Makaleler


2019-2024 Yılları Orta Vadeli Programlarının Kooperatifçilik Politikası Açısından Değerlendirilmesi


YUSUF ÜSTÜN - TİCARET BAŞMÜFETTİŞİ - 01 Kasım 2021

 

 

MDERGI/8714A.030

(KASIM 2021 Sayı: 215)

 

2019-2024 YILLARI ORTA VADELİ PROGRAMLARININ KOOPERATİFÇİLİK

 POLİTİKASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

 

 

Yusuf ÜSTÜN

Ticaret Başmüfettişi

 

Özet

Kooperatifler, 2022-2024 Orta Vadeli Programında (OVP) ana başlık olarak değerlendirilen büyüme, yeşil dönüşüm, istihdam, fiyat istikrarı, ödemeler dengesi ve finansal istikrar konularında dünyada son derece başarılı işlere imza atabilmişlerdir.

5018 sayılı Kanun ile orta vadeli projeksiyona geçişin temel gerekçesi, orta vadeli kalkınma planları ile yıllık bütçeler arasındaki bağı kurmaktır. Üçer yıllık olarak kurgulanan bu orta vadeli programların barındırdığı yıllık bütçe dönemlerinin de birbiriyle bağının kopmaması ve içiçe bir projeksiyon izlemesi beklenir.

2020-2022 ile 2021-2023 yıllarını kapsayan ve Yeni Ekonomi Programı (YEP) olarak adlandırılan 3’er yıllık orta vadeli programlarda kooperatiflere ve kooperatifçiliğe dair vizyon hedefler bulunmaktaydı. Ancak, 2022-2024 Orta Vadeli Planında (OVP) politika hedeflerine rastlanılmamıştır.

Oysa, günümüzde tüm yaşamsal mekanizmaların endüstri 5.0 ile biraraya getirilmesi tartışılmakta olup bu da ancak esnek yönetim sistemleriyle mümkün olup, değişir ortaklı ve değişir sermayeli yapısının yanısıra sosyal ve ekonomik sorun alanlarına aynı anda nüfuz edebilmesini sağlayacak esnek yönetim sistemlerinin başında "kooperatif yönetim sistemi" gelmektedir.

Anahtar Kelimeler

Kooperatif, Orta Vadeli Program, enflasyon, yeşil dönüşüm, esnek yönetim sistemleri, kooperatif yönetim sistemi, kooperatifçilik politikası.

 

1.  Giriş

Orta Vadeli Programlar, eldeki güvenli verilerden hareketle "olması gerekeni" ortaya koymak üzere hazırlanır ve zaman geçtikçe revize edilir.

Ülkemizde 16 Nisan 2017 referandumuyla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihi itibariyle uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemiyle beraber, farklı adlar altında 5 adet orta vadeli program hazırlanmıştır.

Bunlar, ad ve kapsadıkları dönemleriyle birlikte;

1. Orta Vadeli Program 2018-2020

2. Yeni Ekonomi Programı (Orta Vadeli Program) 2019-2021

3. Yeni Ekonomi Programı (Orta Vadeli Program) 2020-2022

4. Yeni Ekonomi Programı (Orta Vadeli Program) 2021-2023

5.Orta Vadeli Program (2022-2024)

şeklinde sıralanmaktadır.

Söz konu orta vadeli programların üçer yıllık olarak kurgulanması ile yıllık bütçe dönemlerinin de birbiriyle bağının kopmaması amaçlanmıştır.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde bütçenin hazırlanması için kamu kurum ve kuruluşlarını yönlendirme ve süreci başlatma görevi, Hazine ve Maliye Bakanlığı (HMB) ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına (SBB) verilmiştir.

5018 sayılı Kanunun 16’ncı maddesi uyarınca merkezi yönetim bütçesinin hazırlık süreci, SBB ile HMB’ce ortaklaşa hazırlanmakta, Cumhurbaşkanının onayına sunulmakta ve Cumhurbaşkanı Kararı ile Eylül ayının ilk haftasının sonuna kadar "Orta Vadeli Programı-OVP" adıyla Resmi Gazete’de yayınlanmaktadır.

Yine 5018 sayılı Kanunun 17’nci maddesi gereği OVP’nin ve kamu bütçesi kanun teklifinin hazırlanması kapsamında, kamu idareleri HMB ile Cumhurbaşkanlığı SBB’nin müşterek koordinasyonunda gider tekliflerini hazırlamakta; SBB tarafından incelenen bütçe teklifleri, HMB’ce oluşturulan gelir bütçesi teklif taslağıyla birleştirilmektedir.

Dolayısıyla, üçer yıllık program ve yıllık bütçelerin hazırlanmasında ilgili kamu idarelerinin HMB ve SBB ile koordinasyon halinde olmaları, belirlenen hedefleri takip ederek güncellemeleri önem arz etmektedir.

 

2.  OVP 2020-2022’te Kooperatifler ve Kooperatifçilik

Ekonomide 2020-2022 hedeflerini barındıran orta vadeli bir mali plan (OVP 2020-2022) olan Yeni Ekonomi Programında ekonomi politikasının temel amacı, " fiyat istikrarı, finansal istikrar ve cari işlemler dengesinde son bir yılda elde edilen kazanımların korunup geliştirilmesi, üretim ve verimlilik odaklı, sürdürülebilir büyüme ile adaletli paylaşıma yönelik ekonomik dönüşümün gerçekleştirilmesi" olarak belirlenmiştir.

Programın " Enflasyon ile Mücadele"ye yönelik alt başlığı altında yer alan yapısal dönüşüm adımlarından birisi de " kooperatifçilik odaklı bir enflasyonla mücadele" vurgusu olmuştur.

Ayrıca, OVP 2020-2022’nin 7 Ekim 2019 tarihinde yapılan sunumunda kooperatifçilik odaklı hedefler arasında "Bölge ve Ürün Bazında; Arz/Talep Planlaması, Sözleşmeli Tarımın Yaygınlaştırılması, Üretici ve Tüketici Arasında Değer Zincirinin Sağlanması, Kurumsal Altyapıların Tesis Edilmesi, Gıda Ürünlerinde Ulusal Markalaşma, Üretici ve Kooperatiflerin Hal İçerisindeki Payının Artırılması, Maliyetlerin Düşürülmesi, Üretimde Rekabetin Artırılması, Toptan, Perakende, Lojistikte Gözetim – Denetim" sayılmıştır.

Aynı sunumda, yukarıda sayılan hedefleri gerçekleştirmek amacıyla " Kooperatifçiliğin gelişimine engel teşkil eden mevzuat düzenlemeleri kaldırılacaktır" ifadesine de güçlü bir şekilde yer verilmiştir.

 

3.  OVP 2021-2023’te Durum

OVP 2020-2022’de yukarıda bahsedilen hedef, bir sonraki OVP 2021-2023’te güncellenerek, bu kez daha güçlü bir şekilde "Kooperatif ve üst kuruluşlarının; uluslararası kooperatifçilik ilke ve uygulamalarına uygun şekilde faaliyet göstermesini, şeffaf ve profesyonel bir yönetim yapısına kavuşturulmasını, etkin bir denetim sistemine sahip olmasını, sağlayacak şekilde kooperatifçilik mevzuatı güncellenecektir." şeklinde ortaya konulmuştur.

Söz konusu işin tamamlanma süresi olarak Aralık 2023 takvimi belirlenirken, konu " Ekonomik Dengelenme", " Sağlıklı ve Sürdürülebilir Büyüme" ve " Daha Adaletli Paylaşım" başlıkları ile ilişkilendirilmiştir.

 

4.  OVP 2022-2024’ün Ana Teması

Türkiye ekonomisinin 2022-2024 yıllarına ilişkin hedef ve politikaların yer aldığı OVP’nin onaylanmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’nin 5 Eylül 2021 tarihli 31589 mükerrer sayısında yayımlanmıştır.

Yayımlanan 2022-2024 OVP’nin süre ve konu olarak kapsamı da, anılan belgenin "Giriş" bölümünde açıklanmıştır. Buna göre, anılan OVP’de ana tema olarak;

"... son dönemde ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelere yer verilmekte, bu çerçevede yapılan analizlerle belirlenen makroekonomik hedefler ile ekonomik ve sosyal alanlarda izlenecek politikalar kamuoyuyla paylaşılmaktadır. Bu yönüyle OVP, özel kesim için öngörülebilirliği artıran bir yol haritası niteliği taşımaktadır."

denilmektedir.

Ancak, 2022-2024 OVP’nin içeriğine bakıldığında daha önceki orta vadeli programlarda olduğu gibi kooperatifçiliğe ilişkin ufuk çizen vizyon hedeflere rastlanılmamıştır.

Oysa yukarıda da değinildiği üzere, 5018 sayılı Kanun ile yıllık bütçeler ile üçer yıllık orta vadeli kalkınma planları birbiriyle bağının kopmaması amaçlanmaktadır.

4.1. OVP 2022-2024’te Kooperatifler ve Kooperatifçilik

OVP 2022-2024’ün ana başlıkları olarak;

1.Büyüme,

2.Yeşil dönüşüm,

3.İstihdam,

4.Fiyat istikrarı,

5.Ödemeler dengesi,

6.Finansal istikrar,

7.Kamu maliyesi,

sıralanmıştır.

Bunlardan ilk 6 başlık altında yürütülecek kooperatifçilik faaliyetleriyle ülke adına oldukça başarılı işlere imza atılabilecekken, -başka yazılarımızda ve paylaşımlarımızda belirttiğimiz sebeplerle- hiçbir başlık altında kooperatifçilik işlenmemiştir.

Oysa Covid-19 salgınının getirdiği ortam ile olan tüm yaşamsal mekanizmaların endüstri 5.0 ile bir araya getirileceğinin anlaşılması daha da kolaylaşmıştır. Endüstri 5.0’a geçiş ise ancak esnek ve bir o kadar da güçlü yönetim sistemleriyle mümkün olup, değişir ortaklı ve değişir sermayeli yapısının yanısıra sosyal ve ekonomik sorun alanlarına aynı anda nüfuz edebilmesi ile söz konusu sistemlerinin başında " kooperatif yönetim sistemi" gelmektedir.

Finans, tarım, eğitim, sağlık, istihdam gibi kamusal politikaların en güçlü şekilde uygulanabileceği alanlarda dopdolu modern çözüm önerileri barındıran kooperatifçiliğe, en azından daha önceki OVP’lerde " enflasyonla mücadele" gibi toplumun her kesimini ilgilendiren bir alanda yer verilmiş ve hedef konulmuştu.

Gelinen noktada, konuyla ilgili olarak 3 ayrı Kanun (1163 sayılı Kooperatifler Kanunu, 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun, 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu), -Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi anlayışına da aykırı olarak- 3 ayrı Bakanlık (yapı kooperatifleri alanında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tarım Kredi ve tarımsal amaçlı kooperatifler alanında Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarım Satış ve diğer genel amaçlı kooperatifler için Ticaret Bakanlığı) yapılanmasının getirdiği sonuç olarak, kooperatifçilik politikasının varlığından söz etmek mümkün değildir.

4.1.1. Büyüme

2022-2024 OVP’nin "BÜYÜME" başlığı altında "Kovid-19 … sağlık krizinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek amacıyla uygulanan kısa çalışma ödeneği, gelir kaybı yaşayan hanehalkı ve firmalara verilen mali destekler, vergi indirim ve ertelemeleri ile büyümeyi destekleyici politikalar önemli rol oynamıştır…" denilerek 1 ekonomide gerçekleşen büyümede, yapılan bu desteklerin son derece etkili olduğu açıklanmıştır.

Özünde " karşılıklı yardımlaşma, dayanışma ve kefalet" modeliyle çalışan bir işletme modeli olarak kooperatifleri;

-   Mal ve hizmet arzı ve pazarlaması alanında çalışan kooperatifler (tarımsal üretim, taşımacılık kooperatifleri vb,)

-   Mal ve hizmet talebi ve tüketimi alanında çalışan kooperatifler (tüketim ve enerji kooperatifleri vb.)

-   Finansal alanda çalışan kooperatifler (sigorta, banka, kefalet kooperatifleri vb.),

olarak üç grup faaliyet alanında derlemek daha doğru ve stratejik bir yaklaşım olacaktır.

Küçük ölçekli üreticileri çatısı altında birleştirerek büyük tüketici kitleleriyle buluşturan, böylece gereksiz aracıları ortadan kaldırıp pazarlama maliyetini düşürdüğü için enflasyon üzerinde son derece olumlu etkisi olan kooperatiflerin, yukarıdaki tasnif göz önünde bulundurularak yapılan arz ve talep yönlü organizasyon kabiliyetleri, son derece güçlü ve kolaydır.

Bu nedenle, büyüme hedefi olan bir programda;

-   Kooperatifler üzerinden bölge ve ürün bazında arz ve talep planlaması yapılması, fiyatlardaki mevsimsel dalgalanmanın en aza indirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması,

-   Aynı amaca yönelik gıda fiyatlarının esnekliğinde önlem alınması için, toptancı hallerinin " üreticiden tüketiciye doğrudan köprü" görevini üstlenebilecek ve kooperatif işletme formu ile reorganize edilmesi,

-   Üretici ve kooperatiflerin toptancı halleri içerisindeki payının artırılması, toptancı hallerinin idaresinin kooperatif işletme yöntemiyle yapılarak otokontrolün sağlanması,

-   Kooperatifler üzerinden sözleşmeli tarım uygulamasına geçilmesi, tarımsal teşvik ve desteklerin kooperatifçiliğin getirdiği ve gerektirdiği otokontrol sayesinde gerçek üreticiye en etkili şekilde ulaştırılması,

-   Küçük ölçekli üreticileri çatısı altında birleştiren kooperatifler ile büyük tüketici kitlelerini buluşturan kooperatifler sayesinde, üretici ve tüketici arasındaki gereksiz ve maliyet artırıcı aracıların kaldırılması,

-   Kooperatif tüzel kişiliğinin getireceği kurumsal altyapı sayesinde coğrafi işaretli ürün sayısının artırılması, böylece gıda ürünlerinde ulusal markalaşma sağlanması,

-   Kooperatifçiliğin getirdiği kurumsal yapı ve iç dinamikleri sayesinde gıda güvenliği, gıda egemenliği, yerli ve milli sermaye birikimi ve sermaye temerküzünün sağlanması,

-   Sermaye birikiminin önemli bir aracı olan sigortacılık alanında, mutual (karşılıklı) sigortacılık (kooperatif sigortacılığı) tekniği uygulanarak, tamamen yerli ve milli fon oluşturulması; riskin paylaşımını esas alan bu teknik sayesinde tekafül sigortacılığının da gelişme alanı bulması,

-   Lojistikte gözetim ve denetimin bireysel taşımacıların kooperatif çatısı altında organize edilerek sağlanması; taşımacılık konusunda neredeyse tüm dünyada "korsan" olarak nitelendirilen aplikasyon taşımacılığının güvenli ve fonksiyonel alternatifi olarak kooperatif işletme modelinin uygulanması ve bu alanda kayıtdışılığın önüne geçilmesi,

-   İşsizliğin, gizli işsizliğin ve kayıtdışı istihdamın azaltılması, niteliksiz ve yarı zamanlı emek arzının kayıt altına alınması ve emek arzında çok çalışanın çok, az çalışanın az ücret almasına dayalı "istihdam kooperatifçiliği"nin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi,

-   Bireysel yenilenebilir enerji üretimi kapasitesini toplulaştırarak enerji ve cari açığın giderilmesinde ekonomik olarak anlamlı kapasite oluşturan enerji kooperatiflerinin kurulmasının teşvik edilmesi vb.

alanlarda, kısa ve orta vadede kooperatif odaklı olarak ekonomik hedefleri genişletmek, yukarıdaki sorun alanlarında kooperatif tekniğini kullanarak çözüm üretmek ve ekonomik ivme yakalayabilmek mümkündür.

4.1.2. Yeşil Dönüşüm

Ülkemizin, uluslararası ticaret düzeninde son yıllarda ivme kazanan iklim değişikliği ile mücadele politikalarına adaptasyonunu sağlamayı hedefleyen ve ihracatta rekabetçiliğimizi güçlendirecek bir yol haritası niteliğinde olan "Yeşil Mutabakat Eylem Planı"na ilişkin Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 16.07.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Yeşil Mutabakat Eylem Planı ile uluslararası ticaret ve ekonomide meydana gelen değişim ve dönüşüm karşısında, ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ve kaynak-etkin bir ekonomiye geçişin desteklenmesi hedeflenmektedir. Bu hedef doğrultusunda sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirilecektir.

Enerji kooperatifleri ülkemizde her ne kadar yeni bir kooperatif faaliyet alanı olarak görülse de, dünya genelinde gelişmiş veya gelişmekte olan pek çok ülkede uzun yıllardır uygulanmaktadır. Yenilenebilir kaynaklar bakımından dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan ülkemizde ise ilk Yenilenebilir Enerji Kooperatifi (YEK) 2014 yılında kurulmuş ve 2020 yılı itibariyle sayıları 45’e ulaşmıştır.

Ancak, 2019 yılında yayımlanan "Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği" ile, tüm enerji kooperatiflerinin bağlantı izni alması, trafo merkezlerinde kapasite tahsisi, desteklerden yararlanması gibi birçok düzenlemeler iptal edilmiş 2 ve enerji kooperatiflerinin gelişiminin önü tamamen kapatılmıştır.

Oysa ki gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak, yerel kalkınmaya destek olmak ve ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak adına yenilenebilir enerji kooperatiflerinin desteklenmesi, ister küçük ister büyük ölçekte, ister şehir ister kırsal alanda olsun, toplum dayanışmasının bir ürünü olarak kurulan kooperatifler çatısı altında değerlendirilmesi; enerjinin tüketileceği yerde üretilmesi, enerji sistemimizdeki kayıp oranlarının azaltılması, istihdam üzerinde yaratacağı olumlu etki, toplumun ekonomiye katılımı, enerjide tekelleşmeyi önleyerek enerji fiyatlarının düşürülmesi, sermayenin tabana yayılması, yerel kalkınmayı sağlaması, çevreye olumlu etkisi ve özellikle ülke enerji bağımlılık oranlarının düşürülmesine katkısı nedeniyle çok önemlidir.

4.1.3. İstihdam

2022-2024 OVP’nin "İSTİHDAM" başlığı altında bir durum tespiti olarak "…2021 yılı ikinci çeyreğinde tarım, sanayi ve inşaat sektörü istihdamı salgın öncesindeki seviyelerinin üzerine çıkmış, hizmetler sektörü istihdamı ise son dönemde toparlanmakla birlikte salgın öncesindeki düzeyini henüz yakalayamamıştır…" denildiği görülmektedir.

Tam da bu noktada ve özellikle hizmetler sektöründeki istihdamın artırılabilmesi için kooperatif çözümler üretilebileceği akla gelmektedir.

Hizmet ve istihdam kooperatifleri alanında ülkemizde büyük bir potansiyel olmasına karşın, bu alanda örnek gösterilebilecek kooperatiflerin kurulduğu söylenemez. Bunun en önemli sebebi, istihdam kooperatifçiliğinin başarısız olması değildir. Daha çok ev eksenli çalışanlar ile bakıcılık, temizlikçilik, kağıt toplayıcıları, hurda toplayıcıları gibi daha çok dezavantajlı gruplara yönelik faaliyet gösterebilecek bu kooperatifçilik alanı, faaliyet gösteren kişilerin en azından sosyal sigorta primlerinin yatırılmasına dair problemlere ciddi çözüm üreten alternatif bir uygulamadır. Aksine, ülkemizde hemen hiç uygulanmamış 3 bu kooperatif faaliyet alanının dünyadaki örneklerine 4 bakıldığında, istihdam da çığır açabilecek potansiyeli haiz olduğu açıktır.

Öte yandan, 2022-2024 OVP’nin politika hedeflerinden bir tanesi de (13.) "…kadın kooperatifçiliğinin güçlendirilmesi ve desteklenmesi…" hedefidir. Ancak, 30.04.2021 tarih 31470 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 314 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 3/3.maddesinde, vergi muafiyetlerinden yararlanılmasının ön şartından bahsedilirken;

"… Bu muafiyetlerden faydalanılabilmesi için ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usulde gelir vergisine tâbi olunmaması ve faaliyetin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapılmaması gerekmektedir."

denilmektedir.

Bu Tebliğin kadın kooperatifleri için anlamı, gelir düzeyi aylık 7.000 TL’nin altındaki kişilerin kooperatife ortak olmazlarsa gelir vergisi mükellefi olmayacakları; ancak faaliyetlerini kooperatif ortağı olarak -yani kadın kooperatifleri üzerinden- sürdürerek gelir elde ederlerse, bu satışın rakamsal değerinin önemi olmaksızın, kooperatif ortak olmayan kişilere satış yapıldığı yani ortaklık dışı işlem yapıldığı için öncelikle kooperatifin ortak dışı işlemden dolayı kurumlar vergisi muafiyetinin kalkması (KVK m.4/k) ve mükellefiyet ihdas edilmesi, daha sonra bu satış tutarı üzerinden %25 kurumlar vergisi, kooperatif ortağına verilecek pay üzerinden de ortak adına %15’lik bir gelir vergisi stopajı uygulanması ve kadın kooperatifi ortaklarının basit bir toplamda %40’lık bir vergi yükünün altına girmeleridir.

Dolayısıyla, kooperatiflere –gûya- "muafiyet ve istisna" tanınıyor denilerek, hiç olmadık şekilde çifte vergilendirmeden haksız vergi ve cezalarına muhatap olunmasına değin birçok mağduriyetleri, vergi kanunları karşısında ezberlerin aksine dezavantajlı pozisyonda bulunduklarını ifade etmek gerekmektedir.

4.1.4. Fiyat İstikrarı

2022-2024 OVP’nin "FİYAT İSTİKRARI" başlığı altındaki tespitler, iklim koşulları, küresel gıda fiyatları, emtia fiyatlarındaki artışlar ve salgın nedeniyle yaşanan küresel tedarik zincirindeki artışlarla gerekçelendirilerek, daha çok " maliyet enflasyonu"na vurgu yapılmıştır.

Kooperatifleri diğer şirketler, dernekler, üretici birlikleri ve sair tüm organizasyonlardan olumlu olarak ayrıştıran en önemli ekonomik özelliği de, kooperatiflerin içinde bulunduğu sektöre göre ya arzı ya da talebi toplulaştırarak maliyeti azaltmasıdır.

Özünde bir işletme modeli olarak kooperatifler, küçük üreticileri çatısı altında birleştirerek büyük tüketici kitleleriyle buluşturur. Bu durum, gereksiz aracıları ortadan kaldırıp pazarlama maliyetini düşürdüğü için enflasyon üzerinde son derece olumlu etkisi vardır. Basitçe anlattığımız bu ilişkinin kazananı çok sayıda ve gelir düzeyi düşük üretici kitlesi ile sağlıklı, ucuz ve güvenli gıdaya ulaşabilecek olan geniş tüketici kitlesidir 5.

Kooperatif yönetim sisteminin getirdiği/gerektirdiği ve aynı zamanda başka hiçbir şirket ve organizasyon modelinde bulunmayan "otokontrol" sayesinde, gıda egemenliği ve gıda güvenliği için de kooperatifler karşımıza kaçınılmaz aktörler olarak çıkmaktadır.

Bu nedenle, kooperatifler;

-   Bir nevi kendi üretimini kendisi tükettiği için yüksek kâr elde etme hırsıyla aldatıcı işlemler yapılmasına izin vermemesi,

-   Yüksek kâr elde etmek yerine müşterek maliyetleri azaltarak tasarrufu öncelediği için gıda enflasyonuna olumlu katkı sağlaması,

-   Hiçbir surette kayıtdışı işlem ve istihdam yapılamaması vb.,

özelliklerinden dolayı, yerli ve milli bir ekonomik kalkınma sürecinde en hızlı sonuç alınabilecek alan ve konunun merkezinde gelmektedir.

 

5.  Sonuç

Kooperatifler, kurgusu gereği sosyal ve ekonomik sorun alanlarına dönük fonksiyonları aynı anda bünyesinde barındırdığı için, sosyal bir yönü bulunmayan sermaye şirketleri ile ekonomik bir yönü bulunmayan derneklerden pozitif ayrışarak hemen her alanda çözüm üretme kabiliyetini haizdirler.

Geldiğimiz noktada kooperatifçilikte yaşanılan başka eksiklik, aksaklık ve yetersizlikleri sıralamak mümkün olsa da, özünde kamunun kooperatiflere yönelik sunduğu hizmet biçiminde çok başlılık ile kooperatifçilik sistemimiz de otokontrol (başarılı ülkelerle olan en önemli yapısal farkımız) mekanizmasının neredeyse hiç olmaması, sektörün gelişimini engelleyen en temel başlıklardır.

Bu yazıyla anlatılmak istenilen de, sorun alanlarıyla birlikte kooperatifçiliğin adaptasyonu en yüksek bir sorun yönetimi sistemi ve bir çözüm aracı olduğunu, güncelliğinden dolayı 2022-2024 OVP ve Endüstri 5.0 ekseninde vurgulamak olmuştur.

_____________________________________

1 Daha sonra sektörel ayrım ve detaylar da verilmiştir.

2 12 Mayıs 2019 tarih ve 30772 sayılı R.G.

3 Ülkemizdeki uygulama örneğine https://www.halkakoop.com sitesinden ulaşılabilir.

4 https://medium.com/platformkoop/d%C3%BCnyan%C4%B1n-en-b%C3%BCy%C3%BCk-i%CC%87%C5%9F%C3%A7i-kooperatifi-mondragon-24dcb58edeaa

5 https://tr.linkedin.com/pulse/yep-yeni-ekonomi-program%C4%B1-ve-kooperatif%C3%A7ilik-yusuf-%C3%BCst%C3%BCn


 

----------o----------

 

E-Bültenimizi İnceleyin