemine konu edilmeyecektir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
2025 hesap dönemi ile geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2026 ve 2027 hesap dönemlerinde (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2026,2027 ve 2028 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacaktır.
İlgili Kanuna mevbank neo üzerinden ulaşmak için tıklayınız.