Makaleler


Etiketten Sofraya Uzanan Hikâye: Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Kılavuzu


Beyza Baş - - 10 Kasım 2025

Gıda işletmecileri, güvenilir ve yasal gerekliliklere uygun ürün üretmek veya ithal etmek zorundadır. Bu gerekliliklerden biri de gıdanın mevzuata uygun etiketlenmesidir.

Etiket en önemli pazarlama araçlarından biridir. Hatta çoğu zaman gıda işletmecilerinin tüketicilere doğrudan ulaşabileceği en önemli araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan gıdaların etiketleri, yalnızca ürüne dair bilgilerle sınırlı değildir; tüketicinin alerjenlerden korunması, ürünün sahip olduğu enerji besin öğelerine dayanarak bilinçli tercihler yapılabilmesi gibi daha birçok amaca hizmet eden, gıda güvenilirliğinin ilk temas noktasıdır. Türkiye’de bu alandaki temel düzenleme, 26 Ocak 2017 tarihli ve 29960 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği ve bu Yönetmeliğe bağlı Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği Kılavuzu’dur. Bu mevzuatın bize ne anlattığı makalemizin konusunu oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler

Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği, kılavuz, etiketleme.

Uzman kalemlerden, mevzuat dünyasına dair kapsamlı içeriklere ulaşmak için şimdi Aylık Mevzuat Dergisi’ne göz atın!

1. Giriş

Yönetmeliğin temel amacı, tüketicilerin gıda hakkında doğru, açık ve anlaşılır bilgiye ulaşmasını sağlamak ve yanıltıcı uygulamaların önüne geçmektir. Bu kapsamda etikette yer alması zorunlu bilgileri şu şekilde sıralayabiliriz;

Etikette yer alması zorunlu bilgilerden ilki “Gıdanın adı”dır. Gıdanın adı olarak varsa kendi mevzuatına uygun “resmi adı”, mevzuatta tanımlı bir adı yoksa tüketici tarafından kolay anlaşılacak “alışılagelen adı”, gıdanın alışılagelen bir adı da yoksa veya bu ad kullanılmayacaksa, gıda için “tanımlayıcı bir ad” belirlenerek verilir. Gıdanın adı olarak kullanılan ifadeler örneğin aromalı bir içeceğin, meyveli içecek veya belki de meyve suyu zannedilmesine neden olabilir. Ya da kokolini çikolata, margarini tereyağı zannetmemize neden olabilir. Ayrıca bu bilgi temel görüş alanı diye tanımlanan, yani gıdanın markasının en büyük yazılı olduğu ve tüketicinin etiketi ilk bakışta gördüğü alanda olmalıdır.

Temel görüş alanı diye ifade edilen ve tüketicinin ilk bakışta gördüğü alanda gıdanın adına ilave verilmesi zorunlu bir diğer bilgi gıdanın “Net Miktar” bilgisidir. Net miktar mutlaka gıdanın adıyla aynı görüş alanında olmalıdır. Bir diğer zorunlu bilgi ise gıdanın “İçindekiler” listesidir. Bu listede gıdanın üretimi sırasında kullanılan tüm bileşenler, yüzdesel olarak çoktan aza doğru eksiksiz bir şekilde verilmelidir. Ayrıca gıdanın bileşenleri arasında alerjiye veya intoleransa neden olan bir bileşen varsa, mutlaka içindekiler listesinde diğer bileşenlerden farklı bir şekilde vurgulanmalıdır. Örneğin gluten içeren bir bisküvinin içindekiler listesi verilirken; “İçindekiler: Buğday unu (gluten), şeker, süttozu, bitkisel yağ (ayçiçek), su,  …..” şeklinde alerjen bileşenler vurgulanmalıdır. Etiketleme mevzuatı- mızda tanımlı 14 adet alerjiye/intoleransa neden olan bileşen bulunmaktadır.  Bunlar sırasıyla;

Gluten içeren tahıllar (arpa, çavdar, yulaf, buğday), Kabuklular, Yumurta, Balık, Yerfıstığı, Soya fasulyesi, Süt, Sert kabuklu meyve, Kereviz, Hardal, Susam tohumu, Kükürtdioksit ve sülfitler, Acı bakla, Yumuşakçalar ve bunlardan elde edilen ürünler.

İçindekiler listesinde belirtilmesi zorunlu bir diğer önemli bilgi ise, ürün adında, etiket görselinde vurgulanan veya o gıda ile ilişkilendirilen bileşenlerin yüzdesinin belirtilmesidir.

Örneğin gıdanın adının “Kurabiye” olarak belirtildiği bir ürünün etiketinde tereyağı görseli yer alıyorsa, içindekiler listesinde tereyağının yüzdesi belirtilmek zorundadır. Ya da “Çilekli Süt” olarak belirtilen üründe çileğin yüzdesi verilmelidir. “Lahmacun” gibi bir üründe, gıda ile ilişkilendirilen bileşen kıyma olduğu için kıymanın yüzdesi verilmelidir.

Bir başka zorunlu bilgi gıdanın “Son Tüketim Tarihi” veya “Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi” bilgisidir. Tam da bu noktada bu iki kavram arasındaki farkın yeterince anlaşılamadığı ve tüketicilerin kafasının karıştığı açıkça görülmektedir. Eğer gıda mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve belirtilen süre sonunda insan sağlığı açısından tehlike teşkil etmesi muhtemel bir gıdaysa, o gıdada “Son Tüketim Tarihi (STT)” verilir. Son Tüketim Tarihi verilen gıdalarda belirtilen raf ömrü geçmişse eğer o gıda kesinlikle tüketilmemelidir. Örneğin et ürünleri, süt ürünleri gibi hayvansal gıdalarda STT bilgisi verilmektedir.

Ancak yukarıda belirtilenin aksine, mikrobiyolojik açıdan kolay bozulmayan gıdalarda ise “Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT)” verilir ve TETT verilen gıdalarda, eğer gıdanın ambalajı açılmadıysa ve uygun muhafaza koşullarında saklandıysa, belirtilen raf ömrü geçmiş olsa bile, o gıdayı rahatlıkla tüketebilmemiz mümkündür. Çünkü TETT bilgisi gıdanın kalitesiyle ilgili bir süredir, ortada insan sağlığı açısından tehlike teşkil eden bir durum yoktur. Örneğin çikolata, bisküvi, şekerleme gibi ürünlerde TETT bilgisi verilmektedir.

Tüketicinin STT ve TETT arasındaki farkı bilmesi, gıda israfı açısından da inanılmaz büyük bir önem arz etmektedir.

STT veya TETT bilgisiyle birlikte gıdanın hangi koşullarda muhafaza edilmesi gerektiğinin de belirtilmesi zorunludur.

Gelelim bir diğer zorunlu bilgilendirmeye; “Gıda işletmecisi” ve “İşletme kayıt/onay numarası” bilgilendirmesi. Mevzuatımıza göre gıda hakkında bilgilendirmeden sorumlu olan gıda işletmecisinin adı, ticari unvanı ve adresi belirtilmelidir. Gıda işletmecisi üretici olabildiği gibi yalnızca ambalajlayıcı, perakendeci, ithalatçı da olabilir. Ayrıca üretimin veya ambalajlamanın yapıldığı işletmeye ait işletme kayıt/onay numarasının da etiket üzerinde belirtilmesi zorunludur. TR ile başlayan bu numara, tüketici açısından bir anlam ifade etmese de Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gıdayla ilgili izlenebilirliğin sağlanabilmesi açısından önemli bir bilgidir. Et, süt, yumurta vb. hayvansal ürün üreten, işleyen işletmelerde elips şeklindeki tanımlama işareti içerisinde “Onay Numarası” bulunurken, bunların dışında kalan gıda işletmecilerinde “İşletme Kayıt Numarası” kullanılmaktadır.

Bu bilgilere ilave gıdanın “Menşei” hakkında da doğru bir şekilde bilgilendirme yapılmak zorundadır. Örneğin Tükiye’de üretilmiş bir gıdada “Menşei: Türkiye”, Almanya’da üretilerek ithal edilen bir üründe de “Menşei: Almanya” şeklinde verilir. Ancak burada eğer gıdanın ana bileşeni başka bir ülkeden ithal edilerek üretiliyorsa “Menşei: ……dan ithal edilerek Türkiye’de üretilmiştir.” vb. şeklinde açıklanarak menşe ülke bildirimi yapılmalıdır.

Zorunlu bilgilendirme kapsamında verilmesi gereken bir başka bilgi ise gıdanın “Beslenme Bildirimi”dir. Enerji ve Besin Öğeleri olarak belirtilen bu bilgilendirme gıdanın 100 g veya 100 mL’si üzerinden, “Enerji (kJ/kcal), Yağ (g), Doymuş yağ (g), Karbonhidrat (g), Şekerler (g), Protein (g), Tuz (g)” değerleri verilerek yapılmaktadır. Değer “0” bile olsa tabloda bu bilgiler mutlaka yer almak zorundadır. Bu tabloda yer alan değerler bazen tüketicide kafa karışıklığına neden olabilir. Örneğin yoğurt etiketi üzerinde şeker değerini gören tüketici yoğurda şeker katıldığını düşünebilir. Ancak hayır, bu tabloda gördüğümüz besin öğeleri yalnızca gıdaya bileşen olarak katılan öğeleri göstermez, gıdanın doğal yapısında bulunan değerleri de gösterir. Dolayısıyla yoğurt etiketi üzerindeki şeker değeri, sütün kendi yapısından gelen süt şekeri dediğimiz laktozdan gelir. Ya da tuz ilave edilmemiş tereyağı etiketi üzerinde yer alan tuz değeri, tereyağının doğasından gelen sodyumdan kaynaklanmaktadır. Bu değerlere ilave varsa vitamin/mineral, lif, trans yağ gibi diğer besin öğeleri de bu tabloda verilebilir.

Ayrıca bu bilgilere ilave, gıdanın durumuna özel veya başka bir mevzuat kapsamında verilmesi gereken bilgiler de bulunabilmektedir.

2. Kılavuz’daki Bazı Önemli Güncellemeler

Avrupa Birliği’nin 1169/2011 sayılı Tüzüğü’ne uyumlu olan Yönetmelik en son 06.04.2024, Kılavuz ise 21.06.2025 tarihinde güncellenmiştir. Tüketicilerin yanıltılmasının önlenmesi, gıda etiketlerinde kullanılan terimlerin ve ifadelerin standartlaştırılması, resmi kontrollerde uygulama birliği sağlanması, gıdanın tanıtım, sunum ve reklamında yer alan yazılı ve görsel bilgilerin düzenlenmesi amacıyla gerçekleştirilen güncellemelerde ise en dikkat çeken değişiklikleri şu şekilde özetleyebiliriz;

-   Temel Görüş Alanı tanımına, "markanın en büyük yazıldığı ve genellikle en geniş yüzeyi içeren" bilgisi eklenmiştir.

-   Üretiminde gıda bileşeni yerine tamamen aroma verici kullanılan bir gıdanın, etiketinde o gıda bileşeninin gerçek görseli kullanılamayacağı, ilgili gıda bileşeninin çiziminin kullanılabileceği ve bu durumda gıdanın “aromalı” olduğu çizimin bulunduğu her görüş alanında yazılması gerektiği belirtilmiştir.

Ürünlerde gıda bileşeni olarak meyve/sebze, baharat vb. ile aynı tadı veren bir aroma verici kullanılması durumunda, meyve/sebze veya baharatın etikette gerçek görseline yer verilmesinde; kullanılan bileşenin kullanım formu, kullanım miktarı ve kullanılan

aromanın miktarı gibi hususlar göz önünde bulundurularak kapsayıcı bir değerlendirme yapılmalı ve ona göre belirtilmelidir. Örneğin,

• İçeriğinde çilek veya şeftali meyvesi içeren ve bunun yanında meyveden daha fazla çilek veya şeftali aroma vericisi kullanılan bir gıdada, çilek veya şeftali baskın tadını veren meyvenin kendisi değil de aroma verici olacağından, diğer tüm bileşenlerden daha fazla öne çıkartılacak şekilde çilek veya şeftali görseline yer verilmesi, ortalama tüketici nezdinde ürün içeriğinde çok fazla miktarda meyve olduğu algısı oluşturacağından ve tüketicinin satın alma tercihini doğrudan etkileyeceğinden kullanımı uygun değildir. Ayrıca bu ürünlerde çilek veya şeftali baskın tadını veren meyvenin kendisi değil de aroma verici olacağından, gıdanın adında çilek veya şeftali ifadelerine (çilekli/şeftalili ... veya çilek/şeftali içeren …) yer verilmesi, ortalama tüketici nezdinde ürün içeriğinde çok fazla miktarda meyve olduğu algısı oluşturacağından ve tüketicinin satın alma tercihini doğrudan etkileyeceğinden kullanımının uygun olmadığı belirtilmiştir.

• Nane/kahve/tarçın/vanilya gibi bileşenler içeren bir gıdada, bu bileşenler baskın bir tada sahip olduğu için bunlardan daha fazla miktarda bu gıdaların aroma vericisi kullanılsa dahi, etikette bu gıdaların gerçek görseline yer verilmesinde sakınca olmayacaktır. Zira ortalama tüketici nezdinde ürün içeriğinde fazla miktarda nane/kahve/tarçın/vanilya olmayacağı anlaşılacaktır.

Bu bileşenleri içeren bir gıdada, bu bileşenler baskın bir tada sahip olduğu için bunlardan daha fazla miktarda bu gıdaların aroma vericisi kullanılsa dahi etikette ürün isimlendirmesinde “naneli/kahveli/tarçınlı ...” denilmesinde sakınca olmayacağı belirtilmiştir.

-   Gıda terminolojisinde toplu tüketim yerleri için "ev dışı tüketim" ve "HORECA (Hotel, Restoran, Kafe)" ifadeleri de kullanılabilmektedir.

Doğrudan tüketiciye arz edilen ürünler aynı zamanda ev dışı yani HORECA diye tabir edilen toplu tüketim yerlerinde de kullanılabildiği gibi ambalaj büyüklüğü vb. sebeplerle sadece toplu tüketim yerlerine yönelik ürünler de üretilebilmektedir. Toplu tüketim yerlerine yönelik üretilen ürün etiketlerinde yer alan“catering”, “profesyoneller için”, “pastaneler için”, “lokantalar için” vb. ifadelerin tüketici nezdinde ürün içeriğinin son tüketiciye yönelik hazır ambalajlı ürünlerden farklı olduğu algısı oluşturmaması gerektiği belirtilmiştir. Bu konuda kullanılabilecek örnek ifadeler; “catering”, “profesyoneller için”, “pastaneler için”, “lokantalar için” vb. tüketiciyi yanıltıcı olmayacak şekilde verilebilirler.

-   Gıda işletmelerinin sadece aynı il sınırları içerisinde ve kayıt/onay numarası değişikliği gerektirmeyen ünvan ve/veya merkez veya üretim yeri adreslerinde değişiklik olması durumunda; GGBS’de açıklama bölümüne gerekli açıklamanın yapılması kaydıyla eski ünvan ve/veya adres bilgilerini içeren basılı etiketler 6 ay süreyle kullanılabileceği belirtilmiştir. Bu süre zarfında piyasaya arz edilen gıdalar raf ömrü boyunca piyasada bulunabilecektir.

- Negatif beyanlardan biri olarak "katkısız" vb beyan koşuluyla ilgili olarak, Yönetmelik kapsamında katkı kullanımına izin verilen ancak hiçbir katkı maddesi içermeyen gıdada “katkı maddesi içermez/bulunmaz/yoktur/eklenmemiştir” ifadelerinin yanında;

•  Koruyucu kullanımına izin verilmiş ancak kullanılmamışsa; “Koruyucu ve Katkı Maddesi İçermez”, vb ifadelerin kullanılabileceği belirtilmiştir.

 Gıdanın içeriğinde yer alan renklendirici fonksiyonuna sahip tüm katkı maddeleri; gıda katkı mevzuatı kapsamında doğal renklendirici kategorisinde yer alıyorsa, gıdaların etiketinde “doğal renklendirici kullanılmıştır”, “doğal renklendirici içerir” gibi ifadeler kullanılabileceği, ancak negatif beyan olan “yapay renklendirici içermez” gibi ifadeler kullanılmayacağı belirtilmiştir.

 - Yüksek Kaliteli, Premium, Quality, Kaliteli, Best/Finest/En ….., Mükemmel, Özel, Süper, Bol, Ekstra, Daha Fazla” Vb. Terimlerin Kullanım koşullarıyla ilgili olarak, bu tür terimlerin yanıltıcı olmaması için söz konusu gıdanın; firmanın sadece aynı kategorideki

kendi ürünlerine göre süper, en iyi, kaliteli vb. olduğu ve/veya herhangi bir bileşeninin bol, ekstra vb. olduğu vurgulanan durumlarda, etikette öne çıkarılan bu özelliğin (kaliteli, bol sütlü vb.) ne anlama geldiğine/gıdanın hangi özelliğinden kaynaklandığına dair ilave bir ifadeye yer verilmesi gerektiği, söz konusu üretimlerin üretici kayıtlarıyla ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ürün etiketinde “aynı kategorideki kendi ürününe göre” üstünlük içerdiği ifadesi muhakkak yazılması gerektiği de özellikle vurgulanmıştır.

Mevzuat ile minimum miktarı belirlenmiş bir bileşen için bol, ekstra vb. ifadeler bu miktardan daha fazla kullanılması durumunda ise ilgili mevzuat referans gösterilerek açıklama yapılması kaydıyla kullanılabileceği belirtilmiştir.

-   Vegan/Vejetaryen İfadelerinin Kullanımıyla ilgili detaylı örnekler ve açıklamalara yer verilmiştir.

-   Toplu Tüketim Yerlerine veya Toplu Tüketim Yerleri Haricinde Son Tüketiciye Satılmadan Önceki Bir Aşamada Piyasaya Arz Edilen Hazır Ambalajlı Gıdalar ile İlgili Kurallar ve Fason Üretimlerde Gıda Hakkında Bilgilendirme Sorumluluğu konusunda ayrı birer başlık altında detaylı açıklamalar yapılmıştır.

-   Alkolsüz içeceklerde Kafein ile enerji içeceklerinde Kafein, Taurin, İnositol, Glukoronolakton ve aminoasitler için analiz sonucu tespit edilen değerin (özel mevzuatında belirlenmiş üst limiti geçmemesi kaydıyla), etikette belirtilen miktara uygulanan ± %20 tolerans değer aralığında kalması gerektiği ayrı bir başlık altında belirtilmiş ve konuya ilişkin örneklere yer verilmiştir.

Eksik veya hatalı etiketleme, gıda işletmecisi için prestij kaybına ve büyük maddi zararlara neden olmakla birlikte, tüketicinin bu ürünü satın aldığında kandırıldığını düşünmesine neden olabilir. Gıda işletmecilerinin bu anlamda Etiketleme Mevzuatına hâkim olabilmeleri çok önemlidir.

Ayrıca tüketici olarak da alışverişlerimizde doğru tercihler yapabilmek ve doğru tüketim alışkanlığı kazanabilmek için bu bilgilerin farkında olmak zorundayız. Unutmayalım ki bilinçli tüketici olabilmenin ilk adımı, gıda etiketlerini doğru okumakla başlar.

Yazar: Beyza Baş

Kaynak: Lebib Yalkın Aylık Mevzuat Dergisi Kasım 2025

× Popup Görseli

E-Bültenimizi İnceleyin