R.Gazete No: 32817
R.G. Tarihi: 18.2.2025
Yargıtay 5. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGITAY İLÂMI
Esas No: 2024/12546
Karar No : 2024/10501
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 18.07.2023
SAYISI: 2023/11 Esas, 2023/457 Karar
DAVACILAR: Milli Eğitim Bakanlığı
DAVALI :...
DAVA TARİHİ: 02.01.2023
KARAR: Kabul
TEMYİZ EDEN : Davalı idare vekili
Taraflar arasındaki kamulaştırması/ el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun miktar itibarıyla reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Ankara ili, Çankaya ilçesi, Dodurga Mahallesi.... Ada ... parsel sayılı taşınmaza davalı idarece fiili el atma olgusu gerçekleşecek şekilde kamulaştırması/ el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 3194 sayılı îmar Kanunu'nun (3194 sayılı Kanun) ilgili maddeleri ile ilgili değişikliğe gidildiği, kanun değişikliği dikkate alınarak inceleme yapılması gerektiğini, talep edilen bedele yasal faiz işletilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 22.11.2024 tarihli ve 2228/282718 sayılı yazısı ile dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı hâlde, taşınmazın 2017 onay tarihli uygulama imar planında Özel Eğitim Alanında kaldığı, taşınmaza fiilen el atılmasa dahi mülkiyet hakkının belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiği ancak davalı Milli Eğitim Bakanlığının 5580 sayılı Kanun gereğince özel eğitim kurumlan üzerinde izin ve denetim yetkisi bulunduğu, bu kurumların açılması için alan tesisi etme ve sorumluluğunun ve bu kapsamda talep edilen tazminatın ödenmesi bakımından yükümlülüğü bulunmadığı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunduğundan hükmün kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmazda husumetin davalı Milli Eğitim Bakanlığına yöneltilip yöneltilmeyeceği hususuna ilişkindir.
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3. 5580 sayılı Özel Eğitim Kurumlan Kanun'nun (5580 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrası
1. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin gerekçesinde de karar verilirken yürürlükteki hukukun yanlış uygulanmasının her an için söz konusu olabileceği, kanun yararına temyizin, yanlışlık tespit edilip daha sonra benzer işlemlerden kaçınmak için kabul edilen bir sistem olduğu, Yargıtayın yaptığı incelemede uygulamanın yanlış olduğu sonucuna ulaşırsa karan kanun yararına bozacağı ifade edilmiştir.
2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmakla birlikte, 2017 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında Özel Eğitim Alanı olarak ayrıldığı ve fiilen el atılmamış olsa dahi mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü davanın kabulüne karar verilmiş ise de 5580 Kanun gereğince davalı Milli Eğitim Bakanlığının özel eğitim kurumlan üzerinde sadece izin ve denetim yetkisi bulunduğundan Milli Eğitim Bakanlığına sorumluluk yüklemeyeceği ve dolayısıyla husumetin Milli Eğitim Bakanlığına yönetilerek davanın kabulünün bozmayı gerektirdiği anlaşılmıştır.
3. Kanun yararına bozma talebi haklı olduğundan talebin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 24.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
----------o----------