AYM’nin Enflasyon Düzeltmesi Kararı Çarşıyı Karıştırır mı?
NUMAN EMRE ERGİN - 23 Ocak 2024Şirketlerin son dönemdeki en sıcak gündemlerinden birisi enflasyon düzeltmesi. Kısaca hatırlayacak olursak vergi amaçlı enflasyon düzeltmesi, yüksek enflasyonun şirketlerin mali tabloları üzerindeki olumsuz etkisini gidermeye yönelik bir müessese olup Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Yİ-ÜFE’nin içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla artması halinde devreye girmektedir. Kanunda belirlenen bu şartlar 2021 yılında sağlanmıştı; dolayısıyla 2003 yılından sonra ilk kez enflasyon düzeltmesi uygulanacaktı. Ancak 29.01.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren 7352 sayılı Kanun ile VUK’a eklenen geçici 33. madde ile 2021 yılında uygulanması gereken enflasyon düzeltmesi 2023’e ertelendi.
2021 yılı kapandıktan sonra yapılan bu ertelemeye karşı açılan davalardan birisi vergi mahkemesince Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne taşındı. AYM, 16.01.2024 tarihli RG’de yayımlanan 2023/105 E., 2023/208 K. sayılı kararıyla yapılan ertelemeyi 2021 yılı açısından Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
AYM’ye taşınan uyuşmazlığın enflasyon düzeltmesi yapılamaması nedeniyle 2021 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verilmesinden kaynaklandığını anlıyoruz.
Yüksek Mahkeme, “kanunların geriye yürümezliği ilkesinden” yola çıkarak 2021 yılı kapandıktan sonra yapılan yasal düzenlemeyle enflasyon düzeltmesinin 2021 yılı için ertelenmesinin mülkiyet hakkına (AY md. 35) getirilen sınırlamada kanunilik şartını sağlamadığı (AY md. 13) ve verginin kanuniliği ilkesine (AY md. 73) aykırı olduğuna hükmetmiştir. Kararın konuyu değerlendirdiği gerekçesini aynen aşağıda aktarıyorum.
“20. 213 sayılı Kanun’un mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde matrahın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl mali zararlarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarları ile dikkate alınacağı düzenlenmiş; (6) numaralı bendinde ise, amortismanlar ve itfa paylarının düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlere ilişkin vergi matrahının tespiti aşamasında vergi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesine tabi unsurların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarlarının dikkate alınması gerekmektedir. Bu itibarla Kanun’un mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının (7) numaralı bendinde yer alan “Bu şekilde belirlenen geçmiş yıl kârı vergiye tâbi tutulmaz, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez.” şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında kural kapsamında 2021 hesap döneminde enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmamasının, ilgili döneme ait beyan edilecek vergi matrahını etkilemeyeceği ancak 2021 yılını izleyen dönemlerle ilgili vergi matrahları üzerinde sonuç doğuracağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kuralla mülkiyet hakkına sınırlama getirildiği açıktır.
Şirketlerin son dönemdeki en sıcak gündemlerinden birisi enflasyon düzeltmesi. Kısaca hatırlayacak olursak vergi amaçlı enflasyon düzeltmesi, yüksek enflasyonun şirketlerin mali tabloları üzerindeki olumsuz etkisini gidermeye yönelik bir müessese olup Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun mükerrer 298. maddesi uyarınca Yİ-ÜFE’nin içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla artması halinde devreye girmektedir. Kanunda belirlenen bu şartlar 2021 yılında sağlanmıştı; dolayısıyla 2003 yılından sonra ilk kez enflasyon düzeltmesi uygulanacaktı. Ancak 29.01.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren 7352 sayılı Kanun ile VUK’a eklenen geçici 33. madde ile 2021 yılında uygulanması gereken enflasyon düzeltmesi 2023’e ertelendi.
2021 yılı kapandıktan sonra yapılan bu ertelemeye karşı açılan davalardan birisi vergi mahkemesince Anayasa Mahkemesi (AYM)’ne taşındı. AYM, 16.01.2024 tarihli RG’de yayımlanan 2023/105 E., 2023/208 K. sayılı kararıyla yapılan ertelemeyi 2021 yılı açısından Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti.
AYM’ye taşınan uyuşmazlığın enflasyon düzeltmesi yapılamaması nedeniyle 2021 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla verilmesinden kaynaklandığını anlıyoruz.
Yüksek Mahkeme, “kanunların geriye yürümezliği ilkesinden” yola çıkarak 2021 yılı kapandıktan sonra yapılan yasal düzenlemeyle enflasyon düzeltmesinin 2021 yılı için ertelenmesinin mülkiyet hakkına (AY md. 35) getirilen sınırlamada kanunilik şartını sağlamadığı (AY md. 13) ve verginin kanuniliği ilkesine (AY md. 73) aykırı olduğuna hükmetmiştir. Kararın konuyu değerlendirdiği gerekçesini aynen aşağıda aktarıyorum.
“20. 213 sayılı Kanun’un mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinde matrahın tespitinde, kanunen kabul edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl mali zararlarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarları ile dikkate alınacağı düzenlenmiş; (6) numaralı bendinde ise, amortismanlar ve itfa paylarının düzeltilmiş değerler üzerinden hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre enflasyon düzeltmesi yapılan dönemlere ilişkin vergi matrahının tespiti aşamasında vergi matrahına etki eden enflasyon düzeltmesine tabi unsurların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarlarının dikkate alınması gerekmektedir. Bu itibarla Kanun’un mükerrer 298. maddesinin (A) fıkrasının (7) numaralı bendinde yer alan “Bu şekilde belirlenen geçmiş yıl kârı vergiye tâbi tutulmaz, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez.” şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında kural kapsamında 2021 hesap döneminde enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tabloların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmamasının, ilgili döneme ait beyan edilecek vergi matrahını etkilemeyeceği ancak 2021 yılını izleyen dönemlerle ilgili vergi matrahları üzerinde sonuç doğuracağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kuralla mülkiyet hakkına sınırlama getirildiği açıktır.
Yazar: Numan Emre Ergin
Kaynak: https://www.ekonomim.com/