Vergi Daireleri Mükelleflerden Telefonla Bilgi İstemeye Devam Ediyor!

Vergi Daireleri Mükelleflerden Telefonla Bilgi İstemeye Devam Ediyor!

ERDOĞAN SAĞLAM - 21 Nisan 2025
Vergi     Vergi Usul Mevzuatı    

Son günlerde vergi daireleri tarafından yaygın bir şekilde telefonla bilgi istenmesi ve düzeltme talep edilmesi izaha davet kapsamında mı yapılıyor?

Değerli okurlar, geçtiğimiz yıl belli konularda (finansman gider kısıtlaması, nakit sermaye artırımında faiz indirimi, şüpheli alacak karşılığı, bazı istisna ve indirimler, bağış ve yardımlar vs.) “izaha davet uygulaması” kapsamında vergi müfettişleri veya vergi daireleri mükelleflerden bilgi ve açıklama istediler.

Bu uygulamaların bir kısmında mükellefler, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanlarını tamamladılar veya düzelttiler. Bu kapsamda ödenmesi gereken vergileri, gecikme zammı oranında bir zamla (izah zammı) ve yüzde 20 vergi ziyaı cezası ile ödediler. Bu uygulamadan yararlanmasalardı, incelemeye sevk edilecekler ve sonuçta verginin ziyaa uğratıldığı tespit edildiğinde cezayı yüzde 100 oranında ödemek zorunda kalacaklardı.

10 Şubat 2025 tarihli yazımda, hasılat denetimleri konusunu işlerken izaha davet müessesini kısaca açıklamıştım.

Nedir İzaha Davet?

İzaha davet uygulaması; bilgi, belge, bulgu ve verilerden hareketle yapılan analizler neticesinde tespit edilen konular kapsamında, vergi ziyaına neden olma ihtimalleri bulunan mükellefler hakkında yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesidir.

Süreç Nasıl İşliyor?

Kendilerine izaha davet yazısı gönderilen mükellefler, yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yazılı veya elektronik olarak ya da ilgili komisyona sözlü olarak açıklamalarını yapabiliyorlar.

İlgili Komisyon tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, vergi ziyaına sebebiyet verilmediğinin anlaşılması halinde mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmuyor veya takdir komisyonuna sevk edilmiyorlar.

Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması halinde ise alınan karar mükellefe bildirilerek ön tespit tutanağındaki tutarın beyan edilerek ödenmesi, aksi taktirde incelemeye veya takdir komisyonuna sevk edileceği bildiriliyor.

Bu bildirim üzerine mükellefin, 30 gün içerisinde hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerini vermesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanını tamamlaması veya düzeltmesi ve ödenmesi gereken vergileri gecikme zammı oranındaki izah zammıyla ödemesi halinde normalde yüzde 100 olarak uygulanan, ancak mükelleflerin kendi beyanları üzerine yüzde 50 kesilen vergi ziyaı cezası yüzde 20 olarak uygulanıyor. Yani cezada yüzde 30 indirim yapılıyor. Bu ceza için mükellefler Vergi Usul Kanununun 376 ncı maddesi kapsamında “cezada indirim” uygulamasından yararlanabiliyorlar veya tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunabiliyorlar.

Mükelleflerin izaha davet edilebilmesi için, söz konusu ön tespit tarihine kadar mükellefin ihbar edilmemiş, vergi incelemesine başlanılmamış ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmamış olması gerekiyor.

İzaha davet uygulaması kapsamında düzeltmeler pişmanlık beyannamesi verilerek yapılamıyor. Bu nedenle yüzde 20 cezadan kurtulmak mümkün değil. Eğer düzeltme talebi İdareden gelmeseydi, mükellef eksikliklerini kendiliğinden pişmanlık yoluyla beyan etseydi, hiç vergi ziyaı cezası uygulanmayacaktı.

Görüldüğü üzere izaha davet müessesesi, belli konularda vergi incelemesi veya takdir süreçleri uygulanmadan ve ihtilafa gitmeden eksiklikleri pratik bir şekilde ve düşük oranlı ceza ile düzeltme olanağı sağlıyor. İyi işlediğinde hem mükellef hem de İdare için avantajlı bir müessese. Vergiye gönüllü uyumu sağlamakta önemli bir işlevi var.

Peki, son günlerde vergi daireleri tarafından yaygın bir şekilde telefonla bilgi istenmesi ve düzeltme talep edilmesi izaha davet kapsamında mı yapılıyor?

Hayır, bu bilgi talepleri izaha davet kapsamında yapılmıyor. Yukarıda açıkladığım üzere, izaha davet uygulaması kanunla düzenlenmiş, ikincil mevzuatla detayları belirlenmiş bir uygulama.

Son dönemlerde adete yağmur gibi mükelleflerden telefonla bilgi istenmesi olayları, yasal olarak çerçevesi düzenlenmemiş, genel bilgi isteme yetkisine dayanılarak yapıldığı söylenebilecek bir işlem ve yönlendirmeden ibaret.

Bu uygulamanın da “gönüllü uyum” çerçevesinde yapıldığı söyleniyor. Demek ki bu sözü ileride daha çok duyacağız!

Ancak eleştirilse de uygulamanın “etkili” olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bizim mükellefimiz haklı olarak vergi incelemesinden çekiniyor. Bu nedenle uygulama özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde sonuç verebiliyor. Bu kapsamda hiç de azımsanmayacak miktarda düzeltme beyannamesi verildiğini gözlemliyoruz.

İdare açısından bakıldığında uygulamanın verimli olduğunu söylemek mümkün. Çünkü son derece düşük maliyetle önemli miktarda tahsilat sağlanıyor. Umarım istatistikleri Maliye kamuoyu ile paylaşır. Biz de böylece uygulamanın rakamsal sonuçlarını öğrenebiliriz.

Uygulama kapsamında düzeltme beyannamesini teşvik eden bir husus da vergi dairelerinin yazılı bildirimde bulunmaması nedeniyle düzeltmelerin pişmanlık yoluyla yapılabilmesi. Sanırım bu husus da gönüllü uyum çerçevesinde beyanlarını düzelten mükellef sayısını artırıyor. Anlaşılan mükellefler pişmanlıkla beyanda bulunabilsinler diye yazılı bildirim yapılmıyor!

Bu uygulamanın 2024 yılı beyanlarını da dolaylı olarak etkilediğini, daha doğru beyanda bulunma yönünde katkı sağladığını da söylemek mümkün.

Uygulamaya mükellef veya meslek mensupları tarafından gösterilen tepkileri ise, "Vergi İdaresinin kurumsal iletişimine, saygınlığına ve mükellef vergi dairesi ilişkilerine zarar verdiği yönünde dile getirilen eleştiriler" şeklinde özetleyebilirim.

Yazar: Erdoğan Sağlam

Kaynak: https://t24.com.tr/

E-Bültenimizi İnceleyin