İdari Para Cezalarına İtiraz ve Peşin Ödeme İndirimi
MEHMET KARAKOÇ - SOSYAL GÜV. DENETMENİ - 25 Aralık 2015
Mehmet KARAKOÇ
Sosyal Güvenlik Denetmeni
I. Giriş
5510 sayılı Kanun hükümlerinin hayata geçirilmesi, başta işverenler olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarca Kanunla belirtilen yükümlülüklerin yine Kanunla belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesi ile mümkündür. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde de yükümlülere idari para cezası uygulanmaktadır.(1) Bilindiği üzere 5510 sayılı Kanunun 102''''nci maddesinde Kurumca verilecek idari para cezalarına yer verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun sağlıklı biçimde uygulanması ve hükümlerin boş bir sözcük yığını olarak kalmaması için SGK''''nın uygulamayı izlemesi, gözetlemesi ve denetlemesi yeterli olmayacağından belirgin olarak uygulamada saptanan aykırılıklar hakkında cezalandırma hakkını kullanması da kaçınılmaz olacaktır. İdari para cezası uygulaması bu amaca hizmet etmek üzere düzenlenmiştir.(2)
Makalemizde Kurum tarafından uygulanmış olan idari para cezasının haksız veya yersiz olduğunu düşünen işverenlerin yapması gerekenler ve de işverenlerin tahakkuk eden idari para cezasını peşin ödemeleri durumunda faydalanacakları indirimi açıklayacağız.
II.İdari Para Cezalarına Karşı İşverenlerin Başvurabileceği Yollar
5510 sayılı Kanunun 102''''nci maddesinde hangi haller için hangi idari para cezalarının uygulanacağı belirtilmiştir. İdare tarafından uygulanan idari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmesi ile tahakkuk eder. Tahakkuk, genel anlamı ile tarh ve tebliğ edilen idari para cezasının ödenecek hale gelmesidir. 5510 sayılı Kanuna göre yapılacak idari para cezası tebliğleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacaktır. İdari para cezalarının ödenebilir hale gelmesi için tebliğden itibaren belirli bir sürenin itirazsız geçmesi ya da ilgilinin açtığı davanın mahkemece bir karara bağlanması ve bu kararın mükellefe tebliğ edilmesi gerekmektedir.(3) Kurum tarafından idari para cezası tahakkuk ettirilen ilgililerin başvurabileceği üç yol bulunmaktadır, bu yollardan ilki Kurumca tahakkuk eden idari para cezasını peşin olarak ödemek, ikincisi idari para cezasına karşı Kuruma itirazda bulunmak, son olarak idari yargıya dava açmaktır.
İdari para cezasını tebliğ alan ilgilinin tebliğ aldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde ve Kuruma itiraz etmeden veya yargı yoluna başvurmadan peşin ödenmesi halinde, idari para cezasının dörtte üçü tahsil edilecektir. Kısaca itirazsız ve mahkemeye başvurmaksızın idari para cezasının ödenmesi durumunda ilgiliye % 25''''lik bir indirim sağlanacaktır. Önemle belirtilmelidir ki idari para cezasının peşin olarak Kuruma ödenmesi, Kuruma itiraz yolu ile başvurmaya ve mahkemeye başvurmaya engel teşkil etmeyecektir. İlgili idari para cezasını peşin olarak Kuruma ödedikten sonra da Kuruma itiraz edebilecek ve mahkeme yoluna başvurabilecektir. Ancak açılan dava sonucunda Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi durumunda, daha önce tahsil edilmemiş olan % 25''''lik tahsil edilmeyen tutar da ilgiliden tahsil edilecektir. Belirtmemiz gerekir ki idari para cezasının hangi fiilden kaynaklandığı hususu üzerinde durulmaksızın tüm idari para cezalarının peşin ödenmesi durumunda % 25''''lik indirim sağlanacaktır. Konunun önemine binaen tekrar etmek gerekirse idari para cezalarında peşin ödeme indiriminden faydalanabilmesi için; idari para cezasının Kuruma itiraz edilmeden, yargı yoluna başvurulmadan son olarak da tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde peşin olarak ödenmesi hususlarının bir arada meydana gelmesi gerekmektedir.
İdari para cezasını tebliğ alan ilgilinin başvurabileceği ikinci yol idari para cezasına karşı Kuruma itiraz etmektir. Uygulanması öngörülen idari para cezasına ilişkin dayanağın yeterince açık ve sağlam olmaması veya dikkate alınması gereken bazı durumların dikkate alınmamış olması gibi hallerde idari para cezalarına karşı muhatap tarafından itiraz ve dava yoluna gidilebilmektedir.(4) İlgililer idari para cezalarının tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde Kuruma itiraz edilebileceklerdir. Kuruma yapılacak itiraz dilekçe ile elden verilebileceği gibi taahhütlü posta veya Aps yolu ile de gönderilebilecektir.(5) Genel kural olduğu üzere taahhütlü posta veya Aps ile dilekçenin postaya verildiği tarih Kuruma başvuru tarihi olacaktır. Adi posta ile gönderilmesi durumunda dilekçenin Kuruma ulaştığı tarih esas alınacaktır.
Kuruma idari para cezalarına ilişkin 15 gün içerisinde yapılacak itirazlar Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde (6) düzenlenen "İdari para Cezaları İtiraz Komisyonu" tarafından incelenerek 30 gün içerisinde karara bağlanacaktır. Burada önemle belirtilmesi gereken bir husus da; ilgililerin Kuruma itiraz etmekle birlikte, itiraz komisyonunca karar verilinceye kadar itirazlarından vazgeçebilecekleridir. İtirazdan vazgeçme beyanı da yazılı olarak ilgili üniteye yapılacaktır. Böylece ilgililer itirazlarında haksız olmaları durumunda peşin ödeme dolayısıyla faydalandıkları % 25''''lik indirimi ödeme yükünden kurtulacaklardır.
Kuruma yapılan itiraz idari para cezasının takibini durduracaktır. İdari para cezalarının Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde peşin olarak ödenmesi halinde cezaların dörtte biri tahsil edilmediğinden itiraz edilmeden önce işverenin haklı olup olmadığını sorgulaması yerinde olacaktır. İtirazın yazılı yapılması gerekmekle birlikte dilekçe için belirli bir şekil şartı bulunmamaktadır. Yeter ki dilekçede itirazın yasal dayanağı ayrıntılı olarak belirtilmiş olsun.(7)
İdari para cezalarına ilişkin işveren ve Kurum arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkların idari aşamada itiraz yolu ile çözülememesi halinde yargı yoluna başvurmak kaçınılmaz olacaktır. Yeter ki işveren itirazında haklı olsun.(8) Tek taraflı irade ile verilen idari para cezalarının denetimini sağlamak ve haksız ceza uygulanmasını önlemek için mutlaka verilen cezalara karşı ilgililerin itiraz ve denetim yolunun açık olması gerekmektedir.(9) Nitekim 1982 Anayasasının 125''''inci maddesinde "idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar" hükmüne yer verilmiştir.
İdari para cezaları ile ilgili olarak Kuruma itirazda bulanan ve Kurumca itirazı reddedilen ilgililer 30 gün içerisinde yetkili idare mahkemesine dava açabilirler. Tebliğ edilen idari para cezasına karşı Kuruma itiraz edilmeksizin doğrudan mahkeme yoluna gitmek mümkün değildir ancak Kurum 60 gün içerisinde cevap vermezse itiraz reddedilmiş sayılarak 60''''ıncı günün bitimini müteakip idari mahkemeye dava açılabilir.(10) Yargıtay vermiş olduğu bir kararda, işverenin tebliğ edilen prim borcuna karşı Kurum ünitesine gitmeyerek, Kurum ünitesine yapılacak itiraz süresi içerisinde iş mahkemesine menfi tespit davası açmış olmasını göz önünde tutarak davayı esastan reddetmiş fakat itirazın Kurum ünitesine gönderilmesine karar vermiştir.(11) Kuruma itiraz süresi geçmeden, Kuruma hatası varsa bunu bizzat düzeltme olanağı tanımak hem İdare Hukuku prensiplerine hem de yasa koyucunun amacına daha uygun düşecektir.(12) Belirtmemiz gerekecektir ki, idari para cezalarına karşı mahkemeye dava açılması, idari para cezalarının takip ve tahsilini durdurmayacaktır.
III. Sonuç
5510 sayılı Kanunun 102''''nci maddesinde idari para cezalarına yer verilmiş olup, işverenlerin kanunda belirtilen yükümlülüklerini kanunda belirtilen şekilde yerine getirmemeleri durumunda İdari para cezaları ile karşılaşacakları aşikardır. Kanun koyucu idari para cezası ile karşı karşıya kalan ilgililere tahakkuk eden idari para cezası için belirli şartlar halinde indirimler sağlamış, böylece hem idari para cezasına uğranılan fiilin yeniden tekrarlanmaması, hem de tahsilatın kolaylaştırılması amaçlanmıştır. Ayrıca kanun koyucu idari para cezası uygulanan ilgililere belirli süreleri geçmemek şartıyla itiraz ve dava yolunu açık bırakarak haksız yere idari para cezası uygulanan ilgilileri koruma yükümlülüğünü yerine getirmiştir.
----------o----------
(1) Yusuf Alper, Sosyal Sigortalar Hukuku, Dora Yayınevi, 5. Baskı, Bursa 2013, s.181.
(2) Ali Güzel⁄Ali Rıza Okur⁄Nurşen Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınevi, 13. Baskı, İstanbul 2011, s.156.
(3) Cüneyt Olgaç⁄Mehmet Bulut, Sosyal Güvenlik Uygulamaları İşveren Rehberi, Matsa Yayınevi, Ankara 2012, s.315.
(4) Cüneyt Olgaç⁄Mehmet Bulut, s.315.
(5) Mustafa Kuruca, "İdari Para Cezalarında Tahakkuk Zamanaşımı" Yaklaşım Dergisi, Sayı:214 (Ekim 2010), s.246.
(6) 12.05.2010 tarih ve 25579 sayılı Resmi Gazete''''de yayınlanmıştır.
(7) Mustafa Kuruca, s.246.
(8) Mustafa Kuruca, s.247.
(9) Murteza Aydemir, İş ve Sosyal Sigorta Hukukunda İdari Para Cezaları, Seçkin Yayınları, Ankara, 2002, s.141.
(10) Mustafa Kuruca, s.247.
(11) A.Can Tuncay⁄Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, Beta Yayınevi, Güncellenmiş 15. Baskı, İstanbul:2012, s.197.
(12) A.Can Tuncay⁄Ömer Ekmekçi, s.198.
Kaynak: Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi