Sahipsiz veya Güçten Düşmüş Hayvanlara İlişkin Görevlerin Belediye Sınırları Dışında İl Özel İdarelerince Kullanılması
• Diğer • Dergi • Yazılarımız
Özet
Yürürlükteki mevzuatta yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunmasına yönelik görevleri bulunmaktadır. Söz konusu görevlerin belediye sınırları dışında nasıl kullanılacağına ilişkin yazımız içerisinde ve mevzuat kapsamında açıklamalarda bulunulacaktır.
Anahtar Kelimeler
Hayvan hakları, yerel yönetimler, belediye, il özel idaresi.
1. Giriş
Hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak üzere 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu 01/07/2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Belediyelerce yetki alanı içindeki bölgelerde sahipsiz hayvanlara ilişkin faaliyetler yürütülmekte ancak mücavir alanlarda bulunan hayvanlara müdahale edilemediğinden, bu gibi durumlarda il özel idarelerinin bahse konu alanlarda ve sahipsiz hayvanlara ilişkin yürütülen faaliyetlerde sorumlu olup olmadıklarına dair tereddütler oluşmaktadır.
Belediyelerin yetkisinin olmadığı mücavir alanlarda, sahipsiz hayvanların rehabilitasyonundan (toplama, aşılama, kısırlaştırma vb.) il özel idarelerinin sorumlu olup olmadığı hususu yazımız içerisinde yürürlükteki mevzuat kapsamında incelenecektir.2. Yerel Yönetimlere Tevdi Edilen Görevlerin Belediye Sınırları Dışında İl Özel İdarelerince Kullanılması
Yukarıda yer verilen kanuni düzenlemenin yanı sıra, Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği yürürlüktedir. Bu Yönetmeliğin amacı;
a) Ev ve süs hayvanı ile kontrollü hayvanları bulundurma ve sahiplenme şartlarına uygun olarak hayvan bakımı konularında; yerel hayvan koruma görevlileri ile ev ve süs hayvanı satan kişilere verilecek eğitime, sahiplenilerek bakılan hayvanların çevreye verecekleri zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirlere ilişkin esasları,
b) Sahipsiz hayvanların toplanması, toplatılması, sağlık bakımlarının yapılması, kısırlaştırılması, aşılanması ve alındıkları ortama geri bırakılmasına karar verilenlerin kimliklendirilerek bırakılması, geçici hayvan bakımevlerinin çalışma usul ve esasları ile yerel yönetimlerin ve yerel hayvan koruma görevlilerinin görev ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeleri yapmaya ve sahipsiz hayvanların çevreye verebilecek olumsuz etkileri gidermeye yönelik alınacak tedbirleri,
c) Hayvanların konu ve oyuncu edildiği her türlü ticarî amaçlı gösteri, reklam ve benzeri film ile fotoğraf çekimlerinde hayvanların kullanılmasına ilişkin usul ve esasları,
ç) Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında, hayvanların öldürülmesi ile ilgili usul ve esasları,
d) İl hayvan koruma kurullarının çalışma usul ve esaslarını,
e) 5199 sayılı Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığının denetlenmesine ve denetim elemanlarının niteliklerine ilişkin usul ve esasları,
f) Hayvanların korunması amacıyla geçici bakımevleri ve hastanelerin kurulması, bu yerlerde bakım, rehabilitasyon, aşılama ve kısırlaştırma gibi faaliyetlerin desteklenmesi için diğer ilgili kurum ve kuruluşlara mali destek sağlamak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesine konulan ödeneğin kullanımına ilişkin usul ve esasları,
g) 5199 sayılı Kanunda belirtilen, idarî para cezalarına dair düzenlenecek makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolü ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Bilindiği üzere, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 127’nci maddesi “Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir. … Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir. Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.” hükmü yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 3’üncü maddesi, “Bu Kanun’un uygulanmasında;
a) Belediye: Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini, … İfade eder.” hükmünü,
14 ncü maddesi “Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; … (a)… çevre ve çevre sağlığı, … hizmetlerini yapar veya yaptırır. … … Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar. Belediye meclisinin kararı ile mücavir alanlara da belediye hizmetleri götürülebilir. …” hükmünü,
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 3’üncü maddesi, “Bu Kanunun uygulanmasında; a) İl özel idaresi: İl halkının mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini, … ifade eder.” hükmünü,
6’ncı maddesi, “İl özel idaresi mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla; … b) …, çevre, … hizmetleri belediye sınırları dışında, … Yapmakla görevli ve yetkilidir. … Hizmetlerin diğer mahallî idareler ve kamu kuruluşları arasında bütünlük ve uyum içinde yürütülmesine yönelik koordinasyon o ilin valisi tarafından sağlanır. …” hükmünü,
5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 4’üncü maddesi, “Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır: a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir. c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır. … g) Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır. h) Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır. … j) Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar. …” hükmünü,
6 ncı maddesi, “ … Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır. Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan bakımevlerinin çalışma usul ve esasları ile burada çalışan personelin niteliğine ilişkin hususlar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Hayvan bakımevleri ve hastanelerin kurulması amacıyla Hazineye ait araziler öncelikle tahsis edilir. Amacı dışında kullanıldığı tespit edilen arazilerin tahsisi iptal edilir. ...” hükmünü,
15 inci maddesi, “Her ilde il hayvanları koruma kurulu, valinin başkanlığında, sadece hayvanların korunması ve mevcut sorunlar ile çözümlerine yönelik olmak üzere toplanır. …” hükmünü,
16 ncı maddesi, “… d) Hayvanların korunması ile ilgili olarak çeşitli kişi, kurum ve kuruluşların il düzeyindeki faaliyetlerini izlemek, yönlendirmek ve bu konuda gerekli eşgüdümü sağlamak, e) İlde kurulacak olan hayvan bakımevleri ve hayvan hastanelerini desteklemek, geliştirmek, denetlemek ve gerekli önlemleri almak, … h) Kanunda belirtilen faaliyet ve görevleri yerel yönetimler ve tarım ve orman il müdürlükleri ile eşgüdüm sağlayarak yaptırmak, …” hükmünü,Geçici 3’üncü maddesi, “… Kısırlaştırılan ve kayıt altına alınan bu hayvanlar kayıt belgesiz, ağızlıksız ve tasmasız olarak dolaştırılamaz, halkın yoğun olarak bulunduğu yerler ile çocuk oyun alanları ve parklarına sokulamaz. Ağızlık ve tasma takma zorunluluğu ile halkın yoğun olarak bulunduğu yerlere ve çocuk oyun alanları ve parklarına girme yasağı maddenin yürürlüğe girmesiyle birlikte uygulanmaya başlanır. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenlere, on bir bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Bu fıkrada belirtilen yasaklara aykırılığın tekrarı halinde, idarî para cezası verilir ve hayvanlara el konulur ve hayvan, konulabileceği bakımevi bulunan en yakın belediye tarafından hayvan bakımevine götürülür. Bu madde kapsamında hayvan sahibi olanlar, hayvanlarını en yakın bakımevine bırakabilirler. Bu hayvanların sokağa terki halinde otuz bin Türk lirası idarî para cezası verilir. Yerel yönetimler tarafından kurulan hayvan bakımevleri, bu madde uyarınca teslim edilen hayvanları kabul etmek zorundadır.” hükmünü amirdir.
Görüldüğü üzere, 5199 sayılı Kanun kapsamında gönüllü kuruluşlarla iş birliği içinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarının ve tedavilerinin sağlanması, hayvan sahipleri, hayvan satıcıları ile derneklere eğitim çalışmaları yapılması ve ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurulması görevi yerel yönetimlere tevdi edilmiştir. İl özel idaresinin, Anayasamızda ve 5302 sayılı Kanunda ifadesini bulan ve il halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen yerel yönetim (mahalli idare) türlerinden birisi olması nedeniyle, 5199 sayılı Kanun ile yerel yönetimlere tevdi edilen görevlerin belediye sınırları dışında il özel idarelerin sorumluluğunda olduğu açıktır.
3. Sonuç
İl özel idaresi, il halkının mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir. İl özel idaresinin dahil olduğu yerel yönetimler 5199 sayılı Kanun uyarınca gönüllü kuruluşlarla iş birliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlar ve eğitim çalışmaları yapar. Ayrıca yerel yönetimler, ilgili karar organının uygun görmesi halinde hayvan hastanesi kurar. Dolayısıyla 5199 sayılı Kanun ile yerel yönetimlere tevdi edilen görevlerin belediye sınırları dışında il özel idarelerin sorumluluğunda olduğunu belirtmek gerekir.
Kaynakça
- 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
- 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu
- 5393 sayılı Belediye Kanunu
- 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu
- Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği
Yazar: Yasin Kulaksız
Kaynak: Lebib Yalkın Aylık Mevzuat Dergisi Temmuz Sayısı 2024