R.Gazete No: 32174
R.G. Tarihi: 28.4.2023
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulundan:
Esas No: 2022/14
Karar No : 2023/2
ÖZET: Asgari ölçüde arsa ve arazi bîrim değerlerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararlarına karşı sn geç anılan kararların alındığı yılın son gününe kadar cava açılabileceği hakkında,
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ
İSTEMİ HAKKINDA KARAR
I- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ
İSTEMİNDE BULUNAN : Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu
II- İSTEMİN ÖZETİ : Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava
Dairesinin 06/10/2022 tarih ve E:2022/299, K:2022/526 sayılı kararı ile İzmir Bölge idare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin 22/09/2022 tarih ve E:2022/2287, K:2022/1742; 25/10/2022 tarih ve E:2Ö22/2454, K:2022/1994; 20/09/2022 tarih ve E:2022/2286, K2022/1727 saydı kararlan ve İstanbul Bölge idare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesinin 09/11/2022 tarih ve E;2022/4101, K2022/1119 sayılı kararı, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin 06/04/2021 tarih ve E:2021/151, K:2021/735 sayılı kararı ile Adana Bölge idare Mahkemesi 2, Vergi Dava Dairesinin 04/06/2021 tarih ve E:2021/1318, K:2021/1316 sayılı karan arasındaki aykırılığın 2576 saydı Bölge idare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca giderilmesi, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin bu yöndeki işlemini uygun gören Samsun Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 01/12/2022 tarih ve E:2022/12, K:2022/13 sayıiı kararıyla istenmiştir.
III- MADDİ OLAY:
Davacılar tarafından, maliki oldukları taşınmazlar için tahakkuk eden emlak vergisi matrahlarına esas teşkil etmek üzere belirlenen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerlerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararlarının iptali istemiyle davalar açılmıştır.
IV- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI:
A-Samsun Bölge idare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin E:2Q22/299 sayılı dosyasına konu yargılama süreci:
Dava konusu istemin özeti: Davacı tarafından, 2022 yılı emlak vergisi matrahlarına esas teşkil etmek üzere belirlenen asgari ölçüde arsa birim değerlerinin tespitine yönelik takdir komisyonu kararının 09/02/2022 tarihinde davalı idareye yapılan başvuruya cevaben yazılan aynı tarihli yazıyla öğrenildiği ileri sürülerek söz konusu kararın maliki olduğu taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle dava açılmıştır.
Samsun Vergi Mahkemesinin 15/03/2022 tarih ve E:2022/293, K:2022/187 sayılı kararı:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesinin (b) işaretli fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 31/05/2012 tarih ve t:2011/38, K:2012/89 sayılı kararıyla iptal edilmeden önceki birinci cümlesi, "Takdir komisyonlarının bu kararlarına karşı kendilerine karar tebliğ edilen daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları onbeş gün içinde ilgili vergi mahkemesi nezdinde dava açabilirler." şeklindedir.
Emlak vergisinin tarh ve tahakkukunu düzenleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun ilgili maddeleri 09/04/2002 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4751 sayılı Kanun ile değiştirilmiş ve yapılan değişiklikle tarh ve tahakkuka ilişkin esaslar getirilmiş, emlak vergisi uygulaması sonucunda görülen olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve vergilemede kolaylığın ve basitliğin sağlanması amacıyla dört yılda bir alınmakta olan beyan esasının kaldırılması ve sadece vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde mükelleflerden bildirim alınmasını sağlamaya yönelik değişiklikler yapılmıştır.
Arsa ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespiti takdir komisyonlarınca dört yılda bir yapılmakta olup kesinleşen asgari ölçüde birim değerleri esas alınarak hesaplanan bina ve arazilere ilişkin emlak vergisi, takdirin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılının Ocak ve Şubat ayında yıllık olarak tarh olunmakta ve tarh edilen tarihte tahakkuk etmiş sayılarak Emlak Vergisi Kanunu'nda mükellef olarak belirtilenler tarafından birinci taksiti Mart. Nisan ve Mayıs aylarında, ikinci taksiti ise Kasım ayında olmak üzere iki eşit taksitte ödenmektedir.
Emlak vergisi mükelleflerinin takdir komisyonu kararlarına karşı idari dava açma haklarını kısıtlayan düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeden önce daire, kurum, teşekküller ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları onbeş gün içinde ilgiii vergi mahkemesi nezdinde dava açabilmekte iken söz konusu düzenlemenin iptal edilmesi ile birlikte verginin mükeiiefi olan bireylerin menfaatlerinin ihlal edilmesi halinde verginin tarh ve tahakkukuna dayanak olan asgari arsa ve arazi birim değerlerinin belirlenmesine ilişkin takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma hakkının önünde herhangi bir yasal sınırlama kalmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra dava açma ehliyetine sahip olan mükellefler tarafından takdir komisyonu kararının iptali istemiyle açılan davalarda dava açma süresi ile ilgili bir yasal düzenleme bulunmadığından dava açma süresinin hangi tarihten itibaren başlayacağı ve en son hangi tarihe kadar dava açılabileceği hususlarının 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun ilgili hükümleri çerçevesinde ve emlak vergisinin gene! özellikleri dikkate alınarak irdelenmesi gerekmektedir,
Anayasa Mahkemesinin iptal karan ile Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesinin (b) işaretli fıkrasının üçüncü bendinde yer alan dava açma süresini içeren cümle tamamen iptal edildiğinden, takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde yer alan yasal dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
213 sayılı Kanun'un mükerrer 49. maddesinde arsa ve arazilere ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarının, öteden beri dava açma ehliyeti bulunan odalara, belediyeler ile köy ve mahalle muhtarlıklarına imza karşılığı verileceği belirtilmekte ise de emlak vergisi mükelleflerine ilan yoluyla tebliğ edileceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi ilgililere ne surette tebliğ edileceği de düzenlenmemiştir.
Bu durumda, Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesinde yer alan hükümler, emlak vergisi ite ilgili yasal düzenlemeler ve emlak vergisinin özelliği göz önüne alınarak emlak vergisi mükelleflerinin hangi tarihe kadar dava açabilecekleri hususunun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Emlak vergisinin matrahı Emlak Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinde tanımlanan vergi değeri olup bina, arsa ve arazilere ilişkin emlak vergisi hesaplamasına esas alınan vergi değeri dört yılda bir ilgili belediyeler tarafından yeniden hesaplanmakta ve vergi değerinin hesaplanmasında esas alınan arsa ve arazi birim değerleri de dört yılda bir takdir komisyonları tarafından belirlenmektedir. Belediyelerce de Emlak Vergisi Kanunu'na göre dört yılda bir defa belirlenen ve kesinleşen arsa ite arazi metrekare birim değerleri göz önüne alınarak emlak vergileri tarh ve tahakkuk ettirilmektedir.
Arsa ve arazilere ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin değerlerin nasıl belirleneceğine dair usuller Emlak Vergisi Kanunu'ndaki hükümlerden ayrı olarak Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesinde özel olarak düzenlenmiş olup emlak vergisine ait bedel ve değerlerin tespiti, kesinleşmesi ve ilanı ile takdir komisyonu kararlarına karşı kimlerin hangi sürelerde yargı yoluna gidecekleri açıklanmıştır.
Anılan Kanun'un mükerrer 49. maddesinin son fıkrasında, kesinleşen asgari ölçüde birim değerlerinin ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilan edileceği belirtilmektedir. Maddede yer alan "kesinleşme" tabiri dava açılmayacak dava açma süresinin dolması ya da dava açılarak sonuçlanması anlamını taşıdığından, herhangi bir değerin ya da bedelin kesinleşmesinden sonra değiştirilmesi kanunen ve hukuken mümkün olamayacaktır.
Anılan maddede arsa ve arazilere ait asgari ölçüde belirlenen birim değerleri yönünden dava açılması ve devamı özel olarak düzenlendiğinden, maddede kesinleşen değerlerin ilanından bahsedilmek suretiyle verginin tahakkuk ettirildiği yılın başından önce vergi değerinin kesinleşmesi sağlanmak istenmiştir. Belediyelerce kesinleşen bu değerler esas alınarak tarh ve tahakkuk yapıldığından, mükelleflerin takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerlerinin kesinleşmesinden önce idareye yapılacak başvuru sonucu verilen cevaptan ya da herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde yer alan ve (30) günlük genel dava açma süresi içerisinde söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açmaları gerekmektedir. Sözü edilen değerlerin kesinleşmesinden sonra ise dava açma imkanı bulunmamaktadır.
Emlak vergisi mükellefleri, takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen değerlere karşı kesinleştikten sonra veya kesinleşme ile birlikte tarh ve tahakkuktan önceki dönemlerde ya da verginin tarh ve tahakkukundan sonra açtıkları davalarda ilgili takdir komisyonu kararlarının iptalini İşleyemeyeceklerdir.
Bu nedenle, davacı tarafından, vergi değerinin kesinleşmesinden sonra, başka bîr anlatımla, kesinleşen vergi değeri esas alınarak tarh ve tahakkuk yapıldıktan sonra asgari arsa birim değerinin belirlendiği takdir komisyonu kararının maliki olduğu taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekmektedir.
Nitekim Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 28/05/2015 tarih ve E:2015/4646, K;2015/5755 saydı karan da bu yöndedir.
Mahkeme, bu gerekçeyle davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.
Davacının istinaf istemini inceleyen Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 06/10/2022 tarih ve E:2022/299, K:2022/526 sayılı kararı:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu ve hiç bir mahkemenin, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamayacağı hükme bağlanmıştır.
Mahkemeye erişim hakkı Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en temel unsurlarındandır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 36533/04 başvuru numaralı Mesutoğlu-Türkiye kararında özetle, mahkemeye erişim hakkının mutlak olmadığı, bazı sınırlamalara tabi olabildiği, bununla birlikte getirilen kısıtlamaların hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde kişinin mahkemeye erişimini engellememesi gerektiği, mahkemeye erişim hakkına getirilen bu tür sınırlamaların ancak meşru bir amaç güdüldüğü takdirde ve hedeflenen amaç ile başvurulan araçlar arasında makul bir orantı olması halinde Sözleşme'nin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrası ile bağdaşabileceği, bu ilkelerden harekette, dava açma hakkının doğal olarak yasayla belirlenen şartları olmakla beraber mahkemelerin yargılama usullerini uygularken bir yandan davanın hakkaniyetine halel getirecek kadar abartılı şekilcilikten, öte yandan, kanunla öngörülmüş usul şartlarının ortadan kaldırılmasına neden olacak kadar aşırı bir esneklikten kaçınılması gerektiği belirtilmektedir (idari Yargıda Adil Yargılanma Hakkına ilişkin Emsal Kararlar Kitabı, Sayfa 440, inceoğlu, Arat, Duymaz).
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 49. maddesinde arsa ve arazilere ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarının, öteden beri dava açma ehliyeti bulunan odalara, belediyeler ile köy ve mahalle muhtarlıklarına imza karşılığı verileceği belirtilmekte ise de emlak vergisi mükelleflerine ilan yoluyla tebliğ edileceği yönünde bir hüküm bulunmadığı gibi ilgililere ne suretle tebliğ edileceği de düzenlenmemiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 8. maddesinde sürelerin, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayacağı ifade edilmiştir.
213 sayılı Kanunun mükerrer 49. maddesinde, arsa ve arazi birim değerlerinin verginin tahakkuk edeceği yılın başından önce yargı yolu dahil kesinleştirilmesi amaçlanmış ise de bu süreçte ilan edilmeyen arsa veya arazi birim değerinin mükelleflere tebliğ de edilmemesi nedeniyle mükelleflerin, idareye başvuruları üzerine haberdar oldukları birim değerlerine karşı tebliğ veya öğrenme tarihinden itibaren otuz gün içerisinde dava açabileceklerinin kabulü gerekmektedir.
Aksi durumun kabulü halinde dava açma hakkı, şeklen Kanun'da yer almış olacaktır.
Bu nedenle, davaya konu takdir komisyonu kararından 09/02/2022 tarihinde haberdar olan davacının, 01/03/2022 tarihli dilekçesi ile açtığı davanın süresinde olduğunun kabulü gerekeceğinden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekmektedir.
Vergi Dava Dairesi bu gerekçeyle istinaf istemini kabul ederek vergi mahkemesi kararını kaldırdıktan sonra açıklanan hususlar dikkate alınarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin 25/10/2022 tarih ve E:2022/2454, K:2022/1994; 22/09/2022 tarih ve E:2022/2287, K;2022/1742 ve 20/09/2022 tarih ve E:2022/2286, K:2022/1727 sayılı kararlarına konu maddi olay ve yargılama süreci yukarıda özetlenen Samsun Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin E:2022/299 say ıh dosyasına konu maddi olay ve yargılama süreci ile benzerlik arz etmektedir.
B- Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin E:2021/151 say ıh dosyasına konu yargılama süreci:
Dava konusu istemin özeti: Davacı tarafından, 2020 yılı için tahakkuk eden emlak vergisi matrahlarına esas teşkil etmek üzere belirlenen arsa birim değerlerinin tespitine yönelik 03/05/2017 tarih ve 39 sayılı takdir komisyonu kararının 28/05/2020 tarihinde öğrenildiği ileri sürülerek söz konusu kararın iptali ve 2020 yılının 1, ve 2. dönemleri için tahakkuk ederek ihtirazı kayıtla ödenen emlak, vergisinin iadesi istemiyle dava açılmıştır.
Eskişehir 1. Vergi Mahkemesinin 19/11/2020 tarih ve 5:2020/322, K:2021/581 sayılı karan:
Mahkeme, 03/05/2017 tarih ve 39 sayılı takdir komisyonu karan yönünden, yukarıda değinilen Samsun Vergi Mahkemesinin 15/03/2022 tarih ve E;2022/293, K:2022/187 sayılı kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle 2018 yılına ait kesinleşen vergi değeri esas alınarak tahakkuk ettikten sonra davacı tarafından, 08/06/2020 tarihinde dava konusu edilen asgari ölçüde arsa birim değerinin tespitine ilişkin takdir komisyonu kararının iptali istemini süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.
2020 yılının 1. ve 2. dönemleri için tahakkuk ederek ihtirazı kayıtla ödenen emlak vergisinin iadesi istemi yönünden ise emlak vergisi muafiyeti devam eden taşınmaz için tahakkuk ettirilen vergide hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle bu istem yönünden davayı kabul ederek uyuşmazlık konusu verginin davacıya iadesine karar vermiştir.
Taraftarın istinaf istemlerini inceleyen Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin 06/04/2021 tarih ve E:2021/151, K:2021/735 sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu vergi mahkemesi kararının usu! ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istemleri reddetmiştir.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 7. Vergi Dava Dairesinin 09/11/2022 tarih ve E:2022/4101, K:2022/1119 sayılı kararı ile Adana Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 04/06/2021 tarih ve E:2021/1318, K:2021/1316 sayılı kararına konu maddi olay ve yargılama süreci yukarıda özetlenen Ankara Bölge idare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesinin E:2021/151 sayılı dosyasına konu maddi olay ve yargılama süreci ile benzedik arz etmektedir
NOT: Tamamına ulaşmak için lütfen TIKLAYINIZ.
----------o----------