Serbest Meslek Makbuzu
Bumin DOĞRUSÖZ - 19 Temmuz 2022Serbest meslek faaliyetinde bulunan kişiler mesleki faaliyetleri ile ilgili her türlü tahsilatları için, Vergi Usul Kanunu’nun 236. maddesine göre iki nüsha serbest meslek makbuzu (SMM) düzenlemek zorundadırlar. Bu makbuzun bir nüshası serbest meslek erbabında kalacak, diğer nüshası ise müşteriye verilecektir. Ancak günümüzde serbest meslek makbuzu elektronik ortamda düzenlendiğinden bir defa düzenlenip, istenildiği kadar örnek yazıcıdan alınabilmektedir. Bu şekilde elektronik ortamda, e-smmm düzenlenen SMM’nin çıktısı ıslak imzalı olarak müşteriye verilebileceği gibi elektronik ortamda da iletilebilir.
SMM, serbest meslek erbabının mesleki faaliyet dışı diğer kazanç ve tahsilatları için kullanılamaz. Örneğin serbest çalışan bir avukatın evini kiraya vermesi halinde, kiracıdan yapılacak tahsilatlar için SMM düzenlemesi mümkün değildir.
SMM faturadan ayrı bir belge türüdür ve bu belgeler birbirlerinin yerine kullanılamazlar. Bu nedenle örneğin bir tacir demirbaşını (envanterinde kayıtlı bir arabayı) satarken fatura düzenlemek zorundayken bir serbest meslek erbabı envanterinde kayıtlı bir demirbaşını (envanterinde kayıtlı bir arabasını) satarken SMM düzenlemek zorundadır. Bu serbest meslek erbabı, demirbaş satışı dolayısıyla fatura tasdik ettirip (veya e-fatura müracaatı yapıp) düzenleyemez.
Serbest meslek erbabının aldığı ve gider yazdığı bir ürünü, örneğin bir avukatın aldığı dolmakalemi veya diş hekimin kullandığı sond veya presel’i beğenmemesi yahut ayıplı olması nedeniyle iade etmesi halinde hangi belgenin kullanılması gerektiği yönünde, yasal boşluk vardır. Bu gibi hallerde bence alış faturasına atıf yapılarak ve alışın iadesi amacıyla düzenlendiği belirtilerek, bedel ve KDV’si alış faturası ile uyumlu şekilde SMM düzenlenebilir. Hem de bu şekilde yapılan gider kaydı etkisiz kılınmış olur. Buna karşılık uygulamada gider pusulası ile iade yapıldığı da görülmektedir. Bu konudaki idari anlayışın ortaya konulması ihtiyacı halen sürmektedir.
Fatura taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığını ve kapsamını gösterir. Bunun dışında, örneğin mal bedelinin tahsil edilip edilmediğini veya malın teslim edilip edilmediğini dahi göstermez. Faturanın açık veya kapalı tanzimi, bu konuda sadece aksi kanıtlanabilir bir karine oluşturmaktadır. Malın teslimini ise faturaya bu konuda konulacak bir kaydın alıcı tarafından imzalanması veya karşı tarafın imzasını içeren sevk irsaliyesi ortaya koyabilir. SMM ise ne taraflar arası ilişkiyi ne de bu ilişkinin koşullarını gösterir. Sadece serbest meslek erbabının tahsil ettiği tutarı ve bu tutarın tahsil edildiğini gösterir. Zaten bu nedenle dönemsel hizmet veren serbest meslek erbabının aylık ücretini almadığı halde sırf KDV tahakkukunu gerçekleştirmek için tahsil etmediği paraya (KDV’ye) makbuz düzenlemesi şeklinde idari görüşe dayalı uygulama, Vergi Usul Kanunu’na ve Gelir Vergisi Kanununa aykırıdır.
Makbuzlarda, makbuzu verenin kimlik bilgilerinin (ad veya unvan, adres, vergi numarası), müşterinin kimlik bilgilerinin (ad veya unvan, adres ve vergi numarası), tahsil edilen tutarın, tahsilat tarihinin yer alması gerekmektedir. Makbuzlara, kanunen gerekmemekle birlikte, ilerde çıkabilecek ihtilafa engel olmak için tahsilatın hangi işle veya hangi konuyla ilgili olarak yapıldığının yazılması da faydalıdır, bazen vergi uygulaması açısından da gereklidir. Örneğin avukatlarca halka açık anonim şirketlere verilen danışmanlık ücretleri KDV tevkifatına tâbi iken, dava takibi şeklinde verilen hizmet bedelinde KDV tevkifatı yapılmaz. Burada hizmetin konusu önem taşımaktadır.
Vergiden muaf serbest meslek erbabının, serbest meslek faaliyetini arızi olarak gerçekleştirenlerin ve Gelir Vergisi Kanunu’nun telif kazançları istisnasından yararlananların, SMM düzenlemeleri gerekli ve zorunlu değildir. Söz konusu eser veya buluşların, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlara devir veya satılıp satılmaması bu konuda önem taşımamaktadır. Bu konularda yerine göre alelade makbuz veya gider pusulası kullanılması gerekmektedir. Zaten, arızi serbest meslek faaliyetinin KDV’ye tabi olmaması da, SMM’ye olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktadır.
SMM’nin, serbest meslek mensubunun ıslak veya elektronik imzasını taşıması gerekir.
Günümüzde SMM elektronik ortamda düzenlenmekte ve serbest meslek erbabı serbest meslek kazanç defterini ve amortisman defterini yine elektronik ortamda tutmaktadır. Ancak bu iki elektronik sistem arasında bir ilişkinin kurulmamış olması, unutkanlıkla, ihmalle veya kasten, düzenlenen SMM’lerin deftere intikalinde vergi kaybına yol açabilecek niteliktedir. Bu nedenle e-smmm’lerin otomatik olarak defter beyan sistemine kendiliğinden işlenmesinin sağlanmasında yarar vardır.
Serbest meslek faaliyetinde bulunan kişiler mesleki faaliyetleri ile ilgili her türlü tahsilatları için, Vergi Usul Kanunu’nun 236. maddesine göre iki nüsha serbest meslek makbuzu (SMM) düzenlemek zorundadırlar. Bu makbuzun bir nüshası serbest meslek erbabında kalacak, diğer nüshası ise müşteriye verilecektir. Ancak günümüzde serbest meslek makbuzu elektronik ortamda düzenlendiğinden bir defa düzenlenip, istenildiği kadar örnek yazıcıdan alınabilmektedir. Bu şekilde elektronik ortamda, e-smmm düzenlenen SMM’nin çıktısı ıslak imzalı olarak müşteriye verilebileceği gibi elektronik ortamda da iletilebilir.
SMM, serbest meslek erbabının mesleki faaliyet dışı diğer kazanç ve tahsilatları için kullanılamaz. Örneğin serbest çalışan bir avukatın evini kiraya vermesi halinde, kiracıdan yapılacak tahsilatlar için SMM düzenlemesi mümkün değildir.
SMM faturadan ayrı bir belge türüdür ve bu belgeler birbirlerinin yerine kullanılamazlar. Bu nedenle örneğin bir tacir demirbaşını (envanterinde kayıtlı bir arabayı) satarken fatura düzenlemek zorundayken bir serbest meslek erbabı envanterinde kayıtlı bir demirbaşını (envanterinde kayıtlı bir arabasını) satarken SMM düzenlemek zorundadır. Bu serbest meslek erbabı, demirbaş satışı dolayısıyla fatura tasdik ettirip (veya e-fatura müracaatı yapıp) düzenleyemez.
Serbest meslek erbabının aldığı ve gider yazdığı bir ürünü, örneğin bir avukatın aldığı dolmakalemi veya diş hekimin kullandığı sond veya presel’i beğenmemesi yahut ayıplı olması nedeniyle iade etmesi halinde hangi belgenin kullanılması gerektiği yönünde, yasal boşluk vardır. Bu gibi hallerde bence alış faturasına atıf yapılarak ve alışın iadesi amacıyla düzenlendiği belirtilerek, bedel ve KDV’si alış faturası ile uyumlu şekilde SMM düzenlenebilir. Hem de bu şekilde yapılan gider kaydı etkisiz kılınmış olur. Buna karşılık uygulamada gider pusulası ile iade yapıldığı da görülmektedir. Bu konudaki idari anlayışın ortaya konulması ihtiyacı halen sürmektedir.
Fatura taraflar arasında bir ticari ilişkinin varlığını ve kapsamını gösterir. Bunun dışında, örneğin mal bedelinin tahsil edilip edilmediğini veya malın teslim edilip edilmediğini dahi göstermez. Faturanın açık veya kapalı tanzimi, bu konuda sadece aksi kanıtlanabilir bir karine oluşturmaktadır. Malın teslimini ise faturaya bu konuda konulacak bir kaydın alıcı tarafından imzalanması veya karşı tarafın imzasını içeren sevk irsaliyesi ortaya koyabilir. SMM ise ne taraflar arası ilişkiyi ne de bu ilişkinin koşullarını gösterir. Sadece serbest meslek erbabının tahsil ettiği tutarı ve bu tutarın tahsil edildiğini gösterir. Zaten bu nedenle dönemsel hizmet veren serbest meslek erbabının aylık ücretini almadığı halde sırf KDV tahakkukunu gerçekleştirmek için tahsil etmediği paraya (KDV’ye) makbuz düzenlemesi şeklinde idari görüşe dayalı uygulama, Vergi Usul Kanunu’na ve Gelir Vergisi Kanununa aykırıdır.
Makbuzlarda, makbuzu verenin kimlik bilgilerinin (ad veya unvan, adres, vergi numarası), müşterinin kimlik bilgilerinin (ad veya unvan, adres ve vergi numarası), tahsil edilen tutarın, tahsilat tarihinin yer alması gerekmektedir. Makbuzlara, kanunen gerekmemekle birlikte, ilerde çıkabilecek ihtilafa engel olmak için tahsilatın hangi işle veya hangi konuyla ilgili olarak yapıldığının yazılması da faydalıdır, bazen vergi uygulaması açısından da gereklidir. Örneğin avukatlarca halka açık anonim şirketlere verilen danışmanlık ücretleri KDV tevkifatına tâbi iken, dava takibi şeklinde verilen hizmet bedelinde KDV tevkifatı yapılmaz. Burada hizmetin konusu önem taşımaktadır.
Vergiden muaf serbest meslek erbabının, serbest meslek faaliyetini arızi olarak gerçekleştirenlerin ve Gelir Vergisi Kanunu’nun telif kazançları istisnasından yararlananların, SMM düzenlemeleri gerekli ve zorunlu değildir. Söz konusu eser veya buluşların, vergi kesintisi yapmak zorunda olanlara devir veya satılıp satılmaması bu konuda önem taşımamaktadır. Bu konularda yerine göre alelade makbuz veya gider pusulası kullanılması gerekmektedir. Zaten, arızi serbest meslek faaliyetinin KDV’ye tabi olmaması da, SMM’ye olan ihtiyacı ortadan kaldırmaktadır.
SMM’nin, serbest meslek mensubunun ıslak veya elektronik imzasını taşıması gerekir.
Günümüzde SMM elektronik ortamda düzenlenmekte ve serbest meslek erbabı serbest meslek kazanç defterini ve amortisman defterini yine elektronik ortamda tutmaktadır. Ancak bu iki elektronik sistem arasında bir ilişkinin kurulmamış olması, unutkanlıkla, ihmalle veya kasten, düzenlenen SMM’lerin deftere intikalinde vergi kaybına yol açabilecek niteliktedir. Bu nedenle e-smmm’lerin otomatik olarak defter beyan sistemine kendiliğinden işlenmesinin sağlanmasında yarar vardır.
KAYNAK:
www.dünya.com