
Vergi Kanunlarında Değişikler Öngören Torba Yasa Teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kabul Edildi
ERDOĞAN SAĞLAM - 01 Temmuz 2025Maliyenin vergi incelemesi ile mükellefi ıslah yerine kanun değişikliği ile hakları kısıtlayan bir anlayış sergilemesi doğru değil!
Değerli okurlar,
Vergi kanunlarında değişikler öngören torba yasa teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 25 Haziran’da kabul edildi. Bu konuya geçmeden önce haziran ayının vergi gündemine kısaca göz atmak istiyorum.
Haziran ayının vergi mevzuatına ilişkin düzenlemeler açısından son yıllarda en durgun ay olduğunu söyleyebilirim. Mükellefler ve mali müşavirler uzun bir süreden beri ilk kez rahat bir bayram tatili geçirdiler.
Haziran ayının gündemine, Vergi Denetim Kurulu ve vergi dairelerinin “izaha davet” ve “gönüllü uyum” çalışmaları damgasını vurdu. Maliyenin bu yolla mükellefleri pişmanlık veya düzeltme beyannameleri verme yönünde zorlama konusunda ciddi çaba harcadığını ve uğraştırdığını söyleyebilirim.
Anlaşılan Maliye vergi incelemesi ile uğraşmadan vergi tahsil etmek istiyor!
Başka bir ifade ile vergi denetiminde sistem değişiyor.
Şirket ortaklarına gönderilen ve harcamaları ile gelirleri arasında önemli farklar olduğunu belirten yazılara ilişkin tartışmalar da bu aya damgasını vurdu.
Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan gelirin tanımında yasal değişiklik yapılmadan bu bilgilerle otomatik tarhiyat yapılamayacağı çok açık. Anlaşılan odur ki bu yolla şirket ortakları beyanname vermeye yönlendiriliyor.
Belki bu yöntemler vergi tahsil etme konusunda önemli katkı sağlıyor olabilir, ancak bu suretle yapılan beyanların gerçeği ne ölçüde yansıttığı bilinemez.
Doğrusu, sekiz bin civarındaki vergi denetim kurulu çalışanları ile vergi incelemesi yoluyla mükellefler üzerinde etkili olmaya çalışmaktır.
Denetim sisteminde yaşanan bu gelişmeler, gerçek gelirin beyanından bizi hızla uzaklaştırıyor ve götürü/mükelleflerce takdir edilen matrahlar üzerinden vergi ödenmesi esasına yaklaştırıyor.
Bu son uygulamalar ve yapay zekâ destekli çalışmalar ses getiriyor olabilir, ancak doğru sonuç verme ve vergi denetim kurulu ile vergi dairelerinin itibarı konusunda olumsuz algı yarattığını söyleyebilirim.
Eski bir vergi denetim elemanı olarak bu gelişmeler beni rahatsız ediyor!
Yapay zekâ ile tespit edilen veriler vergi incelemelerinde kullanılsa çok daha etkili olur!
Üstelik bu uygulamalar vergi affı çıkması yönündeki beklentileri olumlu yönde etkiliyor. Her ne kadar Maliye affın çıkmayacağı, yükümlülüklerin aksatılmaması yönünde sert açıklamalar yapsa da ülkemiz insanı bu açıklamaları “af çıkacağı” yönünde yorumluyor.
Bu ay ayrıca vergi konusunda önemli değişiklikler öngören torba yasa da çok tartışıldı. Ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 25 Haziran 2025 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.
Teklifle Katma Değer Vergisi Kanunu'nda yapılması düşünülen değişiklikle, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesindeki vakıflar ve bu kurum tarafından yönetilen mazbut vakıfların mülkiyetindeki taşınmazların satışına yönelik devir ve teslimler de KDV'den istisna edilecek.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli 1 sayılı listede yer alan, aralarında akaryakıt ve doğal gaz türlerinin bulunduğu malların ithalinde hesaplanıp teminata bağlanan Özel Tüketim Vergisi KDV matrahına dahil edilecek.
Serbest Bölgeler Kanunu'nda yapılması öngörülen değişiklikle, serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacak kazançlarına, serbest bölge içine veya diğer serbest bölgelere satışlarından sağlayacakları kazançlar da dahil ediliyor. Bu hüküm, 1 Ocak 2026'dan itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Organize Sanayi Bölgesi tüzel kişiliğinin, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun uygulanmasıyla ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulmasına yönelik hükme yapılan eklemeye göre, bu muafiyetin, Gider Vergileri Kanunu uyarınca ödenecek banka ve sigorta muameleleri vergisine şümulü olmayacak.
Kanun teklifi ile Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun'da da değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, 31 Aralık 2028'e kadar bölgede çalışan AR-GE, tasarım ve destek personelinin, bu görevleriyle ilgili ücretlerinin brüt asgari ücretin 40 katını aşmayan kısmı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden, Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili hükmünde düzenlenen asgari ücret istisnasına isabet eden vergi düşüldükten sonra kalan vergi tutarı, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilerek terkin edilecek. Bu kapsamdaki ücretlere ilişkin düzenlenen kağıtların brüt asgari ücretin 40 katını aşmayan kısmı damga vergisinden istisna olacak. Bu hüküm, düzenlemenin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe girecek.
AR-GE ve destek personeline yönelik istisnalara ilişkin hükümler, düzenlemenin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe girecek.
Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yapılması öngörülen düzenlemeye göre, Kanun'un II sayılı listesinde yer alan ve yerli katkı oranı en az yüzde 40 olan binek otomobiller ile kamyon, kamyonet, kamyonet grubunda yer alan arazi taşıtları ve motosikletlerin, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı tarafından münhasıran milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ilk iktisabı ÖTV'den müstesna tutulacak.
Komisyonda kabul edilen önergeyle ilgili kuruluşların ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte yerli üretimi bulunmayan hafif ticari taşıtlar da hüküm kapsamına alındı.
Kanun'un II sayılı listesindeki mallar için oranlar ile bu oranlara esas Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrahlarının alt ve üst sınırlarını 3 katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, bu sınırlar içinde kalmak şartıyla binek otomobiller ve esas itibarıyla insan taşımak üzere imal edilmiş steyşın vagon ve yarış arabaları dahil diğer motorlu taşıtların motor silindir hacmi, menzilleri ve batarya kapasiteleri için de farklı oranlar belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Bazı fosil yakıtla çalışan binek otomobiller ile hem fosil yakıt kullanan hem de elektrik motoru bulunan bazı hibrit otomobillerin ÖTV matrah eşiklerinde ve oranlarında değişikliğe gidiliyor. Buna göre, motor silindir hacmi ve elektrik motor gücüne göre alınacak ÖTV oranları, yüzde 80 ile yüzde 220 arasında değişecek.
Kamyonet cinsi araçlardan arazi taşıtı sınıfında olan ve azami yük kütlesi 3 bin 500 kilogramı geçmeyen arazi taşıtları için ÖTV oranı yüzde 50 olarak uygulanacak.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yapılması öngörülen değişikliğe göre, indirimli kurumlar vergisi, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap döneminden itibaren en fazla 10 hesap dönemi boyunca ve yüzde 60 oranında uygulanacak, ancak kazanç bulunmasına rağmen yararlanılmayan yatırıma katkı tutarları müteakip dönemlerde dikkate alınmayacak (Bu konuda detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz).
Hükmün uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanarak tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade edecek. Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanarak yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacak.
Cumhurbaşkanı, istatistiki bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınarak illeri ve ilçeleri gruplandırmaya ve bu gruplar, Gökçeada ve Bozcaada'da yapılan yatırımlar, sektörler, teknoloji alanları, AR-GE veya tasarım faaliyetleri, sanayi bölgeleri, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri veya oluşturulacak teşvik programları itibarıyla teşvik edilecek yatırım konularına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini ve bu yatırımlar için yatırıma katkı oranını yüzde 50'yi geçmemek üzere belirlemeye yetkili olacak.
Yatırım teşvik belgesi kapsamında bu hükme göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının yüzde 50'sini ve hak edilen yatırıma katkı tutarını geçmemek üzere; indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırma, bu oranı sıfıra kadar indirme; yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve "know-how" bedeli gibi harcamaların oranlarını ayrı ayrı veya topluca sınırlandırma yetkisi Cumhurbaşkanı'na veriliyor. Ayrıca Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamındaki proje bazlı yatırımlar için süreleri ve oranı artırmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Bu hüküm, yapılması öngörülen kısıtlama düzenlemesinin yayımı tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgelerine uygulanmak üzere, kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girecek. Yani önceden alınan teşvik belgeleri için geçerli olmayacak.
Bu yazı için son sözlerim…
İstisna ve muafiyetleri daraltma yaklaşımı çerçevesinde yatırım teşvik mevzuatı ve Ar-Ge teşviklerinde daraltmaya gidilmesini doğru bulmuyorum. Çünkü bu teşvikler ülkemiz açısından son derece kritik önemdedir.
İndirimli kurumlar vergisinde katkı payı oranının düşürülmesini yeni yatırım teşvik sistemi ile uyumlu ve yerel asgari kurumlar vergisi açısından kabul edilebilir bulsam da genelde 10 yıllık ve yatırım döneminde 4 yıllık süre ile sınırlı uygulama doğru değil. Yatırım teşvik mevzuatı ile verilen desteğin vergi mevzuatı ile geri alınması kabul edilemez.
Ar-Ge ve tasarım teşviklerinin uygulamadaki kötüye kullanımlar gerekçesiyle daraltılması da yanlış, hatalı uygulamalar vergi incelemeleri ile tespit edilerek gereği yapılır. Bu uygulamaları yasa ile genele teşmil ederek kaldırmak veya sınırlandırmak iyi niyetli mükellefleri cezalandıran bir sonuç vermektedir.
Maliyenin vergi incelemesi ile mükellefi ıslah yerine kanun değişikliği ile hakları kısıtlayan bir anlayış sergilemesi doğru değil!
Umarım bu yıl mali tatilde gerçekten tatil yapılır!
Yazar: Erdoğan Sağlam
Kaynak: https://t24.com.tr/