R.Gazete No: 32880
R.G. Tarihi: 24.4.2025
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGITAY İLÂMI
Esas No : 2024/2447
Karar No : 2025/1260
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : Niğde 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
TARİHİ : 08.12.2023
SAYISI : 2023/32 E., 2023/657 K.
DAVACI : ASM Mobilya Dekorasyon Otelcilik Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat Sedar Bektaş
DAVALI : Elmas Bayizit
DAVA TARİHİ : 16.01.2023
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 29.11.2021 tarihli satış sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile davalıya sözleşme konusu olan "Gardrop, Şifonyer + Ayna, Komodin, Konsol, Puf, Zigon" satışı yapıldığını, ayıpsız olarak ürünlerin teslim edildiğini, ancak davalı tarafından taşınma esnasında ürünlerinin zarar gördüğünü, davalının ilk olarak Niğde İl Tüketici Hakem Heyetinin 2022/0095.85 başvuru ve 009520220000638 numaralı dosyası ile bedel iadesi talep ettiğini, Hakem Heyetince 24.03.2022 tarihinde davalının bedel iadesi talebi reddedilmek suretiyle "...talebin reddine, ücretsiz servis hizmeti verilmesine..." yönünde karar verildiğini, müvekkili şirket tarafından davalının aranmasına rağmen servis talep edilmediğini, bu kez davalı tarafından Niğde Tüketici Hakem Heyetine 05.07.2022 tarihinde 2022/0095.1261 (009520220002130 Karar) numaralı itiraza konu başvurusu ile "bugüne kadar kendisine servis hizmeti verilmediği" iddiasıyla bedel iadesi talep edildiğini, bunun üzerine Niğde Tüketici Hakem Heyeti tarafından 8.500,00 TL bedel iadesine karar verildiğini, ürünlerin ayıplı olmadığını ve yine ürünlerin müvekkili şirkete geri verilmesine dair hüküm kurulmadığını, verilen kararın müvekkili şirketin mağduriyetine yol açacağım belirterek Niğde Tüketici Hakem Heyetinin 08.12.2022 tarihli ve 009520220002130 numaralı kararının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; daha önce 13.01.2022 tarihinde servis talebinin reddedildiğini, Tüketici Hakem Heyeti kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ürünlerin üretici ve taşıyıcıdan kaynaklı ayıplı olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Sebepleri
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik Adalet Bakanlığınca; Mahkemece, bilirkişinin ayıpların üretici ve taşımacıdan kaynaklandığı tespiti ve davacının da ürünlerin Niğde'ye taşınması sonrasında ayıplı hâle geldiği iddiası karşısında davacının sorumluluğunun belirlenmesi yönünden konusunda uzman bilirkişilerden somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin; kabule göre de, Hakem Heyetince ayıplı ürünlerin bedelinin iadesine karar verilmesine rağmen, ayıplı ürünlerin davacıya iadesine karar verilmediği dikkate alınarak Hakem Heyeti kararının değiştirilerek veya düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, satılan ürünlerin ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine karar verilen Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkin olup, kanun yararına temyiz aşamasında uyuşmazlık, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı ve Hakem Heyetince ayıplı ürünlerin bedelinin iadesine karar verilmesine rağmen, ayıplı ürünlerin davacıya iadesine karar verilmemesi halinde Mahkemece Tüketici Hakem Heyeti kararının değiştirilmesine veya düzeltilmesine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
1. Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığına yönelik kanun yararına temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava dosyasının incelenmesinde; davacının Tüketici Hakem Heyetinde belirtilen ayıpların taşımadan kaynaklı olduğunu, ürünlerin davalı tüketiciye ayıpsız olarak teslim edildiğini ileri sürerek; dava açtığı, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda ise taşıma ve üretici kaynaklı ayıp olduğu belirtildiği, davacı tarafından ise süresinde bilirkişi raporuna itiraz dilekçesiyle bilirkişi raporunda, üretici ve taşımadan kaynaklanan ayıplar olduğu belirtilmiş ise de, hangi ayıpların üreticiden, hangi ayıpların taşımadan kaynaklı olduğu irdelenmediği gerekçesiyle ek rapor alınması talebinde bulunulduğu, ancak Mahkemece söz konusu rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun'un (HMK) 266. maddesinde; "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. (Değişik cümle: 03.11.2016-6754/49 md.) Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. (Ek cümle: 03.11.2016-6 754/49 md.) Hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez." hükmü mevcuttur.
O halde Mahkemece, davacı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte bilirkişi raporu alınarak hangi ayıp ya da ayıpların üretici ve/veya taşımacıdan kaynaklandığı tespiti ile davacının da ürünlerin Niğde'ye taşınması sonrasında ayıplı hâle geldiği iddiası irdelenerek davacının sorumluluğunun belirlenmesi yönünde konusunda uzman bilirkişilerden somut verilere dayalı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hüküm kurmaya elverişli olmaya bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz isteminin kabulü gerekmiştir.
2. Kabulü göre. Hakem Heyetince bedel iadesine karar verilmesine rağmen ürünlerin satıcıya iade edilmemesi halinde Mahkemece hükmün değiştirilmesine veya düzeltilmesine karar verilip verilmeyeceğine yönelik kanun yararına temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6502 sayılı Tüketicin Korunması Hakkında Kanun'un "Karar ve Karara İtiraz" başlıklı 70/4 maddesinde; "İtiraz olunan kararın, esas yönünden kamına uygun olup da, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı itirazın kabul edilmesi gerektiği veya kamına uymayan husus hakkında yeniden yargılamayı gerektirmediği takdirde Tüketici Mahkemesi evrak üzerinde, kararı değiştirerek veya düzelterek onama kararı verebilir. Tarafların kimliklerine, ticari unvanlarına ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıkları hakkında da bu hüküm uygulanır. Karar, usule ve kanıma uygun olup da gösterilen gerekçe doğru bulunmazsa, gerekçe değiştirilerek veya düzeltilerek onanır." hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinde; Tüketici Hakem Heyetince davalı tüketicinin malın ayıplı olması nedeniyle seçimlik haklarından bedel iadesi talebinin kabulüne karar verildiği, ancak davalı tüketiciye teslimi gerçekleşen malların satıcıya iadesine ilişkin hüküm kurulmadığı, davacı satıcı tarafından Tüketici Hakem Heyeti kararına itiraz edildiği, itiraz üzerine Mahkemece davanın reddine karar verildiği, bu haliyle bedel iadesi alan tüketicide aynı zamanda ayıplı malların da kaldığı anlaşılmaktadır.
O halde Mahkemece, Hakem Heyetince ayıplı ürünlerin bedelinin iadesine karar verilmesine rağmen, ayıplı ürünlerin davacıya iadesine karar verilmediği dikkate alınarak Hakem Heyeti kararının değiştirilerek veya düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının HMK'nın 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine.
03.03.2025 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
----------o----------