R.Gazete No: 32852
R.G. Tarihi: 25.3.2025
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinden:
YARGITAY İLÂMI
Esas No: 2025/92
Karar No : 2025/594
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
TARİHİ : 07.03.2024
SAYISI: 2023/97 E., 2024/124 K.
DAVACI : ...
DAVALI : ...
DAVA TARİHİ: 09.03.2023
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekili; davalının müvekkili banka tarafından kendisine tahsis edilen 593-7896646 no.lu kredi hesabından doğan borçlanın ödemediğini, hesap kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine taraflarınca Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2022/4207 E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının icra takibine itiraz ettiğini, ancak davalı/ borçlunun daha sonra müvekkili bankaya borcuna mahsuben 06.07.2022 tarihinde 4.280,00 TL ve 02.03.2023 tarihinde 1.060,00 TL olmak üzere toplam 5.340,00 TL ödeme yaptığını, takip çıkışında 17.250,51 TL olan dosya alacağının 11.910,51 TL'ye düştüğünü belirterek 11.910,51 TL bakımından davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; borcunun olmadığını, ödemelerde gecikme olmadığını, müvekkili aleyhine henüz borç muaccel olmamasına rağmen icra takibi başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borç tasfiye sözleşmesinin 3. maddesinde ödeme planındaki taksitlerden birinin bile gecikmesi durumunda sözleşmenin hükümsüz kalacağının açıkça belirtildiği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2022/4207 E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 11.910,51 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Sebepleri
İlle Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararma yönelik Adalet Bakanlığınca; Mahkemece davacı banka tarafından davalıya 6502 sayılı Kanun'un 28. maddesine uygun bir muacceliyet ihtarı yapılmadığından, davalının kanunun aradığı anlamda temerrütünden bahsedilemeyeceği, henüz vadesi gelmeyen taksitlerin muaccel hale geldiğinin kabul edilemeyeceği ancak icra takip tarihi itibarıyla vadesi gelmiş taksitler yönünden muacceliyetin söz konusu olacağı dikkate alınmaksızın, yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yarama temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, tüketici kredisinin taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle tüm alacağın muaccel olduğundan bahisle hesap kat edilerek kalan tüm taksitlerin ödenmesi için davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, kanun yararına temyiz yolunda uyuşmazlık, davalı tarafa gönderilen muacceliyet ihtarının usule uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 28/1. maddesinde; "Belirli süreli kredi sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, kredi veren, borcun tamamının ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, hu hak ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Kredi verenin bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur." düzenlemesi mevcuttur.
Dava dosyasının incelenmesinde; davalının davacı bankadan 19.01.2022 tarihli tüketici kredisi kullandığı ve 17.02.2022 tarihli muacceliyet ihtarının koşullara uygun olarak ihtar tarihi itibariyle vadesi gelmiş borç ve faizlerini gösterir şekilde 30 günlük ödeme süresi içeren ve bu süre sonunda ödeme yapılmazsa muaccel hale gelecek tüm borç ve faizi bildirir nitelikte olmadığı, bu haliyle davalıya yapılan muacceliyet ihtarının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, Mahkemece davacı banka tarafından davalıya 6502 sayılı Kanun'un 28. maddesine uygun bir muacceliyet ihtarı yapılmadığından, davalının kanunun aradığı anlamda temerrütünden bahsedilemeyeceği, henüz vadesi gelmeyen taksitlerin muaccel hale geldiğinin kabul edilemeyeceği ancak icra takip tarihi itibarıyla vadesi gelmiş taksitler yönünden muacceliyetin söz konusu olacağı dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmektedir.
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Kararın bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
----------o----------