Makaleler


Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Kapsamında Tüketici Lehine Getirilen Düzenlemeler


Dilara Uçar - - 11 Ağustos 2025

Özet

Tüketici işlemlerinin dijital ortama taşınmasıyla birlikte mesafeli sözleşmeler, günümüz ticaretinin temel sözleşme türlerinden biri haline gelmiştir. Bu sözleşmelerde fiziksel temas olmaksızın kurulan ilişki, tüketici açısından bilgiye erişimde dezavantajlar doğurmakta; bu nedenle ön bilgilendirme yükümlülüğü hem hukuksal hem de uygulama açısından hayati bir rol üstlenmektedir. İşbu makalede, mesafeli sözleşmelerin temel yapısı incelenmekte, satıcı ve sağlayıcıların ön bilgilendirme yükümlülüğünün kapsamı açıklanmakta ve son olarak 24/05/2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile getirilen yeni düzenlemeler değerlendirilmektedir.

Çalışma, ilgili düzenlemelerin hem tüketici hem de satıcı bakımından doğurduğu etkileri ortaya koymayı ve uygulayıcılara yol göstermeyi amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler

Mesafeli sözleşme, mesafeli satış, tüketici, cayma hakkı, arabuluculuk, ön bilgilendirme formu.

1. Giriş

Bu makalenin amacı, 24/05/2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik1 değişikliklerini incelemek ve bu değişikliklerin tüketiciler ile satıcılar üzerindeki olası etkilerini değerlendirmektir. Yönetmelikte yapılan değişiklikler özellikle cayma hakkı, iade süreçleri ve satıcıların bilgilendirme yükümlülükleri gibi temel alanlara ilişkin önemli düzenlemeler içermektedir.

2. Mesafeli Sözleşme Nedir?

Mesafeli sözleşme, satıcı veya sağlayıcı ile tüketicinin eş zamanlı fiziksel varlığı olmaksızın, mal veya hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu ana kadar ve kurulduğu an da dâhil olmak üzere uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.

Hangi sözleşmenin mesafeli sözleşme sayılacağına dair yapılacak değerlendirmede, bu tanımda yer alan

kriterlerin göz önünde bulundurulması gerekecektir.2 Bu kapsamda;

- Satıcı ve tüketicinin fiziksel olarak eş zamanlı bulunmaması,

- Pazarlamanın uzaktan olmasına dair bir sistemin bulunması (sosyal medya, sms, internet sitesi vb.)

- Mesafeli satış ilişkisinin uzaktan iletişim araçları vasıtasıyla kurulmuş olması

tüketici ile yapılan sözleşmeyi mesafeli satış sözleşmesi haline getirmektedir.

3. İlgili Mevzuat ve Yeni Yönetmelik Değişikliği

Mesafeli sözleşmeler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (‘Kanun’) 48. maddesinde düzenlenmiş olup mesafeli sözleşmelerle ilgili dayanak mevzuat 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve bu Kanun’un 48. maddesine dayalı olarak düzenlenen Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’dir (‘Yönetmelik’). Yönetmelik ilk olarak 27.11.2014 tarihli, 29188 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış olup yayımından üç ay sonra, 27.02.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla tüketici lehine getirilen bu düzenlemelerin on yıldır var olduğunu söylemek de mümkündür. Yönetmelik ilk yürürlüğe girdiği tarihten bu yana, zaman içinde birçok kez değişikliğe uğramış olup son yapılan değişikliklerle de esaslı bazı değişiklikler ve yeni düzenlemeler öngörülmüştür.

Bu kapsamda Yönetmelik’te yapılan son değişiklik 24/05/2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile yayımlanmış olup tüketici lehine aşağıda detaylı olarak yer vereceğimiz bazı yeni düzenlemeler öngörülmüştür.

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’ndeki son değişikliklerle tüketici lehine getirilen yeni hakları ve uygulama süreçlerini yakından keşfedin!

Uzman kalemlerden, mevzuat dünyasına dair kapsamlı içeriklere ulaşmak için şimdi Aylık Mevzuat Dergisi’ne göz atın!

4. Mesafeli Sözleşmedeki En Önemli Husus: Satıcı ve Sağlayıcıların Ön Bilgilendirme Yükümlülüğü

Yönetmelik’te yapılan değişiklikler ve getirilen yeni düzenlemeler temelde satıcıların ön bilgilendirme yükümlülüklerinde esaslı ve köklü değişiklikler öngörmekte, satıcılara ve sağlayıcılara söz konusu değişiklik ve düzenlemeleri ön bilgilendirme formlarına yansıtma zorunluluğu da getirmektedir. Bu kapsamda, mesafeli satış ilişkilerindeki en temel ve önemli unsurlarından biri olan ön bilgilendirme yükümlülüğüne bu çalışmada öncelikle kısaca değinmekte fayda bulunmaktadır.

Mesafeli sözleşmeler, satıcı ile tüketicinin fiziksel olarak karşı karşıya gelmeden, uzaktan iletişim araçları yoluyla ve çoğunlukla dijital ortamda kurulan sözleşmeler olduğu için, tüketicinin mal veya hizmete ilişkin yeterli bilgiye ulaşma imkânı bulunmadığından satıcının veya sağlayıcının ön bilgilendirme yükümlülüğü, sözleşmenin en temel ve belirleyici unsurlarından biridir.

Ön bilgilendirme, satıcının veya sağlayıcının sözleşme kurulmadan önce tüketiciye malın temel nitelikleri, toplam fiyat, cayma hakkı, teslimat koşulları, ödeme yöntemleri, iade süreci ve şikâyet mekanizmaları gibi konularda açık, anlaşılır ve eksiksiz bilgi vermesini ifade eder.

Ön bilgilendirmenin amacı, tüketicinin bilinçli bir karar vermesini sağlamak, tüketicinin kendi haklarıyla ilgili bilgi sahibi olmasını sağlamak ve sözleşme kurulmadan önce satış ilişkisinin ekonomik ve hukuki riskleri değerlendirebilmesini temin etmektir.

Uygulamada satıcılar veya sağlayıcılar tarafından bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, satış ilişkisinin tarafları açısından önemli sonuçlar doğabilecektir. Örnek vermek gerekirse, yapılan satış bağlayıcılığını yitirebilir; tüketici, malın iadesi veya sözleşmeden cayma hakkını ilgili mevzuatta belirtilen süreden bağımsız şekilde kullanabilir. Ayrıca, satıcılar veya sağlayıcılar mevzuatsal yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için çeşitli idari yaptırımlarla da karşılaşabilirler. Bu kapsamda, ön bilgilendirme yükümlülüğünün mevzuata uygun şekilde yapılması tüketicilerin haklarının korunması yanında satıcıların ve sağlayıcıların olumsuz sonuçlarla karşılaşmamaları ve zarara uğramamaları açısından da önemlidir.

5. Yönetmelik Değişikliği ile Getirilen Düzenlemeler

5.1. İade Kargo Masrafları Artık Tüketiciye Yansıtılamayacaktır

Değişiklikten önceki Yönetmelik metnine göre, mesafeli satışlarda tüketicinin cayma hakkını kullanması durumunda iade kargo bedelinin tüketiciye yüklenebilmesi, yalnızca ön bilgilendirme formunda bu durumun açıkça belirtilmesi şartıyla mümkün olabiliyordu. Yani, satıcı ve sağlayıcılar ön bilgilendirme formunda yer vermek şartıyla ürün iadesinin kargo masrafını tüketiciye yansıtabiliyordu.

Ancak Yönetmelik değişikliği ile, tüketicilerin hiçbir şekilde iade kargo masrafından sorumlu tutulamayacağı öngörülmüştür. Buradaki tek istisna, sadece malın satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılığıyla geri gönderilmemesi halinde satıcının iade kargo masrafını tüketicinden talep edebilmesidir. Dolayısıyla, tüketiciler satın aldıkları malları iade ederken ön bilgilendirme formunda yer verilen anlaşmalı taşıyıcıyla iade yapmaya dikkat etmelidirler.

Bununla birlikte, ilave olarak, anlaşmalı taşıyıcının, tüketicinin bulunduğu yerde şubesinin olmaması durumunda da satıcı yine tüketiciden hiçbir ilave masraf ve bedel talep etmeksizin malın tüketiciden alınmasını sağlamakla yükümlü olduğu da düzenlenmiştir.

Burada ilave olarak, mesafeli sözleşmelerin bir aracı hizmet sağlayıcı vasıtasıyla kurulması halinde, eğer satıcıya düşen yükümlülüklerin aracı hizmet sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi, yani mesafeli sözleşmenin yer aldığı platform üzerinde iadeye ilişkin yer verilmesi gereken yukarıda belirttiğimiz bilgilere yer verilmemesi ve benzeri hususların aracı hizmet sağlayıcıdan kaynaklanması halinde iadeye ilişkin masraf ve ücretler aracı hizmet sağlayıcıya ait olacaktır.

Görüldüğü üzere, değişiklikler ile tüketicilerin koruması artırılarak tüketicilerin üzerine ek bir finansal yük binmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda konu satıcı ve sağlayıcılar açısından da değerlendirilecek olursa, satıcı ve sağlayıcıların da bir taşıyıcı ile anlaşma yapıp anlaşmalı olduğu taşıyıcıyı ön bilgilendirme formlarında belirtmeleri satıcı ve sağlayıcıların maliyetlerinin azaltılması ve gereksiz masraflarla karşılaşmamaları açısından önem arz etmektedir.

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği’ndeki son değişikliklerle tüketici lehine getirilen yeni hakları ve uygulama süreçlerini yakından keşfedin!

Uzman kalemlerden, mevzuat dünyasına dair kapsamlı içeriklere ulaşmak için şimdi Aylık Mevzuat Dergisi’ne göz atın!

5.2. Bazı Ürünler Yeniden Cayma Hakkı Kapsamına Alınmıştır

Tüketicinin cayma hakkını kullanamayacağı sözleşmeler Yönetmelik’in 15. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yönetmelik metninin mevcut halinde cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayarlar için cayma hakkı kullanılamazken Yönetmelik değişikliği ile bu mallar tekrar cayma hakkı kapsamına alınmıştır. Özetle tüketiciler Yönetmelik’in yürürlük tarihinden itibaren kendilerine teslimi yapılmış olan cep telefonu, akıllı saat, tablet ve bilgisayarlara ilişkin olarak da cayma hakkı kullanabileceklerdir.

5.3. Ön Bilgilendirme Formlarında Yer Alması Gereken Zorunlu Unsurlarda Değişiklik

5.3.1.Arabuluculuk Başvuru Şartına İlişkin Bilgilendirme

Bilindiği üzere, belirli bir parasal sınırın üzerindeki uyuşmazlıklar için dava açılabilmekte, bu parasal sınırın altında kalan uyuşmazlıklar için il veya ilçe tüketici hakem heyetlerine başvurulması gerekmektedir. Bu parasal sınır her yıl yeniden değerleme oranına göre güncellenmekle beraber, 2025 yılı için değeri 149.000 (yüz kırk dokuz bin) Türk lirasının altında bulunan tüketici uyuşmazlıklarında, İl veya İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılabilecek, bunun üzerindeki uyuşmazlıklar için dava açılacaktır.

Bu kapsamda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesi uyarınca dava yoluna gidilecek uyuşmazlıklar için arabuluculuk zorunlu bir ön aşama haline gelmiş olup dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur. Bu düzenleme zaten hali hazırda var olan bir düzenleme olmakla birlikte, Yönetmelik değişikliği ile arabuluculuk başvuru şartına ilişkin bilginin tüketiciye sunulan ön bilgilendirme formunda açıkça yer alması gerektiği düzenlenmiştir. İlgili değişikliğin amacı, yine tüketicinin haklarıyla ilgili ve olası uyuşmazlıklarda nasıl bir başvuru yolu izlemesi gerektiğiyle ilgili bilgi sahibi olmasını sağlamaktır.

5.3.2. Cayma Hakkına İlişkin Esaslar

Cayma hakkına ilişkin bilgiler ön bilgilendirme formunda zaten hali hazırda yer alması gereken bir unsurdur. Ancak Yönetmelik değişikliği ile ilave olarak satıcı veya sağlayıcının ön bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirirken cayma hakkının kullanımı ile ilgili “bu hakkın kullanılma şartları, süresi, usulü ve satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgileri” içeriyor olmasının açıkça ve detaylı olarak düzenlenmesi gerekliliği öngörülmüştür. 

6. Geçiş ve Uyum Süreci

Yönetmelik değişikliği 24 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmış olmakla birlikte yürürlük tarihi 01 Ocak 2026 olarak öngörülmüştür. Kanun koyucu, yürürlük tarihine kadar Yönetmelik kapsamında üzerine sorumluluk düşen aktörler olan satıcı, sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcıların Yönetmelik değişikliğinde öngörülen yeni düzenlemelere uyum sağlamaları, gerekli değişiklikleri mesafeli satış sözleşmelerine, ön bilgilendirme formlarına, platformlara yansıtmaları ve ayrıca operasyonlarını buna göre güncellemeleri için bir geçiş süreci tanımıştır.

7. Sonuç

Sonuç olarak, mesafeli sözleşmelere ilişkin son Yönetmelik değişiklikleri hem tüketici haklarının güçlendirilmesi hem de satıcı ve sağlayıcıların yükümlülüklerinin daha net ve şeffaf hale getirilmesi açısından önemli bir dönüm noktasıdır.

Özellikle cayma hakkı, iade kargo bedelleri ve ön bilgilendirme yükümlülüğüne ilişkin getirilen yeni düzenlemeler, tüketicilerin bilinçli karar vermesini ve haklarını daha etkin kullanmasını amaçlarken; satıcı, sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar açısından ise daha özenli ve sistematik bir sözleşme sürecinin gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Yukarıda da belirtildiği üzere, öngörülen değişiklikler 01/01/2026’da yürürlüğe girecek olup satıcı, sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar bu tarihe kadar sözleşme öncesi süreçlerini ve dijital platformlarını yeni Yönetmelik metnine uygun hâle getirmeli, tüketicilere sundukları tüm bilgilendirme metinlerini güncelleyerek hem hukuki yaptırımlardan kaçınmalı hem de güven temelli bir ticaret anlayışını benimsemelidir.

Kaynakça

  • T.C. Cumhurbaşkanlığı Resmî Gazete- https://www.resmigazete.gov.tr
  • T.C. Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü resmi internet sitesi- https://tuketici.ticaret.gov.tr

Kaynak: Lebib Yalkın Aylık Mevzuat Dergisi Ağustos 2025

Yazar: Dilara Uçar

E-Bültenimizi İnceleyin