R.Gazete No: 32552
R.G. Tarihi: 21.5.2024
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLÂMI
Esas No: 2023/7105
Karar No: 2023/11538
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 08.06.2022
SAYISI: 2022/231 Esas-2022/973 Karar
DAVACI: Haşan Deniz Gündüz vekili Avukat Ömer Ermiş
DAVALI: Axa Sigorta AŞ vekili Avukat Eftal Üstel
DAVA TARİHİ: 01.02.2022
HÜKÜM/KARAR: Kabul
KANUN YARARINA TEMYİZ EDEN: Adalet Bakanlığı
Taraflar arasında, ilk Derece Mahkemesinde görülen kasko sigorta poliçesinde yer alan hukuksal koruma klozuna dayalı tazminat davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan araç ile müvekkiline ait aracın 13.04.2021 tarihinde trafik kazasına karıştığını, müvekkili tarafından araçta meydana gelen değer kaybının tazmini için diğer aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/924 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, müvekkili tarafından bu davanın açılabilmesi için Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesi gereğince vekalet ücreti ödendiğini, müvekkilinin aracının davalı nezdinde genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu ve poliçeye hukuksal koruma sigortasının da dahil olduğunu, davalıya başvuru yapılmasına rağmen poliçe gereğince ödenmesi gereken miktarın ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 1.400 TL vekalet ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ayrıca davadan önce arabuluculuk sürecinde de müvekkili vekil ile temsil edildiğinden arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücreti olan 1.560 TL'nin de davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, sigorta poliçesinde yer alan "Hukuksal Koruma Teminatı Koluzu"na göre müvekkilinin en fazla 1.000 TL ödemekle yükümlü olduğunu, davacı vekili vekalet ücreti, danışmanlık ücreti ve dilekçe yazım ücreti talep etmekte ise de bir dava için ayrı ayrı ücret talep edilmesinin mevzuata aykırı olduğunu, yine sigorta poliçesinde yer alan "2. Muafiyet Uygulamaları" başlıklı maddenin son fıkrasına göre ödenecek bedelden %10 indirim uygulanması gerektiğini, davacı vekili tarafından yapıldığı iddia edilen harcamaya ilişkin makbuz veya belge sunulmadığını, davacının ödemeyi ispat edemediğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile düzenlenen kasko poliçesine göre davacının aracının kullanım şeklinin kamyonet olması nedeniyle aracın ticari bir araç olduğu kanaatine varıldığı, poliçe incelendiğinde Hukuksal Koruma Klozu limitinin 5.000 TL olduğu, dosyanın uzmanlık gerektirecek teknik bilgi içermemesi, asgari ücret tarifesi ve poliçede yer alan şartların açık olması, usul ekonomisi gereğince bilirkişi incelemesine gerek görülmediği, talebin poliçe teminatı içerisinde olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1427 ve 1446 ncı maddeleri gereğince sigortacısının ihbar tarihinden itibaren 45 gün sonrasında temerrüde düştüğü, bu nedenle 01.02.2022 tarihinden itibaren faize hükmedildiği, aracın ticari araç olması nedeniyle avans faizi uygulandığı, her ne kadar arabulucuk aşamasındaki vekalet ücretinin de davalıdan tahsili talep edilmiş ise de mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretini zaten kapsadığı, bu nedenle davacı lehine arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücreti takdir edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, 1.400 TL'nin temerrüt tarihi olan 01.02.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı, davacının aracının gerek poliçede ve gerekse de tescil evrakında kullanım amacının "hususi" olarak gösterildiği ve bu nedenle tüketici uyuşmazlığı mahiyetindeki eldeki uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olacağı gözetilip mahkemece davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmiş olmasının doğru olmadığını, bu yapılırken de talebin 1.400 TL dava vekalet ücreti ve 1.560 TL arabuluculuk vekalet ücreti olmasına ve karar gerekçesinde arabuluculuk vekalet ücreti isteminin kabul edilmediği belirtilmiş olmasına rağmen gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde davanın tamamının kabulüne karar verilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı bulunduğunu ileri sürerek kararın kanun yararına bozulması istemi ile kanun yararına temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinde yer alan hukuksal koruma teminatı nedeniyle davacı tarafından ödenen vekalet ücretinin tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesi, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 2,3 ve 73 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2 nci maddesinde kanunun kapsamı Kamın, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" şeklinde açıklanmıştır. Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinde ise tüketici işlemi, "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder" biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı kasko sigorta sözleşmesine aykırılıktır. Gerek sigorta poliçesine gerekse aracın tescil evrakına göre sigortalı aracın hususi kullanımda olduğu görülmektedir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınmalıdır.
Davalı şirket ile davacı arasındaki ilişki 6502 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi'nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle kararın sonucuna etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
----------o----------