MEVZUATTAKİ SON
DEĞİŞİKLİKLER

R.Gazete No: 32631

R.G. Tarihi: 13.8.2024

Yargıtay 4. Hukuk Dairesinden:

 

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY İLÂMI

 

Esas No: 2023/6778

Karar No : 2023/13307

 

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: İzmir 4. Tüketici Mahkemesi

TARİHİ : 27.06.2022

SAYISI : 2021/725 E„ 2022/460 K.

DAVACI :Tulga Civelek vekili Avukat Sıtkı Gürler

DAVALI : Ray Sigorta A.Ş.

DAVA TARİHİ: 23.12.2021

HÜKÜM/KARAR : İtirazın Reddi/Onama

KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN: Adalet Bakanlığı

 

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen Tüketici Hakem Heyeti kararma itiraz davasında itirazın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/192 Esasına kayden açmış olduğu davanın karara bağlandığım, bu dava hakkında almış olduğu hukuksal destek için bedel ödediğini, bu bedelin kasko sigortacısından tahsili için davalı sigorta şirketi hakkında müvekkilince 3.672,00 TL alacak için Buca Tüketici Hakem Heyetine başvuru yapıldığını, fakat hakem heyeti tarafından yetkili makamın kendileri olmadığını belirterek hukuka aykırı ret kararı verdiğini belirterek işbu kararın iptalinin gerektiğini, hakem heyetince her ne kadar görev yönünden talep hakkında karar verilmemiş olsa da uyuşmazlığa bakmaya Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğunu belirterek Buca İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyetince verilen 13.12.2021 gün ve 049720210005068 sayılı kararın iptali ile uyuşmazlığın çözümü için dosyanın yeniden Tüketici Hakem Heyetine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hukuksal koruma sigortası; sigortalı aleyhine olmak üzere poliçede gösterilen araç veya sürücüye yöneltilen talepler ya da sigortalının haklarını korumak için sigorta ettirenin/sigortalının bizzat yapacağı giderleri teminat altına alan bir sigorta türü olup, bir sorumluluk sigortası olmadığından, sigortalıya ve onun sorumluluğunu üstlenen sigortacıya karşı yapılan taleplerde karşı tarafın yapacağı ya da katlanacağı masrafları karşılamadığı, Genel Şart maddesinde yer alan sorumluluk kavramına göre ise, sigortalıya motorlu araçtan kaynaklanan her türlü uyuşmazlık için değil sorumluluk kuralları dâhilinde aracın veya sürücünün sorumlu olduğu durum için teminat sağlanmış olduğu, diğer bir ifadeyle, hukuksal koruma sigortası ile yasal ve cezai sorumluluk kuralları çerçevesinde poliçede gösterilen motorlu araçla ve/veya sürücü ile bağlantılı olarak, borçlar hukukuna tabi sözleşmeler haricinde ve rizikonun gerçekleştiği anda sürücüye yüklenilecek herhangi bir kusurun bulunduğu hallerde teminat kapsamına alınan araca veya sürücüsüne karşı açılacak davalar için koruma sunulduğu, uyuşmazlık konusu olayda davacı tüketicinin, kaza sonucu aracında meydana gelen hasara bağlı olarak açtığı İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/192 Esas sayılı dosyasında hukuki yardım aldığından bahisle, kendi aracı için düzenlenen kasko sigortası kapsamında verilen hukuksal koruma sigortası dolayısıyla davalı sigorta kuruluşundan vekalet ücreti talep ettiği, ancak davalı sigorta kuruluşu tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile birlikte verilen Hukuksal Koruma Sigortası teminatı, davacının kendisine karşı yapılan talepler ya da haklarının savunulması için, borçlar hukukuna tabi sözleşmeler haricinde, kendisinin yapmak/katlanmak zorunda olduğu hukuki yardımları konu edindiğinden, kendisinin haklı olarak trafik sigorta poliçesi kapsamında talepte bulunabileceği değer kaybı zararının ve ikame araç bedelinin tazmini için aldığı hukuki yardımı karşılamaya ilişkin giderin hukuksal koruma sigortası kapsamında talep edilebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine, Buca İlçe Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 13.12.2021 tarih ve 049720210005068 sayılı kararının onanmasına kesin olarak karar verilmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz dilekçesinde; Buca İlçe Tüketici Heyeti Tüketici Hakem Heyeti tarafından "şikayet konusunun Sigorta Tahkim Komisyonuna iletilmesi gerektiği anlaşıldığından bahisle talebin görev yönünden reddine dair karar verildiği gözetildiğinde, anılan Tüketici Hakem Heyeti kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekirken, verilen kararın gerekçesinde "davalı sigorta kuruluşu tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile birlikte verilen Hukuksal Koruma Sigortası teminatı, davacının kendisine karşı yapılan talepler ya da haklarının savunulması için, borçlar hukukuna tabi sözleşmeler haricinde, kendisinin yapmak/katlanmak zorunda olduğu hukuki yardımları konu edindiğinden, kendisinin haklı olarak trafik sigorta poliçesi kapsamında talepte bulunabileceği değer kaybı zararının ve ikame araç bedelinin tazmini için aldığı hukuki yardımı karşılamaya ilişkin giderin hukuksal koruma sigortası kapsamında talep edilebilmesinin mümkün olmadığı" kanaatine varıldığı belirtildikten sonra tüketici hakem heyeti kararının onanmasına karar verildiği böylece gerekçe ile hüküm arasında ve dahi hükmün kendi arasında çelişki oluşturulması ve ayrıca duruşma açılmadan yapılan değerlendirmeyle "hukuki dinlenilme hakkını" ihlal edecek şekilde hüküm kurulmuş olmasının da usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartlarının "Sigortanın Konusu" ve "Sigortanın Kapsamı" başlıklı Al. ve A.2. maddelerinde; "A.l- Sigortanın Konusu :Bu sözleşme ile sigortacı; sigortalının taraf olduğu ve bu sözleşmeyle saptanan konular kapsamındaki sözleşmeler ya da mevzuattan doğan hak ve yükümlülükleriyle ilgisi olan hukuksal uyuşmazlıkların, sulh yahut ilgili yargılama usulleri çerçevesinde giderilmesinde hukuksal çıkarlarının korunması için yapılması gereken gider ve diğer edimleri üstlenir. A.2- Sigortanın Kapsamı: Bu sözleşme ile sigortalıya poliçede gösterilecek olan aşağıdaki hallerden biri veya birkaçı ya da bütünü için hukuksal koruma sağlanabilir." şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre 2.1 Motorlu Araca Bağlı Hukuksal Koruma, 2.2 Sürücü Hukuksal Koruması teminatları verilmiştir. 2.1.2 maddesinde ise ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek hususlar ve 2,1.3 maddesi ile de Motorlu Araca Bağlı Hukuksal Korumanın dahil olmadığı hususlarının düzenlendiğini, özellikle davacının talep etmiş olduğu giderlerin teminat kapsamı dışında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi bakımından sözkonusu A.l ve A.2 hükmü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nin 09.04.2021 tarihli ve 2018/1165 Esas, 2021/580 Karar sayılı kararı ile Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 23.12.2013 tarihli ve 2013/15331 Esas, 2013/18148 Karar sayılı emsal kararları değerlendirildiğinde, mahkemece her ne kadar davalı sigorta kuruluşu tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile birlikte verilen Hukuksal Koruma Sigortası teminatı, davacının kendisine karşı yapılan talepler ya da haklarının savunulması için, borçlar hukukuna tabi sözleşmeler haricinde, kendisinin yapmak/katlanmak zorunda olduğu hukuki yardımları konu edindiğinden, kendisinin haklı olarak trafik sigorta poliçesi kapsamında talepte bulunabileceği değer kaybı zararının ve ikame araç bedelinin tazmini için aldığı hukuki yardımı karşılamaya ilişkin giderin hukuksal koruma sigortası kapsamında talep edilebilmesinin mümkün olmadığı kanaatinde ise de, hukuksal koruma sigortası ile sigortalı bireyin 3. kişilere ya da 3. kişilerin sigortalıya karşı açtığı davalarda sigorta kapsamına giren durumlarda doğacak masrafların güvenceye alındığı bir sigorta türü olduğu ve hukuksal koruma klozu ile sigortalı ile sigortacı arasında yapılan sözleşme ile birlikte sigortalının taraf olduğu ve aralarındaki sözleşme kapsamında yapılan hukuksal harcamaların sigortacı tarafından üstlenildiği ve taraflar arasındaki mevcut genişletilmiş kasko poliçesi kapsamına hukuksal koruma teminat klozunun da dahil edildiği anlaşılmakla davacının talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Tüketici Hakem Heyetine yapılan başvuru sonucu verilen görevsizlik kararına karşı yapılan itiraz sonucu mahkeme gerekçesinde davanın esastan incelenerek talebin sigorta teminatı dışında kaldığına yönelik değerlendirilme yapılması, ancak kurulan hükümde itirazın reddi ile Tüketici Hakem Heyeti kararının onanmasına yönelik kararın hüküm gerekçeli karar çelişkisi, kararın infazında tereddüt oluşturup oluşturmaması, taleple bağlılık ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olup olmadığı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2,Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3.6100 sayılı Kanun'un 26,27,297/2, 298/2 inci maddesi

3.Değerlendirme

6100 sayılı Kanun'un 297/2 maddesinde, "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", aynı Kanun'nun 298/2 maddesinde ise "Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." düzenlemeleri bulunmaktadır.

Tasarruf ilkesinin bir görünümü olan taleple bağlılık ilkesi ise hâkimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği anlamına gelmektedir. Bu ilke 6100 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinde; "(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.

(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır." şeklinde düzenlenmiştir.

Taleple bağlılık ilkesi, tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceği anlamını taşır. Buna göre hâkim, tarafların dilekçelerinde talep edilen hususları karşılar. Hâkimin, tarafların talep etmediği bir hususta karar vermesi mümkün değildir. Tarafın neyi talep edip etmediği ve hâkimin ne hakkında karar verip veremeyeceği dava dilekçesine bakılarak tespit edilir. Bu tespitin konusunu, istenilen hukuki sonuç oluşturur. Bu itibarla hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur.

6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesinde yer bulan "Hukuki Dinlenilme Hakkı" gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.

Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/192 esasına kayden görülen davanın karara bağlandığını, bu dava ile ilgili almış olduğu hukuksal destek için masraf yaptığını, bu masrafın kasko sigortacısından tahsili için davalı sigorta şirketi hakkında 3.672,00 TL alacak için Buca Tüketici Hakem Heyetine başvuru yaptığını, Buca Tüketici Hakem Heyetince şikayet konusunun Sigorta Tahkim Komisyonuna İletilmesi gerektiği gerekçesiyle dolayısıyla görevli olmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.

Davacı vekili uyuşmazlığa bakmaya Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğunu belirterek Buca İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyetince verilen 13/12/2021 gün ve 049720210005068 sayılı kararın iptali ile uyuşmazlığın çözümü için dosyanın yeniden heyete yönlendirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, tensip kararında ön inceleme aşamasının dolmasından sonra dosyanın ele alınarak ön inceleme duruşması için tarih belirlenmesine karar verilmiş ancak duruşma günü verilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.

Mahkeme kararının incelenmesinde; sözkonusu uyuşmazlıkta Tüketici Hakem Heyeti'nin görevli olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılmadığı, esasa ilişkin değerlendirme yapılarak davaya konu edilen vekalet ücretinin hukuksal koruma sigorta poliçesi kapsamında talep edilebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle itirazın reddi ile Buca İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu haliyle; esastan incelenen talebin reddi gerektiği gerekçede belirtildiği halde Tüketici Hakem Heyeti'nin görevsizlik kararının onanmasına şeklinde karar verilmesi ile gerekçe ile kurulan hükmün çelişmesine ve kararın infazında tereddüt oluşturmasına neden olmuştur.

Mahkemece; tensip kararında duruşma için tarih belirlenmesine şeklinde karar kurulmasına karşın duruşma yapılmadan hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, sözkonusu uyuşmazlıkta Tüketici Hakem Heyeti'nin görevli olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılmadan, esasa ilişkin değerlendirme yapılarak, davaya konu edilen vekalet ücretinin hukuksal koruma sigorta poliçesi kapsamında talep edilebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle itirazın reddi ile Buca İlçe Tüketici Hakem Heyeti kararının onanmasına şeklinde kararın infazında tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olduğundan kararın kanun yararına bozulması gerekmiştir.

V.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazete'de yayımlanması için Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

----------o----------

 

E-Bültenimizi İnceleyin