Yeni Yargı Kararı Gümrük Cezalarında Neye İşaret Ediyor: Gümrük İdareleri Ceza Uygulayamayacak mı?
03 Haziran 2024Kuşkusuz mahkeme kararları her kişi ve kurumu bağlar ve mahkeme kararlarına uymak esastır. Bundan dolayı ilgili Gümrük İdaresinin kesinleşen mahkeme kararına göre işlem yapacağı muhakkaktır.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Yedinci Vergi Dava Dairesince verilen karar, Gümrük Kanunu’na göre gümrük idarelerince gümrük beyanları ile ilgili yapılan yerleşik ceza uygulamasını tartışmalı hale getirdi.
Anılan Daire önüne gelen bir dosyada, yerel mahkemenin davanın reddi kararını ek tahakkuk yönünde onadı, ancak ceza kararını iptal etti.
Davanın konusunu, ithal edilen eşyaya ilişkin beyan edilen tarife ile Gümrük İdaresinin tespit ettiği tarifenin farklı olması ve sonucunda hesaplanan vergi farkı oluşturuyor. Gümrük İdaresinin tespit ettiği eşya tarifesine göre ilgili Gümrük İdaresince, eksik ödenen verginin tahsili ve Gümrük Kanunu’nun 234/1 maddesine göre ayrıca bu verginin üç katı için ceza kararı düzenleniyor. Mükellefin bağlı olduğu bölge müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın reddedilmesi üzerine idari işlemi dava konusu ediliyor. Yerel mahkeme, bilirkişi incelemesi de yaptırdıktan sonra davayı reddediyor.
Ceza Kararının İptal Gerekçesi
4458 sayılı Gümrük Vergisi Kanunu'nun 234/1-a maddesinde, maddede belirtilen gümrük rejimleri bakımından yapılan beyan ile beyanın kontrolü sonucunda, eşyanın gümrük tarifesini oluşturan unsurlarında veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü durumlarda beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki farkın muhtelif katlarında ceza kesilmesi öngörülüyor.
Gümrük Kanunu'nun 234/1-a maddesi uyarınca para cezası uygulaması bakımından vergi kaybına neden olan durumun gerekçelerinden biri, tarife uygulamasını etkileyen hususlar bakımından beyana göre denetleme sonucunda aykırılık görülmesidir.
Tarife uygulamasını etkileyen hususlar, Gümrük Kanunu'nun 60'ıncı maddesinde, beyannameye yazılması veya eklenmesi zorunlu kılınan ve eşyanın beyan edildiği gümrük rejimini düzenleyen hükümlerin uygulanması için gerekli bütün bilgi ve belgelerle ilgilidir. Bu bilgi ve belgelerin beyannameye eklenmesinde yasal zorunluluk bulunmaktadır. Bu zorunluluk bu bilgi ve belgelerin gümrük mevzuatını uygulamakla görevli Gümrük İdarelerince kendiliğinden bilinmeleri ya da bulunmalarının mümkün olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu bilgi ve belgeler ithalatçı veya temsilcisi tarafından sahip olunan ya da bunlar tarafından temini olanaklı bulunan bilgi ve belge niteliği taşıdığı için beyan ile gümrük idaresine sunulması kanunen zorunluluk haline getirilmiştir.
Gümrük Kanunu’nun 195/1 maddesinde gümrük vergilerinin, Gümrük İdaresi tarafından gerekli bilgiler kullanılarak tahakkuk ettirileceği belirtilmiştir. Aynı Kanunun 15/1 maddesinde ise, anılan vergilerin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanacağı öngörülmüş; 15/7-c maddesinde ise Gümrük Tarife Cetveli, idari uygulamalarda esas tutulması zorunlu metinler arasında sayılmıştır.
4458 sayılı Kanunun 3 ve devamı maddelerinde gümrük mevzuatını uygulayarak gümrük işlemlerini yapma yetki ve görevi Gümrük İdarelerine verilmiştir. Dolayısıyla, yükümlü tarafından yapılan beyana göre Gümrük Tarife Cetvelini uygulama görevi gümrük mevzuatını uygulamakla görevli bu idarelere aittir. Buradan, ithal edilen eşyaya uygulanacak gümrük tarifesi ile vergi oranının yapılan beyana göre bu idarelerce belirlenmesinin yasal zorunluluk olduğu ifade edilebilir. Gümrük kanununda gümrük tarifesinin ve vergi oranının yükümlülerce beyanını gerekli ve zorunlu kılan bir düzenleme mevcut değildir. Uygulama gereği gümrük beyanlarının elektronik ortamda yapılmasından dolayı yükümlülerin gümrük tarifesini ve oranını beyan etmeleri ve bunu yapmadan beyannamenin tescil edilememesi idarenin işlemlerini kolaylaştırmaya dönük olup, yasal bir zorunluluk değildir.
Dava konusu olayda beyanname muhteviyatı eşya belirli bir Gümrük Tarife ve İstatistik Pozisyonunda (GTİP) beyan edilerek ithalat tamamlanmıştır. Ancak, ithal olunan eşyanın, beyanname ve eki belgelerin incelenmesi suretiyle gerçekte hangi pozisyon ve vergi oranlarına tabi olduğunun tespitinin Gümrük İdaresince yapılması yukarıda da belirtildiği üzere kanuni gerekliliktir. Yeter ki, Gümrük İdaresine sunulan bilgi ve belgeler eşya için uygulanacak vergi oranlarının belirlenebilmesi bakımından, eksik, yanlış ya da yanıltıcı olmasın...
Bütün bu değerlendirmeler yapılarak ithal eşyasının beyanname ve eki belgelerinin incelenmesi, gerekiyorsa eşyanın gümrük laboratuvarlarında tetkik edilmesi suretiyle gerçekte hangi tarife ve istatistik pozisyonunda yer aldığının tespitinin Gümrük İdaresince kendiliğinden yapılabilecek durumda olması ve eşyanın dahil olacağı tarife ve istatistik pozisyonunun saptanması bakımından eksik veya yanlış ya da yanıltıcı olduğu konusunda herhangi bir iddiada bulunmaması ve söz konusu ithalatın davalı idarenin bilgisi dahilinde gerçekleştirilmesi karşısında; dava konusu işlemin ceza kararına ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir. Yedinci Vergi Dava Dairesi konuyu usul açısından değerlendirerek yukarıda belirtilen gerekçe ile ceza kararını iptal etmiştir.
Kuşkusuz mahkeme kararları her kişi ve kurumu bağlar ve mahkeme kararlarına uymak esastır. Bundan dolayı ilgili Gümrük İdaresinin kesinleşen mahkeme kararına göre işlem yapacağı muhakkaktır.
Bu karardan sonra Gümrük Mevzuatının ana omurgasını oluşturan ‘beyan’ ve ‘beyanın muayene ve denetlemesi veya eşyanın tesliminden sonra kontrol’ hususu uygulanacak cezalar bakımından tartışmaya açık hale gelecektir. Bu kararın emsal alınarak, ceza kararına muhatap mükelleflerin aynı gerekçe ile yeni itirazlar ve bu doğrultuda verilecek yeni mahkeme kararları, gümrük sisteminde önemli sorunlara yol açabilecektir. Ancak uygulamaya yön verecek içtihat niteliğindeki kararların, önlerine gelmesi halinde Danıştay kararları ile ortaya konulacağını da belirtmek gerekir.
Yazar: Asım Usanmaz
Kaynak: https://t24.com.tr/