
KURGAN’a Neden İhtiyaç Duyuldu?
MURAT BATI - 13 Ekim 2025Vergi denetim sistemini uluslararası standartlara taşımak, vergi bilinci ve ahlakını oturtmak, müfettişlere hazır bir veri deposu sunmak, hazır raporlama sistemini oluşturmak gibi çeşitli amaç ve nedenlerle KURGAN sisteminin geliştirilmesi kaçınılmazdır...
Şu ana kadar yaklaşık 70 binden çok fazla riskli bulunan mükellefe Vergi Denetim Kurulu tarafından yazı gönderildi. Anadolu Ajansı’na göre ise yapay zekâ desteğiyle iki yılda yapılan 578 milyar liralık alım- satım işlemi ile 17 bin 373 satıcı ve 77 bin 834 alıcının taraf olduğu işlemler riskli bulunmuş. Dolayısıyla da çoğuna yazı gönderilmiş.
Kurgan dolayısıyla yazı gelen mükelleflerin ne yapacağına ilişkin önerilerime ise buradan ulaşabilirsiniz.
Gelelim konumuza…
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ana denetimi birim olan Vergi Denetim Kurulu yetkilileri tarafından oluşturulan KURGAN (Kuruluş Gözetimli Analiz) sistemi 1 Ekim 2025’ten itibaren uygulamaya sokuldu. Bu sistem bir veri analizi sistemi olup vergi müfettişinin inceleme yaparken elini güçlendirip anlık olarak verileri görebilmesini sağlayıp inceleme süresinin kısaltılması gibi lehe amaçlar hedeflenmiş.
Bu sistemin nasıl işlediğiyle alakalı Vergi Denetim Kurulu bir rehber yayımladı. Bu rehberde özellikle risk analizinin nasıl yapıldığı, bu sitemin vergi incelemesine ne ölçüde ve nasıl katkı sağlayacağı gibi birçok husus açıklanmış.
Ancak bu rehberin satır aralarında bu sistemin neden getirildiğiyle alakalı önemli hususlar var.
Bu hususların bir kısmını beraber değerlendirelim.
1-Sahte Belge Kullanmada Hazine Zararını Düşürmek İçin
Herkesçe bilindiği üzere sahte belge kullanımı sonucunda kişiler daha az vergi ödemekte ve dolayısıyla da hazineye girmesi gereken vergiler, sahte belge düzenleyicilerinin/kullanıcılarının cebinde kalmaktadır. Bu yolla yaratılan kamu zararı mükellefler arasında rekabet eşitsizliğine, kayıt dışılığa ve bazı suçların gizlenmesine neden olmaktadır. Bu yolla hazine zararını ortadan kaldırmak KURGAN’ın getirilmesinin temel amaçlarındandır. Rehberin muhtelif yerlerinde bu hususa vurgu yapılmıştır.
2- Vergilemede Adaleti Sağlamak
Vergilendirme sürecinde yani vergilerin hesaplanması aşamasında sahte belge kullanımını asgariye indirerek hakkaniyetin sağlanması temel amaçlardan biridir. Sahte belge kullanan bir mükellef, kullanmayan bir mükellefe nazaran haksız bir menfaat elde edecek ve adaleti sekteye uğratmış olacaktır.
Bu anlamda vergilendirme sürecinde özellikle tarh (verginin hesaplaması) aşamasında sahte belge
kullanımını asgariye indirmek bu anlamda adaletin tesisi adına önem arz edecektir. Bu nedenle vergilendirme sürecinde sahte belge kullanımını asgariye indirerek vergilendirmede adaleti sağlamak amaçlar arasında bulunmaktadır.
3-Vergi Müfettişlerinin İş Yükünü Azaltıp Yıpranmalarını Önlemek
Rehberin dördüncü sayfasında “Hepsinden önemlisi Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının iş yükünün önemli kısmını oluşturarak müfettişler gibi özenle yetiştirilmiş ve nitelikli bir beşerî sermayenin yıpranmasını beraberinde getirmektedir.” şeklinde bir cümle geçmektedir.
Ayrıca sayfa 13’te “Bir yandan mükelleflere kendi risk durumları ile ilgili değerlendirme yapma imkânı sağlarken diğer yandan mükelleflerinin kendi eylemlerine bağlı olarak denetim planları dışında kalması neticesinde Kurul Başkanlığının iş yükünün azaltılmasında etkili bir sistem olması amacıyla geliştirilmiştir.” ve sayfa 15’te “Kurul Başkanlığı bariz bir şekilde suni bir iş yükü altında bırakılmaktadır.” şeklinde cümleler bulunmaktadır.
2024 yılı VDK Faaliyet Raporu uyarınca vergi müfettiş ve yardımcı sayısı 7.286 kişidir. Bu sayı özellikle meslekte on yılını tamamlamış ve YMM ruhsatına hak kazanmışların ayrılmasıyla her geçen gün daha da azalmaktadır. Her ne kadar sayı itibariyle ülkedeki diğer denetim kurlularına nazaran en kalabalık kurul olsa da vergi inceleme süreci oldukça meşakkatli ve yorucu bir süreç olduğunu belirtmemde fayda var. İşte bu sistem müfettişlerin iş yükünü ve dolayısıyla da yıpranmalarını bir nebze de olsa azaltma gayesindedir.
4-Sahte Belgeye Olan Talep Baskılanmak İstenilmekte
Rehberin 6’ncı sayfasında “Sahte belge ile mücadele aynı zamanda talebin baskılanmasını da gerektirmektedir. Bu amaca ulaşmak için bilerek kullanmanın esas bilmeden kullanmanın istisna olduğu bir yaklaşım devrede olacaktır.” ifadesiyle Kurgan sisteminin caydırıcı olacağı öngörülmektedir. Yani sistemin özellikle devamlılığı, sahte belgeye olan talebini azaltacağı düşünülmektedir.
mevbank neo e-bültenine kaydolun, mevzuattaki her güncellemeyi ilk siz öğrenin. Hemen kaydol!
5-Vergi İnceleme/Tekniği Raporlarına Getirilen Eleştirileri Azaltmak
Vergi tekniği/inceleme gibi raporlarda iddia olunan hususların dayanağını somut delillerle güçlendirmek amaçlar arasındadır. Ancak şunu belirtmemde fayda vardır ki; raporlarda sezgisel kararlar ziyadesiyle bulunmaktadır. KURGAN ile sezgisel verilmiş iddiaları asgariye indirmek hatta ortadan kaldırmak amaçlardan bir tanesi olmuştur.
Rehberin 6 ve 12’nci sayfalarında “Böylece mahkemelerin eksik araştırma yapılması boyutuyla raporlara getirdikleri eleştirilerin önüne geçilecek ve SBK (sahte belge kullanma) raporları daha nitelikli raporlar haline getirilecektir.” şeklindeki cümlesiyle raporlara ilişkin getirilen bu yöndeki eleştirilerin asgariye indirilmesi hedeflenmektedir.
6-İnceleme Sürelerini Kısaltmak
2024 yılı VDK Faaliyet Raporu uyarınca 2024 yılında toplamda 261 bin 785 adet inceleme yapılmış bunun 218 bin 197 adedi sınırlı; 43 bin 588 adedi ise tam incelemedir. 2024 yılında 3.797.864 mükellefin sadece 78.187’si incelenmiş yani inceleme oranı yüzde 2,06 olmuştur. Bu sayı önceki yıllarda
daha da azdı.
Ayrıca incelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla 6 ay, katma değer vergisi iade incelemelerinde ise en fazla 3 ay içinde incelemenin bitirilmesi esastır. Tam ve sınırlı incelemelerde altı ayı, katma değer vergisi iade
incelemelerinde ise iki ayı geçmemek üzere ek süre verilebilir.
Rehberin 8’inci sayfasında raporlama süreçlerinin uzunluğundan suç örgütleri istifade etmekte, defter ve belge ibraz etmeme yoluyla müfettişlerin gerekli araştırmaları yapmasının önüne geçilmesine çalışılmakta, denetim çalışmalarında muhatap bulunması zorlaştırılmakta ve bu durum müfettişler nazarında ciddi bir emek israfına neden olmaktadırlar.
Rapor Otomasyon Projesi ile raporlarının önemli bir kısmının makineye yazdırılması suretiyle müfettişlere karar desteği sağlanacak, raporlama evresi kısalacak, hızlı bir şekilde kullanıcılara erişilebilmesinin önü açılacaktır. Sistem onlarca veri kaynağından beslenerek el yordamıyla yapılacak birçok analizi kısa sürede gerçekleştirirken müfettişlere hazır bir rapor formatı sunmaktadır. İşte bu sebeple müfettişlerin hızlı bir raporlama yapması özellikle suç örgütleriyle sahte belge kullanıcıların bu sürede sağlayacakları tüm menfaatlerin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır.
7-Bilerek/Bilmeyerek Ayrımını Somut Delillerle Desteklemek
Vergi denetim elemanları (vergi müfettiş ve yardımcıları) çeşitli yöntemlerle tespit ettikleri bu mükellefleri vergi incelemesine alır, inceler ve nihayetinde düzenlenen/kullanılan bu faturanın karşılığında mal ya da hizmet alınmadığını yani faturanın sahte olduğunu tespit ederlerse bu mükellefe hem idari para cezası (üç kat vergi ziyaı) kesilir hem de bu kişi hakkında vergi suçu raporu düzenlenerek Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Ve böylece bu kişi için adli yargı süreci de (hapis cezası) başlamış olur.
KURGAN’dan gelen veriler ile mükellefin sahte belgeyi bilerek ya da bilmeyerek kullanıp kullanmadığı delillerle desteklenecek ve vergi müfettişlerinin hem iş yükünü bir nebze de olsa azaltmış olacak hem de mükellefin sahte belgeyi bilerek mi yoksa bilmeyerek mi kullandığı daha net şekilde anlaşılmış olacaktır. Özetle bu veriler daha fazla dikkate alınıp vergi müfettişinin elini rahatlatıp, inceleme süresini kısaltıp ve böylece inceleme oranını da artıracak diye planlanmakta.
8-Diğer Nedenler
Ayrıca vergi denetim sistemini uluslararası standartlara taşımak, vergi bilinci ve ahlakını oturtmak, müfettişlere hazır bir veri deposu sunmak, hazır raporlama sistemini oluşturmak gibi çeşitli amaç ve nedenlerle böyle bir sistemin getirilmesini kaçınılmaz kılmıştır.
Sırada Ne Var?
Kurgan sisteminin ardından rehberde belirtildiği üzere yeni düzenlemeler de olacak gibi duruyor.
Bunlardan ilki: vergi denetimi ve vergi soruşturmasının ayrılması
Uluslararası uygulamalara bakıldığında, vergi denetimi (tax audit) ve vergi soruşturmasının (tax investigation) birbirinden ayrıldığı görülmektedir. Vergi Usul Kanunu 359 maddesinde sayılan fiillerin bir suç organizasyonu dahilinde, yerine göre gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla her türlü hileli düzenek, tertibat, donanım veya yazılım kullanılarak, işlendiğine yönelik makul bir şüphenin oluşması durumunda yürütülen denetim faaliyetinin vergi suçu soruşturmasına evrilmesi ve olağan vergi inceleme süreçlerinden ayrılması gerekmektedir. Gerekli ayrımın yapılabilmesi adına 213 sayılı Vergi Usul Kanununa Vergi Kaçakçılığı Soruşturması başlığı ile 140/A maddesinin eklenilmesi için mevzuat taslağı hazırlanmış ve konunun muhatabı tüm taraf, üst makam ve merciler ile görüşmeler başlatılmış ve önemli bir aşamaya gelinmiştir.
Diğeri ise vergi kaçaklığı soruşturması ile beraber
a-CMK m.135 iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması; Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir.
b-CMK m.139 gizli soruşturmacı görevlendirilmesi; Soruşturma konusu suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi hâlinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir.
c- CMK m.140 teknik araçlarla izleme; CMK m.140’ta yazılı suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi hâlinde, şüpheli veya sanığın kamuya açık yerlerdeki faaliyetleri ve iş yeri teknik araçlarla izlenebilir, ses veya görüntü kaydı alınabilir. Gibi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan birtakım tedbirlerin kullanılması düşünülmektedir.
Yazar: Murat Batı
Kaynak: https://t24.com.tr/