EYT’nin Çalışma Hayatına Etkisi
CEMİL UZUN - SGM MÜDÜR YRD. - 01 Kasım 2022
Yazar: Cemil Uzun
Genel olarak bir sigortalının emekli olabilmesi için; sigortalılık süresi, prim gün sayısı ve yaş şartını birlikte yerine getirmesi gerekmektedir. Bu şartların ne kadar olacağı sigortalının ilk işe giriş tarihine göre belirlenmektedir. 08.09.1999 tarihinden önce ilk işe giren sigortalılar için yaş şartı yokken 4447 sayılı kanun ile geriye dönük kademeli yaş düzenlemesi yapılmıştır. Sigortalılık süresi ve gün şartını yerine getirip emekli olmayı bekleyen sigortalılar yaş şartının kaldırılmasını istemektedirler. Bu konunun yılbaşına kadar meclis gündemine getirilerek çözülmesi beklenmektedir.
Anahtar Kelimeler
Kıdem tazminatı, teşvik, destek primi, 4857,4447, 5510.
EYT Nedir?
Genel olarak bir sigortalının emekli olabilmesi için sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş şartının birlikte yerine getirmesi gerekmektedir. Sigorta başlangıcı 9 Eylül 1999 tarihinden önce olanlar EYT’li (emeklilikte yaşa takılan) sayılmaktadır. Zira 9 Eylül 1999 öncesinde yaş şartı aranmaksızın prim ödeme günü ve sigortalılık süresi şartlarını sağlanarak emekli olunabilirken, 8 Eylül 1999 tarihinde yapılan değişiklikle prim günü ve sigortalılık süresi şartlarının yanı sıra bir de yaş şartı getirilmiştir. EYT’li sayılmak için sigorta başlangıcı 9 Eylül 1999 tarihinden önce olup, emeklilik için gereken yaş dışındaki sigortalılık süresi ve prim günü şartlarını sağlamış olmak gerekmektedir.
Emeklilikte yaş kriteri ile ilgili 3246 sayılı Kanunla ilk kez kadınlarda 55, erkeklerde 60 yaş şartı getirilmiştir. Daha sonra, 1992’de 3774 sayılı yasayla Emekli Sandığı, Bağ-Kur, Tarım BağKur ve 506 sayılı Kanundaki emeklilikte yaş şartını kaldırılmıştır. Emeklilik tamamen hizmet süresine ve prim ödeme gün sayısına bağlı kalmıştır. Kadınlar 20, erkekler 25 hizmet süresini doldurunca emekli olabilecek hale gelmiştir. 18 yaşında işe başlayan bir kadın, 38 yaşında 18 yaşında işe başlayan erkek 43 yaşında emekli olmaya başlamıştır. Söz konusu düzenleme Kurumun aktüeryal dengesini bozmaya başlayınca 8 Eylül 1999 tarihinde 4447 sayılı Kanunla, yaş şartı uygulamasına geri dönülmüştür. Böylece emeklilik yaşı kademeli olarak kadınlarda 58’e erkeklerde de 60’a çıkarılmıştır. 2008 yılında ise ilk kez sigortalı olanlar için 5510 sayılı Kanun ile kademeli emeklilik 65 yaşına kadar arttırılmıştır.
Yaş düzenlemesi Kurumun aktüeryal dengesini korumak için getirilmiştir. Aktüeryal denge, sosyal güvenlik sisteminin gelecekteki (ödeyeceği aylıklar, gelirler, ödenekler) yükümlülükleri ile bugünkü geliri arasındaki farkı ifade eden bir kavramdır. Bu şekilde nesilden nesile bir aktarım bugünkü çağdaş sosyal güvenlik sistemlerinin esasını oluşturmaktadır. Bu sistemde finansman ise aktif çalışanların ödedikleri primler ile mevcut emeklilerin maaşları karşılanmaktadır. Sistemin dengede olabilmesi için en az bir emekliye 4 aktif sigortalının prim ödemiş olması gerekmekteyken ülkemizde maalesef bu oran 1,8 civarlarındadır. Bu durum da Kurumun açık vermesine neden olmaktadır.
EYT Çalışma Hayatına Etkisi
Emeklilikte yaşa takılan beş milyon kişinin olduğu tahmin edilmekte olup yılbaşına kadar düzenle yapılması planlanmaktadır. Kanunun yasallaşması durumunda ilk etapta bir milyon kişinin emekli olacağı öngörülmektedir. Bir milyon kişinin hepsi olmasa bile büyük çoğunluğunun aktif çalışma hayatında olduğu tahmin edilmektedir. Bu kadar çalışanın bir anda emekli olması çalışma hayatını her yönüyle etkileyecektir.
a-) Tazminat Yönüyle Etkisi
1475 sayılı İş Kanunu’nun “Kıdem tazminatı” başlıklı halen yürürlükte olan 14. maddesine göre; 4857 İş Kanunu’na tabi işlerde çalışmakta olup, yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılan ve işveren nezdindeki bir yıllık çalışma/kıdem süresini de doldurmuş olan işçilere, Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 60. maddesinin 1. Fıkrası’nın (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81.maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılanlara, işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için 30 günlük ücreti tutarında ve bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Buna göre de EYT düzenlemesinden yararlanarak emekli olup, işten ayrılacaklara kıdem tazminatlarının ödenmesi gerekmektedir. Bir işçi için asgari ücretli çalışıyorsa bir yıl karşılığı en az 6473 lira, yüksek kazanç alıyorsa en fazla 15.371,40 lira kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. 25 yıl çalışan bir işçi için ödenecek kıdem tazminatı tutarı 160 bin ile 380 bin arası değişmektedir. Bir işverenin bu kapsamda birden fazla işçisinin olması durumunda işverenin ödeyeceği kıdem tazminat tutarları milyonları bulacaktır. Kıdem tazminatı karşılığını ayıran kurumsal firmalar için bu durum sorun oluşturmasa da küçük işletmeler için ciddi yük doğuracaktır. Bu tutarların yılbaşında gelecek zamla birlikte çok daha artacağı düşünüldüğü zaman özellikle küçük ölçekli işverenler için ciddi bir maliyet olacaktır. İşverenlerin kıdem tazminatını işçiye bir defada ödemesi gerekmektedir. Ödemenin yapılmaması veya yapılamaması durumunda işçi işveren karşı karşıya gelecektir.
Kıdem tazminatın yanında EYT düzenlemesi sonrası çalışanların işten ayrılmaları halinde, hak edipte kullanmadıkları izin sürelerine ilişkin ücretlerinin de işverenlerce ayrıca ödenmesi gerekecektir. Kıdem tazminatının yanında bu ödeme de işverene maliyet doğuracaktır.
b-) Prim ve Teşvik Yönüyle Etkisi
İşverenler çalıştırdığı işçiden dolayı 20 ye yakın farklı teşvik ve destekten faydalanmaktadır. Bazı istihdam teşviklerden yararlanılabilmek için diğer şartların yanı sıra belli dönemdeki (6 ay, 1 yıl) işyeri işçi sayısına ilave olarak işçi çalıştırma şartı bulunmaktadır. Dolayısıyla, EYT düzenlemesi sonrası işten ayrılmalar nedeniyle ilgili ayda söz konusu sigortalı sayılarının altına düşülmesi halinde yararlanılmakta olan bazı teşviklerden yararlanamama söz konusu olacaktır.
Halen teşviklerden yararlanma hakkı olan, ancak EYT düzenlemesi sonrası emekli olarak aynı veya başka bir işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışacak olan sigortalılardan dolayı 5 puanlık prim indirimi teşviki de dahil sigorta primi teşviklerinden işveren faydalanamayacaktır. Bu bağlamda, 2022 yılı 01.07.2022 – 31.12.2022 dönemi için geçerli olan 6.471,00 TL asgari ücret üzerinden yüzde 5 teşvik tutarı 323,55 TL olup, EYT düzenlemesi ile emekli olup çalışacaklardan dolayı söz konusu yüzde 5'lik teşvikten işveren yaralanamayacaktır. Emekli çalışanın işverene maliyeti emekli olmayan işçiye göre fazla olmaktadır. Bu durum da bazı işverenler çalışan nasıl olsa emekli diye maliyetten kaçmak için kayıt dışına yönelecektir. Bu durumda da hem işçi mağdur olmakta hem de Kurum gelir kaybına uğrayacaktır.
c-) Çalışan ve Kurum Yönünden Etkisi
EYT kapsamında emekli olacak kişilerin büyük bir çoğunluğu 20 yıldan daha fazla iş hayatında olan kişilerdi. Bunların önemli bir bölümü de görevleri ve yaptıkları işler gereği işletmelerin önemli pozisyonda çalışan kişilerdir. Bazı işletmeler, personelini emekli olduktan sonra da istihdam edebilmekte ise de bazı global firmaların emekli personel çalıştırmama politikası bulunmaktadır. Dolayısıyla EYT düzenlenmesinden yararlanarak emekli olmayı tercih edecek olan personelden dolayı pek çok işletme tecrübeli ve deneyimli personelini kaybedebilecektir.
Çoğu sigortalı emekli olduktan sonra kayıt dışı çalışmaya yönelmektedir. Bu durumda da kayıtlı çalışan bir sigortalı adına Kurum düzenli prim alırken kişi EYT sonucu emekli olursa; bu kişiye aylık en az 3500 aylık ödenecek, kişi kayıt dışı çalışırsa aylık en az 2158 TL de prim kaybına uğrayacaktır.
EYT düzenlemesiyle kamu çalışanlarının da emekli olması gündeme gelecektir. Bu durumda yeni personel alınması ek maliyet doğuracak personel alınmasa da iş ve işlemler aksayacaktır. Şu an ortalama on bin lira ile çalışan bir kamu personelinin emekli olması durumunda personele ortalama sekiz bin lira aylık bağlanacaktır. Emekli olan personelin yerine yeni bir personel alınmasa işler aksayacak, yeni personel alınsa ona da aylık ortalama on bin lira maaş verilecektir.
Devlet on bin liraya işi yaptırırken on sekiz bin liraya yaptırmak zorunda kalacak bu da ek maliyet doğuracaktır. Zorunlu Bağ-Kur kapsamında olup EYT kapsamında sigortalının emekli olması durumunda ise Kurum emekli olduğu kişiden Bağ-Kur primi alamayacaktır. Bu da Kurumun gelirinin azalmasına neden olacaktır.
Ülkemizde şu an on dört buçuk milyon kişi emekli olup ilk etapta bir milyon kişinin daha emekli olması Kurumun yükünü arttıracaktır. Kurum emeklilere çalışma süreleri ve bildirilen kazanç tutarına göre 3.500 ile 30.000 arası aylık ödemektir. Yeni yılda enflasyon güncellemesiyle birlikte alt sınır aylığının artması kaçınılmazdır. Ortalama bir milyon kişiye ortalama on bin lira aylık bağlanması durumunda aylık maliyet ortalama on milyar yıllık 120 milyardır. Bunun yanında bir milyon kişinin en az 500 bini çalışma hayatından ayrılması durumunda asgari ücret üzerinden çalışıyor olarak ele alınmış olsa bile ortalama 2500 liradan aylık bir buçuk milyardan yıllık 18 milyar Kurumun prim kaybı olacaktır. Kurum 2020 yılında 67.1 milyar 2021 yılında 21.6 milyar açık vermiştir. EYT düzenlemesi Kuruma yıllık tahminen 150 milyar yük doğuracaktır. Merkezi bütçeden Kuruma 2021 yılında 252.1 milyar kaynak aktarılmış olup EYT düzenlemesi sonrası aktarılması gereken kaynak miktarı da artacaktır. Bu maliyet yıldan yıla katlanarak artmaya devam edecektir.
3. Sonuç
Emeklilikte yaşa takılan sigortalılar kanunun geriye dönük işletilmemesi gerektiğini yaş beklemeden emekli olmaları gerektiğini düşünmektedirler. Lakin 4447 sayılı Kanunla getirilen bu düzenleme Kurumun Aktüeryal dengesinin korunması için getirilmiştir. Aralık ayında meclise getirilecek yasal düzenleme ile EYT kapsamında olan kişilerin sorunu çözülmesi öngörülmektedir. Sorun çözülürken Kurumun Aktüeryal dengesini gözeterek çözülmesi, EYT beklentisi olan kişilerin de daha makul beklenti içinde olmaları önem arz etmektedir.
EYT düzenlemesi ile ilk etap da bir milyon kişinin emekli olması işverenleri de kıdem tazminatı, prim teşviki gibi maddi konularla birlikte emekli olan personelin yerine yeni kalifiye personel bulma noktasında sıkıntıya sokacaktır.
Lebib Yalkın Aylık Mevzuat Dergisi Kasım Ayı'na Ulaşmak için tıklayınız.