7253 Sayılı Kanun Kapsamında Sosyal Ağ Sağlayıcısı Yabancı Tüzel Kişilerin Vergilendirilmesi Esasları ve Dikkat Edilmesi Gereken Bazı Hususlar
LEVENT BAŞAK - VERGİ BAŞMÜFETTİŞİ - 28 Ekim 2020
MDERGI/8726A.004
(KASIM 2020 Sayı 203)
7253 SAYILI KANUN KAPSAMINDA SOSYAL AĞ SAĞLAYICISI YABANCI TÜZEL KİŞİLERİN
VERGİLENDİRİLMESİ ESASLARI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BAZI HUSUSLAR
Levent BAŞAK
Vergi Başmüfettişi, E. Gelirler Başkontrolörü
Özet
7253 sayılı Kanun ile Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de "temsilci" bulundurması zorunluluğu getirilmiştir. Bu kapsamda olmak üzere, mezkûr Kanun ile getirilmiş olan temsilcilik müessesesinin GVK'da düzenlenmiş olan "daimi temsilcilik" müessesesi karşısındaki durumu makale konumuzu oluşturmaktadır. Bu çerçevede, 7253 sayılı Kanun ile getirilmiş olan zorunluluğu yerine getirmek üzere Türkiye'de temsilci görevlendirilmesi ve bu temsilcilerin GVK uygulamasında daimi temsilci olarak kabul edilmesi durumunda, dar mükellefiyete tâbi yabancı sosyal ağ sağlayıcılarının vergilendirilmesi esasları tartışılacak ve konu hakkındaki görüşlerimiz açıklanacaktır.
Anahtar Kelimeler: Sosyal ağ sağlayıcı, temsilci, daimi temsilci, dar mükellefiyete tâbi kurumlar, tarhiyatın muhatabı, yabancı şube.
1. Giriş
7253 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 1 ile 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlemesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"a 2 eklenen Ek 4'üncü madde ile sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilci bulundurması zorunluluğu getirilmiştir.
7253 sayılı Kanun kapsamında sosyal ağ sağlayıcıları tarafından Türkiye'de temsilci bulundurulması zorunluluğu belirli amaçları yerine getirmek amacıyla getirilmiştir. Bu amaçlar şunlardır:
1- Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi sağlamak.
2- Bu kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve 7253 sayılı Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlamak.
Görüldüğü üzere, 7253 sayılı Kanun ile sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilci bulundurması zorunluluğunun getirilmesinin vergi mevzuatını ilgilendiren herhangi bir boyutu bulunmamaktadır. Ancak, 7253 sayılı Kanun ile getirilmiş olan temsilci bulundurma zorunluluğu kapsamında sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de görevlendirdikleri temsilcilerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK'nın) 3 8'inci maddesinde düzenlenmiş olan "daimi temsilcilik" müessesesi karşısındaki durumunun analiz edilmesi gerekmektedir. Bu makalemizde, yabancı tüzel kişi sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de 7253 sayılı Kanun uyarınca görevlendirdikleri "temsilcilerin" GVK kapsamında sosyal ağ sağlayıcısı yurt dışında mukim şirketlerin "daimi temsilcisi" olarak kabul edilip edilmeyeceği hususu tartışılacak ve konu hakkındaki düşüncelerimiz açıklanacaktır.
2. Sosyal Ağ Sağlayıcısı ve Temsilci Kavramlarının Tanımları
7253 sayılı Kanun tetkik edildiğinde iki kavram ön plâna çıkmaktadır: Sosyal ağ sağlayıcı ve temsilci. Mezkûr Kanunda esas itibariyle, sosyal ağ sağlayıcılarını esas almak üzere önemli düzenlemeler yapıldığı için bu kavramın tanımını yapmak üzere, 04.05.2007 tarihli ve 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"un 2'nci maddesinin birinci fıkrasına "s" bendi eklenmiştir. Bu bentte bu kavramın tanımı ile ilgili olarak şu düzenlemeye yer verilmiştir:
"s) Sosyal ağ sağlayıcı: Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri," ifade eder.
Buna göre, sosyal ağ sağlayıcı olarak kabul edilebilecek kişiler gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecektir. Temsilci olarak görevlendirilecek olan gerçek ve tüzel kişilerin hukukî statüsü ile ilgili olarak söz konusu Kanun'da herhangi bir düzenleme yer almadığı için sosyal ağ sağlayıcı gerçek ve tüzel kişiler yabancı bir gerçek veya tüzel kişi de olabilecektir.
7253 sayılı Kanun'da düzenlenen ikinci önemli kavram ise "temsilci" kavramıdır. Ancak, bu kavramın tanımı ile ilgili olarak herhangi bir düzenlemeye ne 7253 sayılı Kanunda ne de 5651 sayılı Kanunda yer verilmemiştir. Bu nedenle, temsilci kavramı özel hukuk hükümlerine tâbi gerçek ve tüzel kişileri ifade edecektir.
Kişisel kanaatimize göre, temsilci kavramı yabancı tüzel kişi sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de vergilendirilebilmeleri noktasında GVK'da düzenlenmiş olan daimi temsilci kavramı ile benzerlik arz ettiği için bu kavramın tanımının da 5651 sayılı Kanuna hüküm eklenmek suretiyle yapılması gereklidir.
3. Sosyal Ağ Sağlayıcılarının Türkiye'de Temsilci Bulundurmasına İlişkin Esaslar
7253 sayılı Kanun kapsamında sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilci görevlendirmelerine ilişkin esaslar Kanunun 6'ncı maddesinde düzenlenmiştir. Mezkûr Kanunun 6'ncı maddesi ile 5651 sayılı Kanuna Ek 4'üncü madde hükmü eklenmiştir. Bu madde hükmü uyarınca sosyal ağ sağlayıcıları tarafından Türkiye'de temsilci görevlendirilmesi ile ilgili esaslar şu şekildedir.
3.1. Türkiye'de Temsilci Bulundurmak Zorunda Olan Sosyal Ağ Sağlayıcıları
7253 sayılı Kanun ile 5651 sayılı Kanuna eklenen Ek 4'üncü maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, Türkiye'de temsilci görevlendirme zorunluluğunun şartları şunlardır:
1- Sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'den günlük erişiminin bir milyondan fazla olan olması gerekmektedir.
2- Sosyal ağ sağlayıcılarının yurt dışı kaynaklı olması gerekmektedir.
3.2. Temsilcilerin Görevleri
7253 sayılı Kanun ile 5651 sayılı Kanuna eklenen Ek 4'üncü maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları tarafından Türkiye'de görevlendirilen temsilcilerin görevleri şunlardır:
1- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Erişim Sağlayıcıları Birliği, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi sağlamak.
2- Kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması sağlamak.
3- Bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin etmek.
3.3. Temsilci Olarak Görevlendirilecek Kişilerin Sayısı
7253 sayılı Kanun ile 5651 sayılı Kanuna eklenen Ek 4'üncü maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları tarafından yetkili en az 1 (bir) kişinin temsilci olarak görevlendirilmesi gerekmektedir. Temsilcilerin tamamı gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecektir. Ayrıca, temsilcilerden bir tanesi gerçek kişi diğerleri tüzel kişi olabilecektir.
3.4. Temsilci Olarak Görevlendirilecek Kişilerin Hukukî Statüsü
7253 sayılı Kanun'da yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de görevlendirdikleri temsilcilerin hukukî statüsü ile ilgili olarak "genel bir hüküm" yer almamaktadır. Bu nedenle, temsilci olarak görevlendirilecek kişiler yabancı bir gerçek veya tüzel kişi de olabilecektir. Ancak, Kanun hükmünde yapılan açık düzenleme uyarınca, temsilcinin gerçek kişi olması durumunda bu kişilerin Türk vatandaşı olması zorunludur.
Bu noktada tüzel kişilerin de temsilci olarak görevlendirilmesi mümkün olduğu için yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilci olarak kanunî ve iş merkezi yurt dışında bulunan yabancı bir şirket tarafından Türkiye'de açılmış olan yabancı bir şubeyi, dar mükellefiyete tâbi bir kurumu, görevlendirmesi mümkündür.
3.5. Temsilci Olarak Görevlendirilen Kişilerin Türkiye'de Vergi Mükellefi Olmasına Gerek Var mıdır?
7253 sayılı Kanunda sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de görevlendirmek zorunda olduğu temsilcilerin vergi mükellefi olmasının gerekip gerekmeyeceği noktasında herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Kişisel kanaatimize göre, temsilcilerin Türkiye'de vergi mükellefiyeti bulunmasına gerek bulunmamaktadır.
3.6. Yurt Dışı Kaynaklı Sosyal Ağ Sağlayıcısı Kişilerin Türkiye'de Görevlendirdikleri Temsilciler ile İlgili Olarak Yapması Gereken İşlemler
7253 sayılı Kanun ile 5651 sayılı Kanuna eklenen Ek 4'üncü maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcısı gerçek veya tüzel kişilerin Türkiye'de temsilci olarak görevlendirdikleri kişilerle ilgili olarak aşağıdaki iş ve işlemleri yapması gerekmektedir.
1- Türkiye'de temsilci olarak görevlendirilen yerli veya yabancı gerçek veya tüzel kişilerin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verilmesi gerekmektedir.
2- Sosyal ağ sağlayıcı gerçek veya tüzelkişilerin temsilci olarak görevlendirilen kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna bildirmesi gerekmektedir.
3.7. Gerçek Kişi Temsilcilerde Aranacak Özel Şartlar
Yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcısı gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye'de temsilci olarak görevlendirdikleri kişinin gerçek kişi olması hâlinde bu kişinin Türk vatandaşı olması zorunludur. Dolayısıyla, yabancı uyruklu gerçek kişilerin temsilci olarak görevlendirilmesi mümkün değildir.
4. 7253 Sayılı Kanun'da Düzenlenen Temsilci ile Gelir Vergisi Kanunu'nda Düzenlenen Daimi Temsilcinin Karşılaştırılması
GVK'da daimi temsilcilik müessesesi 8'inci maddede düzenlenmiştir. Buna ilişkin olarak GVK'nın "İşyeri ve daimi temsilci" başlıklı 8'inci maddesinde daimi temsilcilik müessesesi ile ilgili olarak şu düzenlemeye yer verilmiştir:
" …
Aynı maddede yazılı daimi temsilci, bir hizmet veya vekalet akdi ile temsil edilene bağlı olup, onun nam ve hesabına muayyen veya gayrimuayyen bir müddetle veya müteaddit 'ticari muameleler ifasına yetkili bulunan kimsedir'.
Aşağıda yazılı kimseler, başkaca şartlar aranmaksızın temsil edilenin daimi temsilcisi sayılırlar.
1. Ticari mümessiller, tüccar vekilleri ve memurları ile Ticaret Kanunu'nun hükümlerine göre acenta durumunda bulunanlar;
2. (202 sayılı Kanunun 4'üncü maddesiyle değişen bent) Temsil edilene ait reklam giderleri hariç olmak üzere, giderleri devamlı olarak kısmen veya tamamen temsil edilen tarafından ödenenler;
3. Mağaza veya depolarında temsil edilen hesabına konsinyasyon suretiyle satmak üzere devamlı olarak mal bulunduranlar.
Bir kimsenin birkaç kişiyi aynı zamanda temsil etmesi, daimi temsilcilik vasfını değiştirmez."
GVK'nın 8'inci maddesinde yapılan bu düzenleme uyarınca bir kişinin daimi temsilci olarak kabul edilebilmesi için gerekli olan şartlar şunlardır:
1- Daimi temsilci gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilecektir 4.
2- Kanunda daimi temsilcilerin hukukî statüsü ile ilgili bir belirleme yapılmamıştır. Bu nedenle, daimi temsilci, yabancı bir gerçek veya tüzel kişi olabilecektir.
3- Daimi temsilcinin bir hizmet veya vekalet akdi ile temsil ettiği yabancı şirkete bağlı olması, onun nam ve hesabına belirli veya belirsiz bir süre ile veya süresiz olarak ticarî bir faaliyet ile uğraşması gerekmektedir.
4- Kanun hükmünde açık bir şekilde ifade edildiği gibi daimi temsilcilerin icra ettiği faaliyetin ticarî bir faaliyet olması gereklidir.
GVK'nın 8'inci maddesine göre, dar mükellefiyete tâbi kurum ve daimi temsilcisi arasındaki ilişki bir temsilcilik ilişkisidir. Dolayısıyla, dar mükellefiyete tâbi kurum tarafından bazı ticarî işlemlerin icrası amacıyla görevlendirilen daimi temsilci ile kurum arasında temsilcilik ilişkisinin kurulması gereklidir. Bu ilişki kurulduğunda daimi temsilcilerin ve bu temsilcilerin ticarî muameleler icra ettikleri işyerlerinin ve özel olarak daimi temsilci tarafından açılan şubelerin dar mükellefiyete tâbi kurumların işyeri veya özel olarak şubesi olarak kabul edilemez.
GVK'nın 8'inci maddesinin 3'üncü fıkrasının (2) numaralı bendinde yapılan düzenleme uyarınca, temsil edilene ait reklam giderleri hariç olmak üzere, giderleri devamlı olarak kısmen veya tamamen temsil edilen tarafından ödenenler başkaca şartlar aranmaksızın temsil edilenin daimi temsilcisi sayılacaktır. Yapılan ödeme bir anlaşma mucibincedir. Yâni, giderleri ödeyen yabancı kurum ile giderleri yapan şahıs arasında zımni veya açık bir anlaşma mevcuttur. Dolayısıyla, dar mükellefiyete tâbi kurumlarca yapılan gider ödemeleri giderleri yapanların kurumun daimi temsilcisi olduğuna karine teşkil edecektir 5.
Bu hükmü 7253 sayılı Kanun ile yapılan düzenleme noktasında değerlendirdiğimizde yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de görevlendirdiği temsilcilerin giderlerinin devamlı olarak kısmen veya tamamen temsil edilen tarafından ödenmesi hâlinde, bu kişiler daimi temsilci olarak kabul edilebilecektir.
Yukarıda yaptığımız açıklamalar dâhilinde, yurt dışında mukim yabancı tüzel kişilerin Türkiye'de görevlendirdikleri kişilerin GVK uygulamasında daimi temsilci olarak kabul edilmesi durumunda, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun (KVK'nın 6) 3'üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca vergilendirme yapılması gerekmektedir.
KVK'nın 3'üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendine göre, dar mükellefiyete tâbi kurumların Türkiye'de ticarî kazanç elde edebilmesi için bu kişilerin Türkiye'de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun (VUK'un 7) 156'ncı maddesinde belirtilen türden bir işyerinin bulunması veya daimi temsilci vasıtası ile faaliyet göstermesi ve kazancın işyerinde veya daimi temsilciler vasıtası ile elde edilmesi gerekmektedir.
KVK'nın 3'üncü maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendi dar mükellefiyete tâbi kurumların Türkiye'de ticarî kazanç elde etmesinde işyeri müessesesi ile daimi temsilcilik müessesesini birlikte düzenlenmiştir. Bu nedenle, vergilendirme noktasında, dar mükellefiyete tâbi kurumların Türkiye'de açtıkları işyerinde elde edilen kazançlar ile daimi temsilci vasıtası ile elde edilen kazançların vergilendirilmesi arasında herhangi bir farklılık bulunmamaktadır.
Dar mükellefiyete tâbi kurumların Türkiye'de bir daimi temsilci vasıtası ile faaliyet göstermesi durumunda vergilendirme ile ilgili bütün mükellefiyetler daimi temsilciler vasıtası ile yerine getirilecektir. Bu nedenle, vergi uygulamasında, daimi temsilciler bir nevi dar mükellefiyete tâbi kurumların bizatihi kendisi olarak kabul edilmekte ve vergisel mükellefiyetlerin bu kişiler tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir.
Daimi temsilcilik açısından dar mükellefiyete tâbi kurumları ilgilendiren bir diğer önemli düzenleme, KVK'nın 28'inci maddesinde yer almaktadır. KVK'nın "Tarhiyatın muhatabı, tarh zamanı ve tarh yeri" başlıklı 28'inci maddesinde şu düzenlemeye yer verilmiştir:
"(1) Dar mükellefiyete tâbi yabancı kurumların vergisi, bunlar hesabına Türkiye'deki müdür veya temsilcileri; müdür veya temsilcileri mevcut değil ise kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar adına tarh olunur.
(2) Kurumlar vergisi, beyannamenin vergi dairesine verildiği günde, beyanname posta ile gönderilmişse vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi izleyen üç gün içinde beyannamenin verildiği veya gönderildiği vergi dairesince tarh olunur."
KVK'nın 28'inci maddesinde yer alan bu düzenleme uyarınca, dar mükellefiyete tâbi kurumların Türkiye'de daimi temsilci vasıtası ile kazanç elde etmesi durumunda tarhiyat, dar mükellefiyete tâbi kurum "hesabına" ve daimi temsilci "adına" yapılacak ve tahakkuk fişi daimi temsilci adına düzenlenecektir. Diğer yandan, VUK'un 10'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, daimi temsilci, dar mükellefiyete tâbi kurum nam ve hesabına Türkiye'de vergilendirme ile ilgili bütün iş ve işlemleri yapmaktan sorumludur. Bu nedenle sorumluluk gerektiren hususlarda tarh edilmesi gereken vergi ve kesilmesi gereken cezalar yine dar mükellefiyete tâbi kurum "hesabına" ve daimi temsilci "adına" tarh edilecek veya kesilecektir.
Vergi ve cezaların zamanında ve/veya hiç ödenmemesi durumunda da takibat 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (AATUHK) 8 uyarınca daimi temsilci "adına" yapılacaktır. Ayrıca, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk uygulamasında da vergi dairesinin muhatabı daimi temsilci olacak ve ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemleri daimi temsilci "adına" yapılacaktır.
Yukarıda yaptığımız açıklamalar uyarınca her ne kadar Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de görevlendirmek zorunda olduğu temsilciler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Erişim Sağlayıcıları Birliği, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin etmek amacıyla görevlendirilecek olmakla birlikte bu kişilerin Türkiye'de, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcısı tüzel kişilerin, dar mükellefiyete tâbi kurumların, daimi temsilcisi olarak kabul edilmesi ve bu kapsamda temsilciler adına ve dar mükellefiyete tâbi kurum hesabına kurumlar vergisi tarh edilmesi riski bulunmaktadır. Bu nedenle, 7253 sayılı Kanun uygulaması açısından temsilci kavramı ile ilgili hükümlerin vergi hukukuna yansımalarını konu olan bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç vardır. Bu düzenleme bir Tebliğ ile yapılmalıdır.
5. Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarına Göre Daimi Temsilcilik
"Çifte vergilendirme" veya daha uygun bir terim olarak "mükerrer vergilendirme": "Birden fazla devlete ait vergilendirme yetkisinin çakışmasından veya aynı bir yetkinin bir kaç kez kullanılmasından dolayı, aynı vergi yükümlüsü ve/veya aynı vergi konusundan aynı vergilendirme dönemi içinde aynı nitelikte birden fazla vergi alınmasıdır." 9
Çifte vergilendirme konusunda yapılan başka bir tanım ise şu şekildedir: "Aynı vergi mevzuu üzerinde birden fazla vergilendirme yetkisinin çatışmasından veya aynı bir yetkinin birkaç kez kullanılmasından dolayı, aynı vergi konusundan birden fazla vergi alınmasına çifte vergi denir." 10
Uluslararası hukukta Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları özel niteliği dolayısı ile, uygulama açısından, ülke kanunlarına nazaran öncelik hakkına sahiptir. Bu nedenle, Türkiye'nin herhangi bir ülke ile imzalamış olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması mevcut ise Türk vergi mevzuatındaki genel hükümler yerine Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının özel hükümleri uygulanacaktır.
Bu kapsamda olmak üzere, yurt dışında mukim kurumlar tarafından görevlendirilen kişilerin daimi temsilci niteliği ve bunun iç hukuka yansımaları noktasında öncelikle vergi anlaşması hükümleri tetkik edilmelidir. Bu nedenle, özel olarak vergi anlaşmalarının 5'inci maddesi hükümleri daimi temsilcilik ilişkisinin tespitinde dikkate alınacaktır.
Türkiye'nin imzaladığı Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının "İşyeri" başlıklı 5'inci maddesinde, bağımsız nitelikteki acente dışında daimi temsilci olarak kabul edilebilecek kişilerin ve bu kişilerin daimi temsilci olarak kabul edilmesinde gerekli olan temel ilkeler belirlenmiştir.
Vergi Anlaşması hükümlerine göre, bir kişi bir teşebbüs namına hareket etme yetkisine sahip olarak bu yetki çerçevesinde bir Âkit Devlette teşebbüs adına sözleşme imzalama yetkisine de sahip bulunursa ve bu yetkisini mutaden (belirli aralıklarla) kullanırsa, bu kişi yetki verdiği teşebbüsün daimi temsilcisi olarak kabul edilecek ve yurt dışında mukim teşebbüs daimi temsilcinin faaliyet gösterdiği ülkede daimi temsilcinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla, bir işyerine sahip kabul edilecektir.
Anlaşmaların ilgili hükmünde bir kişinin yurt dışında mukim kurumların daimi temsilcisi olarak kabul edilebilmesi için bu kişilerin yurt dışında mukim kurumlara bağımlı olması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, madde hükmünde bağımsız nitelikteki acente daimi temsilci olarak kabul edilmemiştir. Aynı şekilde yurt dışında mukim kurumlara bağımlı olarak Türkiye'de faaliyet göstermeyen, yâni bağımsız olarak çeşitli faaliyetlerde bulunan komisyoncular, simsarlar, sarraflar, yayıncılar, güzel sanat erbabı ve çeşitli tavassut işleri ile uğraşanlar aracılığıyla yapılan faaliyetler işyeri olarak kabul edilemeyecek; bu kimseler aracılığıyla yapılan faaliyetler işyerinin istisnaları olarak kabul edilecektir 11.
Bu temel açıklamalarımız dâhilinde, 7253 sayılı Kanun kapsamında yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de görevlendirdiği temsilcilerin Vergi Anlaşmalarında düzenlendiği şekliyle daimi temsilci olarak kabul edilmesi durumunda, söz konusu kurumların Türkiye'de bir işyerine sahip olduğu kabul edilecektir. Türkiye'de bir işyeri söz konusu olduğunda ise, Anlaşmaların 7. maddesine göre, işyerinde elde edilen kazançları kaynak ülke olarak Türkiye'nin vergilendirme yetkisi söz konusu olabilecektir.
6. Sonuç
7253 sayılı Kanun ile Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de temsilci bulundurması zorunluluğu getirilmiş ve temsilci bulundurulmaması hâlinde sosyal ağ sağlayıcılarının karşı karşıya kalacakları müeyyideler düzenlenmiştir.
7253 sayılı Kanun ile getirilmiş olan temsilci bulundurma zorunluluğu her ne kadar Kanunda belirtilen amaçları yerine getirmek amacıyla getirilmiş olsa da sosyal ağ sağlayıcıları tarafından görevlendirilen temsilcilerin vergi uygulaması noktasında GVK'nın 8'inci maddesinde düzenlenen daimi temsilci müessesesi ile yakından ilgisi bulunmaktadır.
7253 sayılı Kanun ile getirilmiş olan temsilci bulundurma zorunluluğu yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları için getirilmiş bir düzenleme olduğu için temsilcilerin vergi uygulaması karşısındaki durumunu açıklamak amacıyla şeffaf bir vergi düzeni için bir genel tebliğ çıkarılmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.
__________________________________
1 31.07.2020 tarih ve 31202 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
2 23.05.2007 tarih ve 26530 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
3 06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
4 BAŞAK Levent, Dar Mükellefiyete Tâbi Kurumlar ve Vergilendirme, Cilt: 1, Yaklaşım Yayınları, Ankara-2007, Sh. 421.
5 BAŞAK, A.g.e., Sh. 423-424.
6 21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
7 10.01.1961, 11.01.1961 ve 12.01.1961 tarih ve 10703, 10704 ve 10705 sayılı Resmi Gazete'lerde yayımlanmıştır.
8 28.07.1953 tarih ve 8469 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
9 SOYDAN Billur Yaltı, Uluslararası Vergi Anlaşmaları, Beta Yayınları, Yayın No: 581, 1. Baskı, İstanbul-1995, Sh. 3.
10 ERGİNAY Akif, Kamu Maliyesi, Turhan Kitabevi Yayınları, 11. Baskı, Ankara-1985, Sh. 162.
11 BAŞAK, A.g.e., Sh. 540.
Kaynakça
- 193 sayılı "Gelir Vergisi Kanunu"
- 213 sayılı "Vergi Usul Kanunu"
- 6183 sayılı "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"
- 5520 sayılı "Kurumlar Vergisi Kanunu"
- 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlemesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun"
- 7253 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"
- BAŞAK, Levent: Dar Mükellefiyete Tâbi Kurumlar ve Vergilendirme, Cilt: 1, Yaklaşım Yayınları, Ankara-2007.
- ERGİNAY, Akif: Kamu Maliyesi, Turhan Kitabevi Yayınları, 11. Baskı, Ankara-1985.
- SOYDAN, Billur Yaltı: Uluslararası Vergi Anlaşmaları, Beta Yayınları, Yayın No: 581, 1. Baskı, İstanbul-1995.
----------o-----------