Vergi Hukukunda Yenileme Fonu Uygulaması
Veysi SEVİĞ - 04 Ocak 2022“Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;
- a) Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan doğan kar, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Bu süre içinde, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kar, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kar ve zarar hesabına eklenir.
- b) Pasifte geçici bir hesapta tutulan kar, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere (a) bendindeki esaslar dahilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.
- c) Pasifte geçici bir hesapta tutulan kar, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına eklenir.
ç) Satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde pasifte geçici bir hesapta tutulan kâr o yılın kâr ve zarar hesabına eklenir.
Maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Diğer taraftan 7338 sayılı Kanun’un 37’nci maddesi ile 213 sayılı Kanun’un 329’uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkra yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerce;
- a) Alınan sigorta tazminatı ile tamamen veya kısmen zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa tazminat fazlası, tazminatın alındığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde zarar gören iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan tazminat fazlası, tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kar ve zarar hesabına eklenir.
- b) Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere (a) bendindeki esaslar dahilinde iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin bu kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlarına mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.
- c) Pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, zarar gören iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalık, tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kar ve zarar hesabına eklenir.
ç) Tazminatın alındığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının sonundan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde pasifte geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası o yılın kar ve zarar hesabına eklenir.
Maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Değişiklikler yayım tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Vergi Usul Kanunu’nun 328. maddesine göre, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterlerinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kâr ve zarar hesabına geçirilir.
Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde satıştan doğan kar yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süreyle tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde de bu karlar o yılın matrahına eklenir.
Yukarıdaki esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan kar, yeni değerler üzerinden Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.
Vergi Usul Kanunu’nun 328’inci maddesinde uygulamanın benzeri yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için sigortadan alınan tazminat nedeniyle doğan karlar için de yapılabilir (VUK md: 329).
7338 sayılı Kanun ile Yenileme Fonu uygulamasında aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.
- Yenileme Fonu’ndan sadece bilanço esasında defter tutan mükellefler yararlanabileceği açıkça hüküm altına alınmıştır. Zira ayrılan fon akibetinin izlenebilmesi ancak bu usulde mümkündür.
- Yenileme sadece satılan veya doğal afetten zarar gören iktisadi kıymetin aynısı ile sınırlı tutulmayıp, “benzeri mahiyetteki” bir iktisadi kıymetin iktisabı şeklinde genişletilmiştir. Satılan iktisadi bir kıymetin yerine benzer mahiyette bir kıymet alınsa da yenileme fonundan yararlanılabilecektir. Ayrıca yenileme işleminde, satılan veya doğal afetten zarar gören bir iktisadi kıymetin yerine yine sadece bir adet değil, teknik icaplar gereği birden fazla iktisadi kıymet alınmışsa bu da yenileme fonu uygulamasına engel olmayacaktır.
Satıştan veya alınan sigorta tazminatından doğan kâr Yenileme Fonu hesabında, ayrıldığı yılı izleyen yıldan itibaren üçüncü yılın sonuna kadar kalabilecektir. Örneğin 2021 yılındaki bir satıştan veya alınan sigorta tazminatından doğan karın, 2021 yılında Yenileme Fonu’na alınmış olması halinde, en geç 31.12.2024 tarihine kadar yenilemenin gerçekleşmesi, yani yeni iktisadi kıymetin iktisap edilmiş olması gerekmektedir.
KAYNAKÇA:
www.dunya.com