
Kişilerin Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Beyannamesi Kapsamında Değerlendirilmesi
FAHRETTİN AÇAR - VERGİ MÜFETTİŞ YRD. - 03 Mart 2025
Özet
Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi toplamıdır. Bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratlar gelir vergisi yıllık beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir. Gelir vergisi mükellefleri kendileri eşleri ve çocuklarının için yaptıkları eğitim ve sağlık harcamalarının yıllık beyanname üzerinde indirebilmesi için gerekli belli başlı şartların sağlanması gerekmektedir.
Bu şartların neler olduğu hangi gelir unsuru kapsamında indirim konusu yapılacağı ve eğitim ve sağlık giderlerin yapıldığı yılda kazanç olmaması halinde zarar artırımına neden olup olmadığı ve bu giderler kapsamında hangi belgelerin düzenlenmesi gerektiği bu belgelerin yurt içinde veya yurt dışında düzenlenmesi halinde geçerli olup olmadığı hususları açıklanmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler
Kazanç, irat, gelir, beyanname, indirim.
1. Giriş
Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Gelir Vergisi Kanunu’nun 2’nci maddesinde yedi gelir unsuru tek tek sayılmıştır. Bu unsurlar; ticarî kazançlar, ziraî kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları, diğer kazanç ve iratlardır. Mükelleflerin bu yedi gelir unsuru kapsamında bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları yıllık beyanname ile beyan edip ödenecek vergi çıkması durumunda bu vergileri ödemesi gerekmektedir. Mükellefler verecekleri yıllık beyanname kapsamında kendileri, eşleri ve küçük çocukları için yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının yıllık beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinde düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenleme kapsamında mükelleflerin hangi eğitim ve sağlık harcamalarının bu kapsamda değerlendirileceği ve bu giderler kapsamında hangi belgelerin düzenlenmesi gerektiği ve bu belgelerin ibrazlarının ne şekilde olacağı hususları açıklanacaktır.
2. Değerlendirme
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Diğer İndirimler” başlıklı 89’uncu maddesinde yer alan düzenlemeye göre; yıllık gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirlerden bazı indirimlerin yapılması mümkün bulunmaktadır. Gelir vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinden indirimlerin yapılabilmesi için; Gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen bir gelirin bulunması, eğer indirim yapılabilmesi şarta bağlanmış ise ilgili şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. İndirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler yararlanmaktadır. Bu nedenle ticari, zirai ve serbest meslek kazanç sahipleri yanında; ücret, gayrimenkul ve menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratları dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan yararlanması mümkündür. Vergiye tabi gelir elde eden ancak geliri istisna tutarı içinde kalanlar veya nihai olarak tevkifat suretiyle vergilendirilenler; yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerinden yıl içinde yapmış oldukları indirime konu harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alamayacaklardır.
Eğitim ve sağlık harcamalarının yıllık beyannamede indirim konusu yapılabilmesi için;
• Beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması,
• Türkiye’de yapılması,
• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi,
• Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocukları için yapılması gerekmektedir.
Kanun’da beyan edilen gelirden kasıt tüm gelir unsurlarının toplanmasından sonra ortaya çıkan kâr sütununu yani yıllık gelir vergisi beyannamesinde 19 nolu satırda yer alan tutarı ifade etmektedir. Vergi İdaresi bu hususu GVK-3/2003-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında beyan edilen gelir, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutar olduğu ifade edilmiştir.
Küçük çocuk tabirinden ise GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirküleri’nde açıklığa kavuşturulmuştur. Sirkülerde “çocuk” veya “küçük çocuk” tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.
İndirim konusu yapılacak eğitim ve sağlık harcamaların, beyan edilen gelirin yetersizliği sonucu gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınamaması durumunda indirim konusu yapılamayan tutarın takip eden yıllara indirim olarak devredemeyecektir. İlgili yılda beyan edilen gelirin bulunmaması halinde de eğitim ve sağlık harcamaları zarar artırımına da neden olamayacaktır.
Eğitim ve sağlık harcamalarının mutlak suretle Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükelle-fiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda yurt dışında yapılan bu harcamalar tevsik edilmiş olsa bile yıllık beyanname üzerinde indirim konusu yapı-lamayacaktır.
255 seri nolu Gelir Vergisi Sirküleri’nde indirim konusu yapılacak eğitim ve sağlık harcamaları açıklanmıştır.
Bunlar;
Eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler, eğitim amaçlı kurs ücretleri, okul servis ücretleri, kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar, öğrencilerin özel yurtlarda ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar;
Teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan; Muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri, ilaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi, harcamalar olarak sayılmıştır.
Eğitim ve sağlık harcamalarının indirime konu olabilmesi için harcamaların Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapılması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile indirime konu olan harcamaların gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan kişi veya kurumlardan yapılması halinde bu harcamalar beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.
3. Sonuç
Gerçek kişiler bir takvim yılı içerinde elde ettikleri kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan etmesi gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/2 maddesinde gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden beyan edilen gelirin %10'unu aşmaması, Türkiye'de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla; mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarını indirim konusu yapılabileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda mükellefler tarafından beyan edilecek gelirin bulunması halinde beyanname üzerinde bu giderler için indirim yapılması gerekmektedir.
İlgili yılda beyan edilecek bir gelirin bulunmaması halinde ise eğitim ve sağlık harcamaları indirim konusu yapılamayacaktır ve sonraki yıla da devretmeyecektir. Eğitim ve sağlık harcamaları beyan edilen gelirin bulunmaması halinde zarar artırımına da neden olamayacaktır.
Bu harcamaların Türkiye’de yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden alınmış olması gerekmektedir. Geliri istisna tutar içinde kalan veya tevkifat ile yapılan vergilendirmenin nihai vergilendirme olarak dikkate alındığı gelirlerde yıllık beyanname verilmeyeceğinden bu gelirleri elden eden mükellefler eğitim ve sağlık harcamalarına katlanmış olsa bile bu giderlerini indirim konusu yapamayacaktır.
Kaynak: Lebib Yalkın Aylık Mevzuat Dergisi Mart Sayısı 2025
Yazar: Fahrettin Açar